Zırhlı araç ölümleri dinmek bilmiyor… Hukukçular: Cezasızlık politikasının etkisi büyük

Şırnak'ın İdil ilçesinde zırhlı aracın çarpması nedeniyle 7 yaşında bir çocuk daha can verdi. Şimdiye kadar onlarca insan bu şekilde hayatını kaybetti. Türkdoğan, "Zırhlı araçların sivil yerleşim yerlerinde devriye atması ihlaldir" dedi

Zırhlı araç çarpması sonucu hayatını kaybedenlere bir yenisi daha eklendi / Fotoğraf: AA

Zırhlı araç çarpması sonucu hayatını kaybedenlere bir yenisi daha eklendi.

Olay dün akşam Şırnak'ın İdil ilçesi Turgut Özal Mahallesi'nde yaşandı.

Yedi yaşındaki Mihraç Miroğlu, zırhlı araç çarpması sonucu yaşamını yitirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Zırhlı aracın Miroğlu'na bisiklet üzerindeyken çarptığı öğrenildi. 

Son yıllarda başta Diyarbakır ve Şırnak olmak üzere Güneydoğu illerinde onlarca kişi zırhlı araç çarpması sonucu hayatını kaybetti.

Olayın duyulmasının ardından birçok sosyal medya kullanıcısı, "Bu kaçıncı zırhlı araç cinayeti!", "Bu kaza değil, cinayettir" diyerek tepki gösterdi.

"Zırhlı araç cinayetine son verin"

Tepki gösterenlerden biri de Şanlıurfa Barosu Başkanı Mehmet Velat İzol.

Zırhlı araç ölümlerine son verme çağrısında bulunan İzol, yaptığı paylaşımda "Zırhlı araç ölümleri raporu ve isimleri veri diye kayıt altına alınan insanların ülkesi. Zırhlı araç cinayetine son verin" ifadelerini kullandı. 
 


Peki son 12 yılda kaç kişi zırhlı araç çarpması sonucu hayatını kaybetti?

Sık sık tekrarlanan vakalar önlenemez mi?

Konuyla ilgili Independent Türkçe'ye değerlendirme bulunan insan hakları aktivistleri ve hukukçular, vakaların tekrarlanmasında cezasızlık politikasının etkili olduğu görüşünde.

"Zırhlı araçların sivil yerlerde devriye atması ihlaldir"

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, özellikle silahlı çatışmaların başladığı 2015'ten itibaren zırhlı araç çarpması sonucu başta çocuklar olmak üzere yaşamını yitiren sivillerde artış olduğunu söyledi.

Artışın devletin Doğu ve Güneydoğu'da güvenlik önlemi adı altında sivil yerleşim alanlarında konumlanan zırhlı araçlardan kaynaklandığını kaydeden Türkdoğan, "Bu zaten başlı başına bir ihlal durumu" dedi.

 

Öztürk Türkdoğan
Öztürk Türkdoğan / Fotoğraf: Twitter

 

Daracık sokaklarda zırhlı araçlarla atılan devriyelerde ölümlerin olmasının muhtemel olduğunu ifade eden Türkdoğan, "Kürt çocukları eğer okulda değilse vaktinin büyük çoğunluğunu sokakta oynayarak geçirir. Daracık sokaklarda zırhlı araç gezdirirseniz bu tip ölümlerle karşılaşmanız kuvvetle muhtemeldir. Araçların sivil yerleşim yerlerinde devriye atması başlı başına bir ihlaldir. Son verilmesi için defalarca çağrıda bulunduk" ifadelerini kullandı.

"18'i çocuk 40 kişi hayatını kaybetti, 57 kişi de yaralandı"

Türkdoğan'ın paylaştığı verilere göre 2018'den 2021'in ilk altına ayına kadar 18'i çocuk olmak üzere 40 kişi zırhlı araç çarpması sonucu hayatını kaybetti. Yine 21'i çocuk olmak üzere kadınlarında içinde olduğu 57 kişi de yaralandı.

Vakaların tekrarlanmasının bir diğer nedeninin de cezasızlık politikası olduğunu aktaran Türkdoğan, 14 Temmuz 2016'da çıkarılan 6722 sayılı kanuna atıf yaparak şunları kaydetti:
 

Kanunda iç güvenlik operasyonlarında görevlendirilen personelin operasyon nedeniyle karıştığı suçlarda yargılanabilmesine izin şartı getiriyor. İzin şartı zaten cezasızlığı getiren bir durum.

Bu olmamalı ve savcılar ‘olası kastla' öldürme fiilinden soruşturma başlatmaları gerekiyor. Ama açılan soruşturmaların hepsi ‘taksirle ölüme sebebiyet vermekten' açılıyor.

Olası kast ile açılsaydı belki ölümler önlenebilirdi. Her şeyden önce İçişleri Bakanlığı'nın uygulamaya son vermesi gerekir.

Örneğin Ankara veya Trabzon'un dar sokaklarında zırhlı araç gezdiriyor musunuz? Orada gezdirmiyorsanız Hakkari, Şırnak, Silopi ve İdil'de de gezdirmeyin.


"Vakaların tekrarlanması idari anlamda eksikliklerin olduğunu gösteriyor"

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Genel Başkanı Avukat Kaya Kartal da cezanın caydırıcı olması gerektiği görüşünde.

Vakanın kaza gibi göründüğü belirten Kartal, "Kaza da olsa bunun defalarca gerçekleşmiş olması ve yaygınlaşması üzerinde durulmayı gerektiren bir konu" dedi.
 

Kaya Kartal
Kaya Kartal / Fotoğraf: Independent Türkçe


Adli ve idari makamlara ciddi görevler düştüğüne değinen Kartal, "Maalesef bugüne kadar gerçekleşen vakalar ve devam diyor olması akla 'Acaba soruşturmalar yeterinde yapılmıyor mu? Ya da gerekli hassasiyet gösterilmiyor mu?' noktasında soru işaretleri oluşturuyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Adli ve idari soruşturmalar düzgün yapılmalı"

Şehir ve ilçe merkezlerinde gerçekleşen zırhlı araç kazalarının üzerinde durulması gerektiğini vurgulayan Kartal, aracı kullananın kamu görevlisi olduğu için devletin yükümlülüğü olduğunu belirterek devamında şunları kaydetti:
 

Bunlardan ekstra şeyler beklemek toplum olarak hakkımız. Özellikle adli ve idari soruşturmaların düzgün yapılması, oluşan kusur ve boyutu ve kazayı yapan personelin kusuru gibi konularak değerlendirilerek cezasız bırakılmaması gerekiyor ki sonraki vakaların önüne geçsin. Ama vakaların tekrarlanması ortada farklı birtakım kusurların ve idari anlamda eksikliklerin olduğunu gösteriyor.


Kent merkezlerinde zırhlı araçların normal trafik aracı gibi dolaşmasının kısıtlanması gerektiğini dile getiren Kartal, "Merkezlerde çok yoğun bir şekilde hareket ediyor olması zaten belli bir riski beraberinde getiriyor. Bu anlamda daha fazla hassasiyet gösterilmeli. Mümkün mertebe daha az gerekirse hareket etmemeli. Cezasızlığın önüne geçilerek de caydırıcı olması gerekir" diye konuştu.

"Çok pervasızca hareket ediliyor"

Şırnak Baro Başkanı Rojhat Dilsiz de zırhlı araç çarpması sonucu onlarca insanın hayatını kaybettiğini hatırlattı.

Kendisinin de benzer davalara baktığını belirten Dilsiz, "Son olayda yaşananlarla ilgili net bir bilgi yok elimizde ancak çok pervasızca hareket ediliyor. Eğer pervasızca hareket edilmeseydi bölgede bu kadar yoğun zırhlı araç çarpması sonucu ölümler yaşanmazdı" dedi.

 

Rojhat Dilsiz
Rojhat Dilsiz / Fotoğraf: Twitter

 

2017'de Şırnak'ın Silopi ilçesinde panzerin eve girmesiyle 2 çocuğun hayatını kaybettiğini anımsatan Dilsiz, "Mesela o dosyada panzeri kullanan şoför zırhlı araç kullanma kursu almamıştı, eğitimsizdi. Ehliyeti buna uygun olmamasına rağmen Silopi Emniyet Müdürlüğü'nün verdiği yetkiyle aracı kullanmış ve 2 çocuğumuzun ölümüne sebebiyet vermişti" ifadelerine yer verdi.

"Cezasızlık politikasının çok fazla etkisi var"

"Bilinçli olarak 'sokağa çıkayım, çocukları ezeyim' gibi bir düşünce ile hareket edilmemiş olsa bile pervasızca bir tutum vardır" değerlendirmesinde bulunan Şırnak Baro Başkanı Dilsiz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Tonlarca ağırlığında zırhlı aracı daracık sokaklarda olması gerekenden çok hızlı bir şekilde sürerseniz böyle bir sonucun çıkabileceğini tahmin edebiliyor olmanız lazım.

Yaşanan olaylarda az ceza verilmesi veya hiç ceza verilmemesinin de etkisi vardır. Yani cezasızlık politikasının çok fazla etkisi var.

Çünkü bugüne kadar bir şekilde dosyalar açılmadı veya sanıklar beraat kararı aldı ya da çok düşük cezalara çarptırılarak bir şekilde görevlerine döndüler.
 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU