Marina Lopes - The Independent
Beyaz eldivenli bir kadın çikolata ve kekleri gümüş tepsiye yerleştiriyor. Kristal vazolar güllerle dolduruluyor. Misafirler yolda. Brezilyalı anne adayı Mariana Casmalla birazdan gireceği sezaryen doğumu için kusursuz şekilde hazırlanıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Profesyonel makyajla süslenmiş gözlerini kırpan 28 yaşındaki diş hekimi Casmalla, “Bu özel bir olay. Partiler ve özel günler için giyinip kuşanmıyor muyuz? Bu da aynı şey” diyor.
Parti bebek henüz doğmadan başlıyor
Ameliyathaneye bakan buzlu bir camekan doğumun gerçekleştiği anda şeffaf oluyor ve misafirler bebeğin doğduğu ana şahitlik ediyor.
Casmalla’ya eşlik etmek üzere camekanın ardında bekleyen 15 aile üyesi ve arkadaş, Lorena isimli bebek doğar doğmaz şeffaflaşan camdan içeride olup bitenleri görebiliyor. Casmalla baş parmağını havaya kaldırıyor. Göz yaşları içindeki aile üyeleri ve arkadaşlar doğum anını bir yandan da FaceTime üzerinden diğer tanıdıklara aktarıyor.
Washington Post'ta yer alan habere göre, doğum organizasyon şirketlerinden Estudio Matre’nin kurucu ortaklarından Paula Ascar Baracat, yeni anne adaylarının misafirlerini evde ağırlamak yerine hastaneleri tercih ettiğini söylüyor.
Baracat, “Anne daha yeni doğum yapmış. Emzirmeyi öğreniyor, evinde eğlence düzenlemek istemiyor. Bu yüzden o doğuma hazırlanırken bizler de misafirleri ağırlamak için kolları sıvıyoruz” diyor.
Tek bir doğum için 10 bin dolara (yaklaşık 60 bin TL) kadar harcama yapabildiklerini belirten Baracat, bu ücrete çiçek düzenlemeleri, anı defterleri, özel isimlerin yer aldığı nevresim takımları ve su şişeleriyle gümüş tepsilerde sunulan hediyelik ve yiyeceklerinin dahil olduğunu söylüyor.
Brezilyalı elitler arasında statü sembolü haline dönüşen isteğe bağlı sezaryen operasyonları, beklenmedik anda gerçekleşebilen normal doğuma oranla zengin kadınlar arasında tercih ediliyor.
Sezaryen doğumda Türkiye dünyada 4.sırada
Tıp dergisi Lancet'in 2018’te yayımladığı bir araştırmaya göre, sezaryen doğum oranlarının dünyada en yüksek olduğu ülke yüzde 58,1’le Dominik Cumhuriyeti. İkinci sırada yüzde 55,5’le Brezilya, 3.sırada yüzde 55,5’le Mısır ve 4.sırada da yüzde 53,1’le Türkiye bulunuyor.
Türkiye’deki sezaryen doğum oranlarının sürekli yükseldiği biliniyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 2012’deki sezaryen doğum oranı yüzde 49,6’ıydı. Son verilere göre, 2012 ila 2018 yılları arasında bu oranda yüzde 3,5’luk bir artış olduğu görülüyor.
Diğer yandan son yıllarda Türkiye’de de hastane odası süsleme, isme özel hediyelik ve giysilerin hazırlanması ve doğum ile doğum sonrası fotoğraf çekimleri gittikçe yaygınlaşıyor.
Doğum odalarının bulunduğu binada şarap mahzeni ve balo odası
Organizasyon trendiyle birlikte sezaryen doğumları düğün benzeri etkinliklere dönüştüren parti düzenleyiciler, makyözler ve catering şirketleri yeni bir sektör oluşturmuş durumda.
Etkinliğin ana teması: Doğumun kendisi. Bebek sahibi olacak çiftin aile yakınları ve arkadaşları sezaryen doğumu bu amaç için özel hazırlanmış bir camekanın ardından canlı izleyebiliyor.
Brezilya’nın Sao Paulo şehrindeki özel bir hastanede anne adayları kendilerine ait bir odada makyaj ve saçlarını yaptırabiliyor. Günlüğü 500 dolara (yaklaşık 3 bin TL) kiralanabilen kral süitlerde misafirler için özel banyolar ve balkonlarla minibarlar bulunuyor. Anne adayları bu odaya sevdiği çiçek ve dergileri getirtebiliyor ve hatta planladığı dekorasyona uymadığı takdirde mobilyaları dahi değiştirtebiliyor. Şimdilerde inşası süren ve yeni doğum yapmış annelerin kalacağı 22 katlı bir yapının kendine ait şarap mahzeni ve balo odası da bulunuyor.
Hastanenin Direktörü Marcia da Costra, “Bu kültürel bir şey. Brezilyalılar her şeyi planlamayı sever. Hastaneye gelirken trafiğe takılmak istemez. Manikürünü ve ağdasını yaptırıp, tıpkı özel bir etkinlik gibi bunu (doğumu) da planlamak ister” diyor.
Dünya Sağlık Örgütü: Doğumların sadece yüzde 10’unda sezaryene ihtiyaç var
Diğer yandan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) dünyadaki sezaryen doğum oranlarının düşürülmesine yönelik kampanyalar yürütüyor. Sezaryen doğumun normal doğuma kıyasla iki kat daha ölümcül olduğu, hem bebek hem de anneler için daha uzun bir iyileşme süreci gerektirdiği ve çok daha pahalı olduğu biliniyor.
Ayrıca sezaryen doğumda kanama ve enfeksiyona yakalanma ihtimali normal doğuma oranla daha olası. Sezaryenle doğan bebeklerde solunum bozukluğu, diyabet ve yüksek tansiyona da daha sık rastlanıyor.
DSÖ doğumların yalnızca yüzde 10’unun sezaryene ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Doğum tercihleri anne bebeğin sağlığını gözeterek yapılmalı
Brezilya Ulusal Tamamlayıcı Sağlık Ajansı Direktörlerinden Rodrigo Aguiar, doğumu yaklaşan anne adaylarıyla doktorlarının özellikle tatil dönemlerinde bebeğin prematüre doğmasına sebep olduğunu ileri sürüyor.
Bunun da bebeklerde solunum yolu hastalıklarına yol açtığını söyleyen Aguiar sözlerini şöyle sürdürüyor:
Bu yüzdeleri yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini, doğum tercihlerinin anne ve bebeğin sağlığı doğrultusunda yapılması gerektiğini ve müsait olma durumuna göre ayarlanmaması gerektiğini anladık.
Brezilya hükümeti 2016’da 39 haftadan önce tıbbi olarak mecburi olmayan sezaryen doğumları yasaklamıştı. Brezilya’daki kadınların normal doğumdan kaçınmalarının sebeplerinden biri, ülkedeki kamu sağlığı sisteminin doktor ve hemşirelere anne adaylarını saatlerce yakından izleme imkanı vermemesi. Öte yandan sezaryen doğum çok daha kısa sürede gerçekleştiği için takibi daha kolay. Ayrıca kadınlar sezaryen doğumlarını kendi özel doktorlarıyla yapabiliyor.
Brezilya Federasyonu Kadın hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Olimpio de Moraes Filho da, sezaryen doğumun bazı kişilerin yaşam tarzına çok uygun olduğunu söylüyor.
Filho, "Sezaryen doğumlar 30 yıl öncesine kıyasla artık çok güvenli. Her şey değişiyor. Kadınlar çalışıyor. Çiftler ailelerin bir araya gelebileceği zamanları ayarlamaya çalışıyor,” diyor.
Brezilya’da normal doğumu artırma çabaları sürüyor
Brezilya’daki normal doğum oranlarını artırmak için 2015’te harekete geçen özel bir hastane direktörü Linus Pauling Fascina doktor, doula, ebe, feminist aktivist ve devlet görevlileriyle birlikte Appropriate Birth Project’i (Uygun Doğum Projesi) kurdu. Grup, proje kapsamında kurduğu normal doğum merkezlerinde, anne adaylarına ışıklandırmasını kendilerinin seçebileceği özel banyolu ve havuzlu odalar seçme imkanı tanıyor. Ayrıca odalara kurulan M3 sistemiyle de anne adayları kendi kişisel şarkı listelerini çalabiliyor.
Bu proje kapsamında hastanedeki normal doğum oranları 4 yıl içinde yüzde 18’den yüzde 50’ye çıktı ve proje ülkedeki diğer 200 hastanede de uygulanmaya başlandı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/life-style/women
Independent Türkçe için çeviren: Ayşe Yıldız
© The Independent
