Diyanet İşleri Başkanlığı son yıllarda en çok eleştiri alan kurumların başında geliyor.
Nepotizm, adam kayırma, yolsuzluk, kamu ihalelerinin yandaşlara peşkeş çekilmesi suçlamalarının yöneltildiği Diyanet'in ibadete vurgu yapıp ahlak ve erdemi görmezden geldiği ileri sürülüyor.
Özellikle dinin yapılmasını tavsiye ettiği "helal" uzak durulmasını emrettiği "haram" kavramlarının hutbelere konu edilmemesi de sık sık hatırlatılıyordu.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın siyasi bir figür olarak programlara katılması da getirilen eleştirilerin arasında yer alıyordu.
İlk dönemini tamamlayıp ikinci defa ataması yapılan Erbaş, dün sosyal medya hesaplarında teşekkür mesajları yayımlarken kurum internet sitesinde ise bugün camilerde okunan cuma hutbesi neşredildi.
"Müslüman yalan ve hileye asla tevessül etmez"
"Ticaret hayatında helal haram bilinci" başlıklı hutbede iki kavramın dindeki yeri ayet ve hadislerle açıklandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'in ticaret ahlakına ilişkin sözlerinin yer aldığı hutbede, "İslam'a göre ticaret ahlakının en önemli ilkesi doğruluk ve dürüstlüktür. Mümin, elinden ve dilinden diğer insanların emin olduğu kimsedir. Mümin işinde, gücünde, ticaretinde daima güven verendir. O, alırken de satarken de doğru ve dürüst olduğu ölçüde Allah'ın rızasını kazanacağını bilir. Yalan ve hileye asla tevessül etmez. Zira yalan ve hile ile elde edilen malda hiçbir hayır yoktur" ifadelerini yer verildi.
"Fahiş fiyatlarla insanları mağdur etmez"
"Allah'a ve ahiret gününe inanan bir mümin, işinde ve ticaretinde harama ve gayr-ı meşru kazanç yollarına başvurmaz" denilen hutbede şunlar kaydedildi:
"Ölçü ve tartıda adaletsizlik yapmaz. Malını satmak için yemin etmez. Karaborsacılık yapmaz, fırsatçı davranmaz. Fahiş fiyatlarla insanları mağdur etmez. Alışverişte fiyatları kızıştırmaz, başkasının pazarlığını bozmaz. Hâsılı, dünya hırsına kapılıp da harama bulaşmaz. ‘Eline, diline, beline sahip ol! Kapını, kalbini, alnını açık tut! Eşine, işine, aşına özen göster. Harama bakma, haram yeme, haram içme! Yanlış ölçme, eksik tartma! Dünya malına tamah etme! Kuvvetli iken affetmesini, hiddetli iken yumuşamasını bil!"
"Güncel tartışmalarla ilgisi var"
Diyanet'in bu çıkışının yapılan eleştirilerden kaynaklandığı ifade ediliyor.
Konuyla ilgili olarak Independent Türkçe'ye konuşan ilahiyatçılar, helal ve haram kavramlarının hatırlatılmasını olumlu bulduklarını söyledi.
"Hutbede kabul edilmeyecek bir şey yok" diyen Prof. Dr. Faruk Beşer, konu seçiminin iyi olduğunu belirtti.
"Güncel olması gerektiğine göre muhtemelen hutbenin tartışma ve konuşmalarla alakası vardır" ifadelerini kullanan Beşer, "Helal ve harama vurgu yapan hutbelerin tabii ki okunmalı. İnsanlar uyarılmalı ve bunda garipsenecek bir şey yok. Böyle bir hutbe okunsun mu diye sorulsa elbette okunsun derim. Çok güzel ve devam etsin derim. Ama birileri bununla siyasetle, güncel olaylar ve tartışmalarla ilişkisini kurabilir. Doğrusu ben o alanda olmadığım için bunları bilmiyorum. Ama hutbe güzel ve devamı gelmeli."
"Ticari ahlakta bozulma var"
Eski milletvekili ve emekli müftü İhsan Özkes'e göre, bu konulara vurgu yapılması lazım.
"Gerçekten de ticari ahlak fevkalade bir bozulmaya doğru gidiyor" uyarısı yapan Özkes, "İnsanlar mağdur oluyor. Bu mağdurlardan biri de benim. Ticari etik ve ahlak konusunda bir duyarlılık gerekiyor. Diyanet'in ticari yönde insanların birbirlerini aldatmamasını, ölçüsü ve tartısına dikkat etmesini, dillendirmesi güzel bir şey. İslam dini ticareti helal kılmıştır. Onun için helallik ölçütünün korunması lazım. Diyanet'in buna dikkat çekmesi gayet doğal" diye konuştu.
"Helal-haram gözetmeyen bir yönelişe doğru gidiş var"
Tepkiler nedeniyle bu hutbe konusunun seçildiğini düşündüğünü söyleyen Özkes, "Zaman zaman benzer konuların hatırlatılmasında fayda var" dedi.
Şu anda helal-haram gözetmeyen bir yönelişe doğru gidişin olduğuna dikkati çeken Özkes sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu gidişattan rahatsızız. Büyük bir bozulma var. Dilerim hutbe bu konuda işe yarar. Hatırlatılmasında fayda var ama gidişatın kötü olduğu, insanların helal-haram çizgilerine riayeti bıraktığı ve umursamadığı bir gidişat var. Çok üzücü bir durum. Bir nebzede olsa Diyanet'in bunu dile getirmesi bence güzel karşılanmalı. Bunun dillendirilmesinde fayda var. Hatta daha çok yapılması lazım. Daha böyle vurucu cümleler kurulmalı.
© The Independentturkish