Scientology kilisesi mensubu olarak büyüyen ve tarikatın liderinin kişisel görevlisi olarak çalışan bir kadın kiliseye dava açtı. Suçlamaların arasında insan ticareti, zorla çalıştırma ve çocuk istismarı yer alıyor.
İsmi mahkeme kayıtlarına Jane Doe olarak geçen kadın, kilisenin lideri David Miscavige ve eşi arasındaki sorunları öğrendikten sonra “Delik” adı verilen bir tecrit programına alındığını söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kilisenin tanıtım filmlerinin çekimi için görevlendirildiği esnada kiliseden kaçtığını belirten Doe, filmde oynayan ve tarikat mensubu olmayan bir aktörün arabasının bagajına saklanarak, 2016’da kurtulduğunu açıkladı.
Uluslararası Scientology Kilisesi ise, NBC News'e verdiği demeçte suçlamaları reddetti. Kilise, “Dava, sanıklara ilişkin asılsız iddialardan başka bir şey içermiyor. Yıllar önce mahkemelerde kanıtlanmayan suçlamalardan oluşan din karşıtı hakaretlerle dolu” ifadelerini kullandı.
Jane Doe, tarikatın eski üyelerinden oyuncu Leah Remini’yle birlikte çalışıyor. Remini, “Leah Remini: Scientology ve Sonrası” adlı belgeselde kilisede yaşadığı olumsuz deneyimleri belgelemişti.
Doe’nun tecritten önce kilisenin seçkin Deniz Organizasyonu’nda görev aldığı bildirildi. Bu organizasyon, bir milyar yıl boyunca kiliseyi takip etmeye söz veren, dinin “en adanmış üyeleri”nden oluşuyor.
Jane Doe'nin avukatları, davanın Uluslararası Scientology Kilisesi'ne karşı açılması beklenen bir dizi davadan ilki olduğunu belirtti. Buna göre kilise, aralarında savunmasız kişilerin ve çocukların da bulunduğu üyelere yönelik uzun süreli fiziksel, duygusal ve cinsel taciz tarihini örtbas etmeye çalışıyor.
Uluslararası Scientology Kilisesi, 1993'ten beri ABD’nin gelir idaresi tarafından tanınıyor.
Kilise avukatı Rebecca Kaufman, “Davanın başarısız olacağına eminiz” dedi. NBC News’e konuşan Kaufman konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
Federal mahkemeler, Scientology Kilisesi'nin dini düzenindeki hizmetin gönüllülük esasına dayandığını ve Birinci Değişiklik tarafından korunduğunu zaten biliyor.
Amerikan anayasasındaki ilk değişiklik olan Birinci Değişiklik’e göre hükümet, bir dinin kurallarını veya ibadetini yasaklayan herhangi bir yasa tasarlayamıyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/world/americas
Independent Türkçe için çeviren: Çağla Üren
© The Independent