İsrail'in Gazze saldırısında ölen çocukların aileleri, sorumluların yargılanması için İstanbul'da dava açtı

Yapılan başvuruda, haklarında dava açılan İsrailli yetkililerin, "İnsanlığa Karşı Suçlar", kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet, kişi hürriyetinden yoksun kılma gibi suçlardan dolayı yargılanması talep edildi

Fotoğraf: Independent Türkçe

İsrail'in 2021 Mayıs'ında Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybeden çocukların aileleri, İsrailli sorumluların yargılanması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu.

Ailelerin Türkiye’deki avukatları tarafından yapılan başvuruda, eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, hükümet üyesi ve çok sayıda üst düzey askerin yargılanması istendi.

Başvuruda, söz konusu kişilerin, "İnsanlığa Karşı Suçlar", kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet, kişi hürriyetinden yoksun kılma gibi suçlardan dolayı yargılanması talep edildi.
İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapan ailelerin avukatları şunları kaydetti:

Mayıs 2021 Ramazan ayının ortalarından itibaren İsrailli güvenlik güçleri Kudüs, Batı Şeria ve Gazze’de Filistinlilere karşı çok yoğun bir şekilde, saldırılar gerçekleştirmişti.  11 gün boyunca devam eden bombardıman ile ilgili Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, yaşanan can kayıplarına ilişkin yaptığı açıklamada, Gazze'de İsrail saldırıları nedeniyle yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısının 253 olduğunu açıkladı. Hayatını kaybedenlerden 15’i bebek olmak üzere 66'sının çocuk, 39'unun kadın olduğu, yaralı sayısının da 1910'a ulaştığı ifade edildi. En az 75 bin kişi yerinden edilirken, 1800 konut yıkıldı, 6 bin 800 mesken zarar gördü.

Yargılanmaları talep edilen suçlular arasında başta Benyamin Netenyahu olmak üzere Aviv Kochavi, Benjamin Benny Gantz, Amiram Norkin, Eliezer Toledano, Nri Horvits, David Salma, Aharon Halifa, Oded Basik, Tamer Yaday, Nemrut Aloni, Afekhay Adrei ile başkaca tespit edilecek İsrail askerleri yer alıyor. 

Söz konusu saldırılar sırasında İsrailli siyasi ve askeri kişiler tarafından, uluslararası hukuk (Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü, İnsancıl Hukuka İlişkin Sözleşmeler, BM sözleşmeleri) ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen insanlığa karşı suçlar işlendi. Türkiye mevzuatındaki evrensel yargı yetkisi (TCK md. 13) çerçevesinde yapılan suç duyurusunda, İnsanlığa Karşı Suçlar (TCK m. 77), kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve eziyet, kişi hürriyetinden yoksun kılma ve soruşturma aşamasında tespit edilebilecek sair suçlardan dolayı yargılama talep edildi.  Yapılan başvuruda öncelikle sanıklar hakkında yürütülecek soruşturma sonuçlanıncaya kadar, şüphelilerin Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına girmeleri halinde tutuklanmaları için yakalama emri çıkartılmasını, Türkiye sınırları dışındayken de suçluların yakalanması ve iadesine dair hukuk normlarından yararlanarak şüphelilerin yakalanarak tutuklanmaları talep edildi. 

İsrail’in işgal sürecinden bu yana Filistinlilere yönelik suçlarının yargılanması bütün insanlık ailesinin ortak beklentisidir. İsrailin özellikle ev ve okulların bombalanması, çocuk ve kadınların katledilmesi, keyfi tutma ve işkence ve kötü muamele gibi sistematik olarak gerçekleştirdiği insanlığa karşı suçların yargılanması ve sorumluların cezalandırılması, bundan sonraki suçları ve katliamları önleyeceği gibi adaletin de gereğidir. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU