Irak ve IKB'de göçmenlerin son durumu: Yazımız da kışımız da ayrı sorun!

IŞİD'in saldırısıyla bölgelerinden çıkmak zorunda kalan Ezidiler, 2014'ten itibaren Irak Kürdistan Bölgesi'nin (IKB) farklı kentlerde olan 26 kampta yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor

IŞİD'in 3 Ağustos 2014'te, Şengal'i (Sincar) işgal etmesinin ve binlerce Ezidi Kürtünün katledilmesinin üzerinden 7 yıldan fazla zaman geçti.

Irak ve IKB'deki kamplarda ve kamp dışında yaşamını sürdürenler ile IŞİD'den kurtarılan bölgelere dönen Ezidi göçmenler halen çok zor şartlarda yaşamlarını sürdürüyor.

Musul'a 120 kilometre uzaklıkta ve Irak Anayasası'nın 140. Madde kapsamındaki "tartışmalı bölgeler" arasında yer alan Şengal, idari olarak Ninova'ya bağlıdır.

3 Ağustos 2014 yılında IŞİD mensuplarınca işgal edilen ilçe, 13 Kasım 2015 yılında koalisyonun havadan desteğiyle Irak ve Peşmerge güçlerinin operasyonuyla kontrol sağlandı. 
 

(6).jpg
Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe

 

Şengal'e yerleşenler tekrar kamplara döndü

IŞİD'in saldırısıyla bölgelerinden çıkmak zorunda kalan Ezidiler, 2014'ten itibaren Irak Kürdistan Bölgesi'nin (IKB) farklı kentlerde olan 26 kampta yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.

Duhok'taki Ezidileri Kurtarma Ofisi'nin verilerine göre, IŞİD'in saldırıları sonucu 550 bin Ezidi'den 360 bini göçmen konumuna düştü.

Bin 293 Ezidi IŞİD mensuplarınca katledildi. 2 bin 745 çocuk ebeveynsiz kaldı. 3 bin 548'i kadın, 6 bin 417 Ezidi kaçırıldı.

Bin 207 kadın, 339 erkek, bin 49'u kız çocuğu ve 956 erkek çocuk olmak üzere toplam 3 bin 550 Ezidi kurtarıldı. 

82 toplu ve tekli mezar bulundu. Ezidilere ait 68 kutsal mekan yağmalandı. 100 bin Ezidi de ülke dışına çıktı. 150 bini ise Şengal'e geri döndü.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kayıtlara geçmeyen ölümlerin yanı sıra, 104 kişinin cesedinin bulunduğu; ayrıca, bin 293'ü kadın 2 bin 763 Ezidi'nin de kaderi halen bilinmiyor.

Irak Federal hükümeti, bu yılın başında göçmenlerin kamplardan bölgelerine geri dönmesi halinde yaklaşık bin dolar hibe desteğinde bulunacağı açıklamasının ardından kamplarda yaşayan ve topraklarına dönmek isteyen ailelere kapı açılmış oldu.

Bu kararla çok Irak'taki kampların çoğu kapatılsa da IKB sınırındaki kamplar kapatılmadı.

Bağdat'ın kararından sonra Şengal'den 4 binden fazla aile, Sinune ilçesinden ise 5 bin aile dahil olmak üzere 11 bin Ezidi aile hibe almak için Irak Göç ve Göçmenler Bakanlığı ofislerine başvurdu.

Ancak bölgedeki güvenlik eksikliği ve yetersiz alt yapı nedeniyle yakın zamanda sadece Şengal'den Duhok'a en az 300 aile yine evlerini terk etmek zorunda kaldı.  
 

Şehan Kampı, Duhok Fotoğraf Gülbahar Altaş (1).jpeg
Şehan Kampı, Duhok / Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe

 

IKB Ortak Kriz Koordinasyon Merkezi'nden edindiğimiz bilgiye göre, bu yılın mayıs ayında Irak'ın farklı bölgelerinden 2 bin 230 kişi tekrar IKB'ye göç etti. 

Mevcut durumda IKB'de bulunan 730 binden fazla iç göçmenin yüzde 30'unu Ezidiler oluşturuyor.

Ezidi toplumu, Irak Parlamentosu'nda bu yılın 1 Mart'ında onaylanan "Ezidi Mağdurlar Yasasını" umutsuz bir bekleyişle halen hayata geçirmesini bekliyor.

Barzani Yardım Vakfı'nın koordinatörlüğünde birçok kampın sorumluluğunu da kampta yaşayan Ezidiler üstlenmiş durumda.

698 göçmen öğrenci bu kamplarda eğitim görüyor. 17 yaşın altındaki öğrencilerin sayıları az olmakla birlikte uluslararası yardım kuruluşlarının verdiği eğitimle yetinmek zorunda kalırken, yapılan yardımlar ise yetersiz…

Kamplarda konuştuğum Ezidilerin büyük çoğunluğu, Şengal'e tekrar dönmek istemelerine rağmen, bölgede güvenliğin sağlanmaması, geçim sıkıntısı ve alt yapı eksikliğinden dolayı bu isteklerinden vazgeçtiklerini dile getirdi.
 

Şehan Kampı, Duhok Fotoğraf Gülbahar Altaş (4).jpeg
Şehan Kampı, Duhok / Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe

 

"Şengal'e dönmeyeceğiz. Bu şartlarda dönüp ne yapacağız!"

IŞİD'den sonra Şengal'in yıkıldığını söyleyen 68 yaşındaki Ezidi Haci Şêro, içinde yaşadıkları şartları şu şekilde dile getirdi:

Bize yardım edilmesini istiyoruz. Daha ne kadar bekleyeceğiz? Şengal'de durum normalleşseydi ne buraya ne de bir kap yemeğe muhtaç olurduk. Şengal'de, ne okul ne belediye ne de kaymakam var.

Yurdumuzda durum normalleşene kadar kamplarda kalacağız. Kaldığımız kamplardaki şartları da görüyorsunuz! Tamam, her şeye rağmen Kürdistan hükümeti elinden geleni yapıyor; ancak görüyorsun halimizi ne yazık ki yapılan yardımlar yeterli değil.

 

Haci Şero.jpg
Haci Şero / Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe

 

Geçen yılın ekim başında Irak ve IKB arasında imzalanan Şengal Anlaşması'na da değinen Haci Şêro, "Bir an önce anlaşmayı uygulamalarını istiyoruz. Artık takatimiz kalmadı. Irak ve Kürdistan hükümeti durumu normalleştirmeden Şengal'e dönmeyeceğiz. Bu şartlarda dönüp ne yapacağız?" diye konuştu.


"Ölümümüzü beklemekten başka çaremiz yok!"

IŞİD saldırdığında tüm ailesiyle Şengal'den kaçmayı başaran ve 8 gün Şengal Dağı'nda kaldıktan sonra Duhok'taki Şehan kampında 8 nüfuzlu ailesiyle yaşayan Ayşan Ali ise, "Ailemizde çalışacak durumda olanlar çalışıyor, çünkü kampta bize verilen erzak yardımı da yetmiyor. Aylık kişi başına 12-13 bin dinar (10-12 dolar) yardım da veriliyor ancak yetmiyor" dedi.
 

Ayşan Ali.jpg
Ayşan Ali / Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe

 

Eşinin de ameliyatlı olduğu için sağlık durumunun iyi olmadığını söyleyen Ayşan Ali, "Yine de halimize şükrediyoruz en azından başımızı koyacak bir yerimiz var diyoruz. Şengal'deki durumdan daha iyi durumdayız. Orada şartlar çok daha zor. Kampta bir şekilde çocuklarımız okula gidebiliyor" ifadelerini kullandı.
 

Şehan Kampı, Duhok Fotoğraf Gülbahar Altaş (3).jpeg
Şehan Kampı, Duhok / Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe

 

Ayşan Ali, kamptan Şengal'e dönen Ezidilerin içinde bulunduğu durumu, şöyle anlattı:

Şengal'e dönenlerin büyük bölümü pişmanlar. Dönenler için bir harcama yapılmıyor. Bize burada (kampta) yapılan yardımlar oraya da ulaştırılmıyor. Vallahi bir kilo domatese muhtaçlar. Yoksullar, birçoğunun evi kerpiçli ve yıkılmış vaziyette. Hiçbir şekilde onlara yardım gitmiyor. Bir yardım kurumu orada açtılar ama onu da kapattılar ve kimse orada da çalışmıyor.
 

Hatun Şerif.jpg
Hatun Şerif / Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe

 

Kampta annesiyle yaşayan Hatun Şerif ise içinde bulundukları zor şartlardan şikayet ederek, "Ölümümüzü beklemekten başka çaremiz yok" diyor.

Hatun Şerif, "Başımızda hiç kimse yok ben ve annem yalnız kalıyoruz. Gelen yardımların büyük bölümü bizim elimize ulaşmıyor. Kampta da çok kişi var. Soruyorum; ne yapabiliriz? İkimizin de yaşı var, bununla birlikte sağlık sorunları yaşıyoruz, doktor ve ilaç masraflarımız oluyor ve çoğu zaman hiçbirini karşılayamıyoruz. Birçok yakınımızı IŞİD katletti, kurtulanlar ise dışarıya (yurt dışına) çıktı. Burada ölümümüzü beklemekten başka çaremiz kalmadı" diye konuştu. 


"Henüz 6 aylık evli olan ağabeyimin gözlerimin önünde başını kestiler"

Adının açıklanmasını istemeyen 18 yaşındaki Ezidi genç kadın ise, IŞİD'den kurtarıldıktan sonra Almanya'da 10 ay psikolojik tedavi gördüğünü ve ardından, yaşlı anne ve babasına bakmak için Duhok'taki Hanke kampına geri döndüğünü söylüyor.

Ezidi genç kadın, "Artık yaşadıklarımı anlatmak dahi istemiyorum. Bir şey değişmiyor sadece yaralarımız tekrar canlanıyor" diyor.

Örgüt mensuplarınca kaçırıldığında 11 yaşında olan ve bir aylık esaretten sonra, 20 yaşındaki Ezidi bir kadınla kurtulmayı başardıklarını dile getiren genç kadın, yaşadıklarını şu şekilde tanımlıyor; 

Bir ay kaldım ellerinde ve bir IŞİD'li için çocuk veya yetişkin kadın arasında hiç fark yoktu. Çok çektirdiler.

Diğer Ezidi kadın ve çocuklar gibi Felluce ve Musul'da o dönemde kaldım; tam bir işkenceydi. Henüz 6 aylık evli olan ağabeyimin gözlerimin önünde başını kestiler.

Yengemi de bir IŞİD'li ile evlendirerek, Musul'a götürdüler. Yengem çok daha kötü olaylar yaşadı. Neyse ki ellerinden kurtuldu ve şu anda Almanya'da yaşıyor.


"Nadia Murad'dan ne farkımız var?"

İçinde bulunduğu şartlardan oldukça şikayetçi olan genç kadın, "Nadia Murad'dan ne farkımız var?" sözleriyle, "ortada bir çifte standartlık olduğunu" dile getiriyor;

Geçen süre içerisinde sürekli yaşadıklarımızı ve sorunlarımızı tekrarlıyoruz. Ve bu bizim yaralarımızı her gecen gün tazeleme ve deşmekten daha öteye gitmiyor. Yani bizim iyileşmemizi sağlamıyor. Katkısı olmuyor.

Artık yaşadıklarımı anlatmak da istemiyorum. Yüzümü göstermek ve yaşadıklarımı anlatarak tekrar aynı acıları yaşamak istemiyorum.


Kamplarda bu yılın başından beri yaşanan intihar vakalarına da atıfta bulunan genç kadın, "Birçok kişi gibi, intiharı ben de çoğu kez düşündüm. Düşündükten sonra Allah'tan bana irade vermesi için dua ediyorum. Her yönden çok zor" diyerek, çaresizliğini dillendirdi.
 

(7).jpg
Şehan Kampı, Duhok / Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe

 

"Avrupa buradan çok daha güzel, orada okul var"

Kamplarda yetişkinler zor koşullarla yaşam mücadelesi verirken, çocuklar da zorlu bir yaşam sürdürüyor.

Şehan Kampında ailesiyle birlikte yaşayan 11 yaşındaki Ezidi çocuk Şêrko, hikayesini bize şöyle anlattı:

Türkiye'ye gittik, oradan Yunanistan'a gidecektik ama Yunanistan'a girmeden bizi yakalayıp geri gönderdiler. Ben, annem ve babamla birlikte gittik. İmkanımız olmadığı için Türkiye'de de kalamadık. Biz de Duhok'a geri döndük.


"Peki, şimdi imkan olsa yine Avrupa'ya gitmek ister misin?" sorusunu ise Şêrko, hiç tereddüt etmeden, heyecanlı ve utangaç bir ses tonuyla, "Elbette, gitmek isterim. Orası (Avrupa) buradan çok daha güzel. Orada okul var, güzel yerler var. Bir sürü güzel yer var. Yaşanması daha güzel bir yer. Biliyor musun, giden akrabalarımız ve arkadaşlarımız orada çok mutlular. Her şeylerinin çok güzel olduğunu söylüyorlar" diye yanıtladı.
 

Şehan Kampı, Duhok Fotoğraf Gülbahar Altaş (1).jpg
Şehan Kampı'nda Şêrko ile arkadaşı Halil / Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe

 

Şêrko ile konuşurken araya giren 13 yaşındaki arkadaşı Halil, "Biz de Türkiye'ye gittik. Türkiye de çok güzel. Ama orada kaldığımız kampı kapattıkları için biz de Duhok'a geri geldik" diyor ve ekliyor:

Keşke biz de buradan gitseydik… Hayatımız çok daha güzel olurdu.

 
Çocuklar, bulundukları kampta özellikle oyun alanlarının olmamasından şikayet ederken, bir yanda da, "Toprak ve tozun içinde oynuyoruz, çadıra gidince de annemiz ve ablalarımız bize kızıyor. Ne yapalım yani top oynamayalım mı?" diyerek, gülümsüyorlar.
 

(3).jpg
Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe​​​​​​​

 

Kamptaki okula gittiğini dile getiren 12 yaşındaki Yasin de arkadaşlarıyla kampta yaşamaktan memnun olduğunu söylese de, "Keşke daha iyi şartlarda yaşasaydık ama..." diyor. 
 

Şehan Kampı, Duhok Fotoğraf Gülbahar Altaş (2).jpeg
Şehan Kampı, Duhok / Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe

 

81 bin göçmen aile kamp dışında yaşam sürdürüyor 

Kamplarda kalmaktan şikayetçi olanların yanı sıra kampta yer bulamayıp kamp dışında çadır kurmak zorunda kalanlar da içinde bulundukları şartlardan şikayetçi.

Nitekim, kamplarda yaşayanlar aylık yapılan yardımlardan faydalanırken, kamp dışındakiler yararlanmıyor.

Resmi bilgilere göre, IKB'deki 26 kampta 34 binden fazla aile yerleştirilirken, 81 bin göçmen aile kamp dışında yaşamını sürdürüyor.

Sadece Duhok'taki Hanke Kampı'nda ise en az 14 binden oluşan 2 bin 690 bin aile yaşıyor.
 

(9).jpg
Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe​​​​​​​

 

2019 yılında IŞİD'den kurtarılan ve Hanke Kampı'nın yakınında 3 yıldır eşi ve dört çocuğuyla çadır kurmak zorunda kaldığını dile getiren, 35 yaşındaki Basê Dirbo Hasan, "Ne günah işledik bize kamplarda yer vermiyorlar. Şu anda içinde olduğumuz çadır da eskidi, kış da geldi; şimdi ne yapacağız? Tüm göçmenler zor durumda ancak IŞİD'den kurtarılıp dönenler iki kat acı çekiyor. Kötü olan psikolojiyle bu şartlarda da yaşıyor. Tamam kamplarda yaşayanlar zor durumda ama en azından aylık yapılan yardımlardan faydalanıyor, ya biz?!. Dört aydan fazladır eşim kampa gitmemiz için başvurdu ve halen bize dönüş yapmadılar" sözlerini kullandı.
 

(8).jpg
Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe​​​​​​​

 

"Kamplardaki göçmenler her ay yardım alırken, kamp dışında olanlara üç ayda bir yardım dağıtılıyor"

Irak Göç ve Göçmenler Bakanlığı Duhok Ofisi Sorumlusu Eskender Muhammed Emin, "göçmenlere yapılan aylık yardımlarda farklılık olduğunu" söylüyor ve ekliyor:

Kamplardaki göçmenler her ay yardım alırken, kamp dışında olanlara üç ayda bir yardım dağıtılıyor. Araç ve çalışanlarımız da yeterli sayıda olmadığı için çoğu zaman gerektiği kadar dağıtamıyoruz.

 
Daha çok çocuklarının geleceğinden endişe eden Basê, "Kış geldi, yeterli giysileri olmadığı gibi eğitimlerinden de mahrum kalmış durumdalar. Gelecekleri ne olacak? Eşim yevmiyle çalışıyor, kazandığı para hiçbir şekilde bize yetmiyor. Neye üzüleceğimizi artık bilemiyoruz!" diyor.
 

(4).jpg
Fotoğraf: Gülbahar Altaş/Independent Türkçe​​​​​​​

 

"Yardım kuruluşları ve hayırseverler kamptakilere yardım elini uzatmak zorunda"

Son olarak Tola IŞİD'den Kurtarılan Ezidi İşleri Derneği'nden Derviş Çoki Cırdo da, "Duhok'ta IŞİD'den kurtarılan 100'den fazla Ezidi aile kamp dışında yaşam mücadelesi veriyor ve aileler kamplara yerleşmek için uzun süredir isimlerini yazanlardır. Kamplar çok yetersiz, yardım kuruluşları ve hayırseverler kampta yaşayanlara yardım elini uzatmak zorundalar" dedi.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU