"İstanbul'un Renkleri" Beyoğlu'nda

Fotoğrafçı İmdat Akgün'ün "İstanbul'un Renkleri" sergisi Beyoğlu'nda İstanbullularla buluştu

Küratörlüğünü Işıl Çelik’in yaptığı Galatasaray Lisesi önündeki sergide sanatçının İstanbul konulu 32 fotoğraf yer alıyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)  Kültür Daire Başkanlığı'nın destekleri ile gerçekleştirilen ve küratörlüğünü Işıl Çelik'in yaptığı Galatasaray Lisesi önündeki sergide sanatçının İstanbul konulu 32 fotoğraf yer alıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İstanbulluların büyük ilgi gösterdiği sergide İmdat Akgün fotoğrafları ile köklü tarihine karşın hiç yaşlanmayan sürekli devinim halinde olan şehrin geçmişi ile bugünü arasında bağ kuruyor. 

İstanbul'un gerçek renklerini zaman zaman dijital renklerle buluşturan fotoğrafçı sergiye dair şunları söylüyor:

"Sabahın erken saatlerinde Sirkeci'de karşıdan karşıya geçmeye çalışan insan kalabalığının telaşını, Karaköy - Kadıköy vapurunda balıkları besleyen genç bir kadının şefkatini, Galata Köprüsü'nün müdavimi balıkçıların sabrını, Balat'ın tarih kokan dar sokaklarında karşıma çıkan mavi gökyüzünün yaşattığı umudu, bir üst geçitten şehrin kalabalığını seyreden çocuğun hayallerini, Süleymaniye Camii'nde gün batımı ile yaşanan huzuru, Atatürk'ün Sarayburnu'nda Anadolu'ya yüzünü dönmüş heykelindeki gururu göreceksiniz,  belki fotoğraflarımda"

s2.jpg
Fotoğraf: Independent Türkçe

 

İmdat Akgün

1991'de Erzurum'da doğdu. Eğitimini Eskişehir Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde tamamladı.

Hobi olarak başladığı grafik tasarım, daha sonra mesleği haline dönüştü. Anı biriktirmek için başladığı amatör fotoğrafçılık serüveninde ise manzara fotoğrafçılığına yöneldi. Türkiye'nin birçok bölgesinde, şehrinde fotoğraflar çekti.

Akgün, "Bazen şehrin kalabalığını, bazen önünden geçip gittiğimiz bir tarihi yapıyı, bazen bir anı fotoğrafladım. Fotoğraf çekmek, yaşam içinde farkında olmadığımız "anın" ne kadar önemli olduğunu öğretti bana. Ara Güler'in dediği gibi 'Yaşam bize verilmiş boş bir film her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın'" diyor.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU