Üniversitelerde yüz yüze eğitimin başlamasıyla kira ve yurt ücretlerinde astronomik artışlar yaşandı.
Yüksek kira ve yurt ücretleri yüzünden barınma sorunu yaşayan öğrenciler probleme dikkat çekmek ve protesto etmek için parklarda sabahlamaya başladı.
Barınamıyoruz Hareketi'nin çağrısıyla Beşiktaş Şairler Parkı'nda sabahlayan öğrenciler, Independent Türkçe'ye konuştu.
"Işık alan ya da penceresi olan ev bulmak çok zor"
İstanbul Teknik Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Mert; iki haftayı aşkın süredir ev aradığını ama bulamadığını söyledi.
Mert sözlerine şöyle devam etti:
"Bulabildiğim evlerin fiyatları çok yüksek. Hayat kalitemden kısmam gerekecek. Yediğimden içtiğimden ya da hobilerimden kısmam gerekecek bunu karşılamak için. Bunu yapmamın gerekmediği fiyatlardaysa evin nitelikleri çok fazla düşüyor. Kız kardeşimle yaşayacağım güvenli bir yer bulamıyoruz uygun fiyatlara. Uygun fiyatlara aydınlık, ışık alan ya da penceresi olan evler bulmak artık çok zor hale geldi. Artık odasını kiralamak isteyen insanlar bile iki bin liranın altında fiyatlar vermiyor."
"Bulduğumuz evin penceresi bile yoktu"
Haliç Üniversitesi öğrencisi Melike ise yaşadığı sorunu "Ev bulamıyoruz" diyerek ifade etti.
Bugün bir eve baktıklarını odasında penceresi bile olmadığını anlatan Melike, "Sadece bir havalandırma kısmı var. Onun için de tabureyle çıkabilirsiniz denildi. Yani şaka gibi ama gerçek" dedi.
Öğrenciler için kira fiyatlarında biraz indirim olması gerektiğini vurgulayan "Bunu istemek de bence doğal hakkımız. Benim ailem memur mesela. Şu anda ne yapacaklarını düşünüyorlar. Acaba ne yapalım, neyi satalım diye düşünüyorlar" diye konuştu.
"Şu anda muazzam bir barınma problemi var"
Barınamıyoruz Hareketi üyelerinden Yunus ise halihazırda devam eden bir krizin içinden geçtiklerini belirtti.
Pandemiyle beraber bu krizin büyümesinin emlak sektöründe de muazzam bir fiyat artışına sebebiyet verdiğini aktaran Yunus, "Bunun bir denetim mekanizmasına tabi tutulmaması durumu da hiçbir şekilde insanların ev bulamamasına sebep oldu. Yurtların yapılmaması, bunu inşa edecek şirketlerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi ve büsbütün bir denetimsizlik bizi bu hale getirdi. Şu an muazzam bir barınma problemi var" ifadelerini kullandı.
"Gençler, yurt problemiyle karşı karşıyalar"
Gençlere destek olmak için gelen parka gelen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclis Üyesi Taylan Yıldız ise İstanbul'da belediyeye ait birçok taşınmazın önceki yönetim tarafından vakıflara, derneklere verildiğini savundu.
Yıldız'a göre, İstanbul'da ve Türkiye'nin genelinde çok büyük bir yurt problemi yaşandığını ve gençlerin genel anlamda bir barınma sorunuyla karşı karşıya geldiğini aktardı.
"Yurt paraları uçmuş durumda"
"Ev fiyatları uçmuş durumda. Kiralar, yurt paraları uçmuş durumda ama öğrencilerin burs paraları yerlerde sürünüyor" diyen Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son yirmi yılın en düşük seviyesinde ve gençler bunlardan çok daha iyisini hak ediyor. 700 – 800 milyar dolarlık bir ekonomi yılda iki tane yurt yapıyorsa İstanbul'da bunu artık fazla söyleyecek bir şey yok. Şu acıklı tabloyu söyleyeyim: Son yirmi yılda İstanbul Büyükşehir Belediyesi kendi işlettiği bir tane yurdu yok. Gençlik merkezi adında bir yer kurmuşlar. Bu kurulan yer yurt olarak tasarlanmış bitirir bitirmez Diyanet Vakfı'na verilmiş, kiraya verilmiş. Başka bir yerde Eyüp'te bir gençlik merkezi adında bir yer kurmuşlar. Yüzde altmışı bitmiş hemen Türkiye Gençlik Vakfı'na TÜGVA'ya satılmış. Oranın genel merkezi olmuş."
"Yurt sorunun çözümü devletin sorumluluğundadır"
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ise barınma hakkının insan hakkı olduğunu söyledi.
Bu sorunun çözülmemesi halinde, öğrencilerin eğitimlerini yarım bırakma riski olduğunu ve bunun eğitim hakkı ihlalini de beraberinde getirebileceğine söyleyen Tanal, "Bizim bu çocuklara bırakacağımız en büyük miras iyi bir eğitimdir. İyi bir eğitim de verebilmemiz için barınma hakkının bir an önce halledilmesi lazım. Çünkü bu barınma hakkı bir insan hakkıdır. İnsan hakkı ihlal ediliyor" diye konuştu.
"Bunun bir an önce çözülmesi, halledilmesi devletin sorumluluğundadır" diyen Mahmut Tanal, şunları kaydetti:
"Devletin görevindedir. Burada özel derneklere, özel vakıflara o kadar kamunun arazileri tahsis ediliyor. İktidar tarafında bunlara olanaklar, imkanlar tanınıyor. Bunlara bu imkanlar, bu olanaklar tanıyacağına Kredi Yurtlar Kurumu'na (KYK) tanınsın. KYK, yurtlar yapsın. KYK, yurt yapmıyor. Özel vakıflar ve dernekler bunu yapıyor. Peki bu çocukları yani ülke neyle idare edilir? Hukuk devletiyle idare edilir. Burada Kredi Yurtlar Kurumu yurt yapmayarak boşluğu vakıflara, derneklere, cemaatlere bırakıyor."
© The Independentturkish