Sosyal medya da aralarında Ahmet Şık, Ahmet Altan, Abdurrahman Dilipak, Ali Bayramoğlu, Mustafa İslamoğlu, Haluk Gerger, Ertuğrul Kürkçü, Ayşenur Zarakolu, Oral Çalışlar, Yaşar Kemal, Yılmaz Odabaşı gibi isimlerin bu vakıftan hibe aldıkları iddia edilmişti.
Tartışma yaratan haber sonrası “Human Rights Watch” nin (HRW) varlığı bir kez daha tartışılmaya başlandı. Peki kimdi HRW ve görevi neydi?
Kritik konularda açıklamalar yapan ve raporlar sunan örgüt son olarak sosyal meya üzerinden paylaşılan bir raporda Türkiyedeki gazeteci ve yazarlara ödül ve hibe verdiği iddiasıyla gündeme geldi.
Sosyal medyada elden ele gezen 1998 yılına ait raporda adı geçen kişiler linç edilirken HRW ve ödül verdiği kişiler hedef tahtasına oturtuluyor.
Merkezi New York şehrinde yer alan insan hakları üzerine araştırma ve savunuculuğunu yapan bu örgütün Amsterdam, Beyrut, Berlin, Brüksel, Chicago, Cenevre, Johannesburg, Londra, Los Angeles, Moskova, Nairobi, Paris, San Francisco, Sidney, Tokyo, Toronto, Washington, DC ve Zürih şehirlerinde de ofisleri bulunuyor. Örgüt her yıl farklı ülkelerden isimlere ödül ve hibe desteği veriyor.
Hellman/Hammett ödülleri
Öte yandan ödüllere isimleri verilen Dassiel Hammett dünyaca ünlü bir polisiye yazarı. Eşi Lillian Hellman ise hayatı ve kişiliğiyle ön plana çıkmış, feminizmin önemli savunucularından Amerikalı ünlü sosyalist bir oyun yazarı.
Ancak ismi geçen kurum “Human Rights Watch” (İnsan Hakları İzleme Örgütü) Türkiye Temsilcisi Jonathan Sudgen dünya da olduğu gibi, Türkiye’de önemli dava ve olaylar da açıklamalar yapmış ve düşüncesini dile getirmişti.
Başörtüsünün tartışıldığı en hararetli dönemlerde, “Human Rights Watch” Türkiye Temsilcisi Jonathan Sudgen “başörtüsünün bir hak ihlâli olup olmadığını araştırdığını ve başörtüsünün hem ifade hem de din özgürlüğünün bir parçası” olduğunu ifade etmişti.
Sudgen, giyim konusunda hükümetlerin yasak getiremeyeceğini, bu konuda tavırlarının kesin ve net olduğunu Türk hükümetinden cevap beklediklerini söylemişti.
Erdoğan'ında yanında yer aldı.
Örgüt 2002 Kasım’ında yapılan seçimlere, kurucusu olduğu partinin başında giremeyen Recep Tayyip Erdoğan için şu açıklamayı yapmıştı:
"Adalet ve Kalkma Partisi(AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlere katılamadı. 1997’de şiddet içermeyen sözleri nedeniyle 10 ay hapis cezasına mahkum olan Erdoğan, siyasi haklarından mahkum olduğu için Başbakan seçilemedi."
Siyaset yapması engellenen @RT_Erdogan için de açıklama yaptılar haksız yere tutuklanan başörtüsü direnişçileri içinde... Dolayısıyla bir kurumu hedef alırken en azından "bunlar ne yapıyor" diye sormak da icap eder. pic.twitter.com/Ld8hJNDa7H
— Murat Ayar (@muradayar) 30 Aralık 2018
Şu ana kadar ifade özgürlüğünden, Kürt meselesine, başörtüsü yasağından, cezaevleri meselesine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundular.
Hakkında kapatma kararı verilen Fazilet partisinin ve Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nünde hakkını savunup, Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim yasağına ve okuduğu şiir yüzünden cezaevine girmesine, Uludere olaylarına kadar birçok konuda tepki verdiler.
Avrupa’da programdan programa koştururken öğrendiğim son algı operasyonunun ayrıntılarını ben de yeni öğreniyorum. Elimi değmediğim ödül 2.000 değil 3.000 $, yıl da 1998 değil 1997 imiş. Meraklısına... pic.twitter.com/ItenLNgqDt
— Mustafa İslamoğlu (@mustafaislamogl) 30 Aralık 2018
Ayrıca Human Rights Watch (HRW) yayınladığı raporda, PKK’yı çocukları silahlandırmakla suçladı.
Bu arada Human Rights Watch 1978’de kuruldu, Soros’un falan değil. Ödülün adına verildiği Hellman, McCarthy cadı avında sorgulanmış bi sosyalist yazar. Eşi Hammett de meşhur bi polisiye yazarı. İkisinin de Soros’la alakası yok. Her devrin cadı avı, McCarthyciliği ayrı tabii https://t.co/jMC7OHiLvB
— Yıldıray Oğur (@yildarado) 30 Aralık 2018
2013 yılında ise Myanmar hükümetini Müslümanlara karşı etnik temizlik yapmakla suçlayan örgüt, Müslüman kadınlara tecavüz edildiğini de raporuna yansıttı.
Ancak her ne kadar HRW'nin George Soros ile organik bağı olmadığı iddia edilse de, 2010 yılında George Soros ait Açık toplum vakfı tarafından 10 yıl boyunca 100 milyon dolarlık yardımda bulunacağı HRW'nin kendi sitesinden duyurulmuştu.