"Bağımsız Afganistan'ı tanıyoruz ve selamlıyoruz"
Bu slogan cümlesi, Cumhuriyet Kadınları Derneği'nin (CKD) açıklamasının başlığı oldu.
Türkiye'de bir dönem gerçekleştirilen "Şeriata karşı kadın yürüyüşleri" eylemlerinden sonra kurulduğu ifade edilen ve Vatan Partisi'ne yakınlığıyla bilinen Cumhuriyet Kadınlar Derneği'nin açıklamasında, "Bazı kadın örgütlerinin bir araya gelerek savurdukları 'Taliban'ı tanımıyoruz, Taliban'ı tanıyanı da tanımıyoruz' sloganına karşı, 'Bağımsız Afganistan'ı tanıyoruz, 'Bağımsız Afganistan'ı tanımayanı da tanımıyoruz' diyoruz" denildi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Yaptıkları derin siyaset analizinde ABD'yi, Afganistan işgalini sürdüremedikleri için kınamalarını da hazin bulmakla beraber, kendilerine yakıştırıyoruz" ifadelerinin yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Tek kıblesi emperyalist Batı olanlara soruyoruz: ABD 20 senede Afganistan'a, oradaki kadınlara, işgal altında zulüm görmek dışında ne vermiştir? Fakat 'işgal, manda ve himaye' kabul etmeyen milletlerde kadınların kendi eşitlik mücadelelerini verecek kuvvete eriştiklerinden haberiniz yok mu? Şeriatla yönetilen ABD dostu ülkelerin kadınlarını dert etmediniz de ABD'yi ülkesinden söküp atan bir millet olunca mı tanımamaktan bahsediyorsunuz?"
Feyman istifa, Gürsel ödülünü iade etti
Bu açıklamanın ardından aralarından Gülgün Feyman'ın da yer aldığı bazı kişiler dernekten istifa etti.
Derneğin üyelerinden Prof. Dr. Mayda Gürsel ise verdiği ilanda "Cumhuriyet Kadınları Derneği tarafından 'Bağımsız Afgangistan'ı tanıyoruz' açıklamasından sonra 2021 Yılı Müzazzez İlmiye Çığ Türk Bilim Kadını ödülünü ilkelerimle bağdaşmadığı için iade ediyorum. Taliban'ı yaratış bir ABD gerçeği ortadayken ve Taliban gibi insanlık dışı bir terör örgütünün bırakın kadınlara, kimseye özgürlük getiremeyeceği aşikarken ve bu örgütün tüm faaliyeti Cumhuriyet kazanımlarımızla yüzde 100 ters düşmekteyken yapılmış olan CKD paylaşımına katılmam mümkün değildir" dedi.
Eleştirilerin odağı oldu
"Bağımsız Afganistan'ı tanıyoruz" açıklaması sadece CKD'de tartışmaya yol açmadı.
Göçmenlerden dolayı Türkiye'nin yakından izlediği Afganistan ile ilgili açıklama kamuoyunda geniş yankı buldu.
İstifalar ve karşı açıklamalar nedeniyle tartışmaların odağında yer alan CKD, sorgulanmaya başlandı.
Özellikle Atatürkçü, laik ve ulusalcı kesimin temsilcileri, CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür'e yönelik eleştirilerde bulundu.
Başkanın, dini özellikleriyle ön plana çıkan "terör örgütünü" desteklediğini belirterek, "Türkiye'de şeriata hayır, Afganistan'da evet" dediğini savundular.
Independent Türkçe, eleştirilerin hedefi haline gelen Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür konuştu.
Oygür, kim olduklarını, kaç üyeleri olduğunu, amaçlarının ne olduğunu anlatırken eleştirilere de cevap verdi.
Afganistan'ın bağımsızlığına karşı çıkanların kodlarına Batı hayranlığının işlendiğini söyleyen Oygür, yönelttiğimiz sorular ve cevapları şöyle:
Afganistan'a ilişkin bir açıklamanızın ardından üyelerinizden bazıları istifa etti. Sizce bunlar niye istifa etti?
Afganistan'ın bağımsızlığı üzerine bir açıklama yaptık. Çünkü fiili durum budur. Çok değişik yorumlar yapılıyor. "ABD silahları bırakarak kaçtı, Taliban'ı ekti gitti" şeklinde çokça yorumlar yapılıyor. Ama bunların hiçbirinin anlamı yok. Zaten ABD bunu kabul ediyor. "Ben yenildim" diyor. Açıklamamıza gelince hiçbir şekilde Taliban'a bir şey yok. Taliban ifadesi bile doğru dürüst geçmiyor. Biz şunu söylüyoruz; bir ülkenin toplumdaki kadınlarının ilerlemesi, yükselmesi ve aydınlanması için bağımsız olması gerekir. Bazı arkadaşlarımız bununla karıştırıyorlar bu açıklamayı hem bağımsız olması hem de laik olması lazım diye düşünüyorlar. Ben istifaları böyle yorumluyorum. Orada bir algı hatasına düşüyorlar. Bakın Türkiye de bağımsızlığını kazandığında laik bir ülke değildi. Zamanla koşullar oluştukça halk buna hazırlandıkça Mustafa Kemal Atatürk laikliği getirdi ve bunu ülkenin yaşamına önce pratiğine soktu sonra hukukuna yerleştirdi.
"Sosyal medyanın çöplüğünde araştırırlarsa böyle olur"
Taliban şeriatçı bir yapı olduğu için bir potansiyel beklemiyoruz elbette. Ama diyoruz ki bundan sonrası Afgan halkının tayin edeceği bir durumdur. Bilmiyordum. Dün bir televizyon programında bir konuşmacı "Afganistan dünyada en yüksek oranda şeriat isteyen halktır. Şeriatı isteyenlerin oranı yaklaşık yüzde 90'dır" dedi. Şimdi buna yapacağınız bir şey yok. Bu insanları "İnsan değiller, bunlar dünyadan yok olsun" mu? diyeceğiz. Hayır. Hayat daima ileri, doğru ve güzele akıyor. Bunu biliyoruz.
Öyle bir lider çıkarmışız ki (ülkemizi kast ediyorum) dedikleri gibi herkese nasip olmaz. Ama Afganistan'daki kumaş da bu, yapacak bir şey yok. Bu halkın kendi iradesi. Bildiride söylediğimiz bu. Arkadaşlarımız "Taliban'a övgü düzüyoruz" şeklinde yorumluyorlar ama böyle bir şey yok. Yanlış okumazsanız, sadece sosyal medyanın o çöplüğünde araştırırsan olaylara işte böyle kapılır gidersin.
"Yeni istifaların yaşanması hiç önemli değil"
Yeni istifalar olabilir mi?
Olabilir. Hiçte önemli değil. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Hatta bugün Mersin'den bir arkadaşımız sağ olsun telefonu kapatırken "bilgilendirdiğiniz teşekkür ederim" dedi. Evet, bazıları bu tarz istiyor. Daha geniş açıklamalı istiyor. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. Elbette arkadaşlarımızı kaybetmek istemiyoruz. Amerika emperyalizmini yok sayma derecesinde kafalarınızda bir sabitleri varsa buna da yapacağımız bir şey yoktur. Dolayısıyla istifalar olabilir diyorum.
"71 şubemizde 7 bin üyemiz var"
Toplamda kaç üyeniz var?
Çok kalabalık bir derneğiz. 7 bin üyemiz var. Çoğunluğu kadınlardan oluşuyor ama çok az erkek üyemizde var. Tüzüğümüzde erkek üye alınmaz diye bir şey yok. Fakat çok ezici çoğunluğu kadınlardan oluşuyor. Ayrıca çok şubeli bir derneğiz biz. Türkiye'de 71 şubemiz var. Tüm şubelerimizdeki yöneticiler kadındır.
"Şeriatçı da olsa vatansever olabilir"
Taliban'ın gerçekten emperyalizme karşı bir savaş verdiğini düşünüyor musunuz?
Bu konuda şöyle bir fikir geliştirilebilir. Şimdi şeriatçı olması ve bütün nizamı dini düzenlemeye dönük bir stratejisi olan bir yapının vatansever olmayacağını kabul etmiyorum. Şeriatçı da olsa vatansever olabilir. Konuyla hiçbir benzerliği yok ama bizim Kurtuluş Savaşı'mızın çok önemli milli kahramanları, imamları var. Sütçü İmam, Mehmet Rıfat Börekçi gibi kahramanlarımız var. Kurtuluş Savaşı verilirken yarı hukuk yarı şeriat düzeni vardı. En azında şeriatın ismi ve bazı uygulamaları var. Bu değerli ve aydın insanların olmayacağı anlamına gelmez. Önce bunun altını çizelim.
"Din ile antiemperyalizm uzun soluklu götürülemez"
Ancak şunu da görmek lazım; dinle yani şeriat düzeni ile antiemperyalizmi uzun soluklu götürmek hakikaten zordur. Neden? Emperyalizmin ana kurbanlarından birisidir dinle topluma ayar vermek. Şimdi dini toplumun bütün damarlarına enjekte ettiğinizde buna şeriat diyoruz. Bir süre sonra kontrolden de çıkabilir ve adeta "ruhu bile duymadan" denilir ya hem dinde yozlaşma olur hem de emperyalizmin kucağına düşebilirsiniz. Mesela bunun bizdeki en güzel örneği FETÖ'dür. O bakımdan derneğimiz kesinlikle cemaat ve derneklere karşıdır. Şeriatçı bir yapı antiemperyalist olarak işe başlayabilir. Ama antiemperyalizmin çok uzun soluklu bir mücadeledir. Götürmesi çok zordur.
"Batı'yı çok fazla kıble edinmişler"
Cumhuriyet Kadınları Derneği'nin Türkiye'deki "şeriata karşı yürüyüşlerin" ardından kurulduğu daha çok Atatürkçü ve Cumhuriyetçi kadınların bir araya gelmesiyle faaliyetini sürdüren bir oluşum olduğu biliniyor. Peki Atatürkçü ve Cumhuriyetçi kadınlar nasıl oluyor da Taliban'ı meşru görebilir? değerlendirmeleri yapılıyor. Buna ilişkin yorumunuz nedir?
Bunlar kasıtlı yorumlardır. ABD'nin orada kaybetmesine o kadar üzüldüler ki anlatılamaz. Çünkü onlara göre kaybetmemeli. Bütün beyinlerde Batı kodları var. Çok üzüldüler. Hatta "kaybetmedi" diyorlar. Şimdi bunu kabul edemiyorlar. Hele bir de söz konusu olan Taliban gibi bir örgüt olduğu zaman sesleri iyice yükseğe çıkıyor. Fakat benim bunu yorumlamamdaki tashihim hakikaten Batı'yı çok fazla kıble edinmişiz. Çok fazla. Bunu biz laiklikte, modernlikte, uygarlıkta zannetmişiz v.s. Oysa hiç alakası yok. İşte görüyoruz dünyadaki uygarlığı. Bu uygarlık mı? Şu an dünyada olan şeyler uygarlık mı? Tam tersine insanlık yeni bir uygarlık arayışı içerisinde.
"Batı'nın uygarlıktaki fonksiyonu bitti"
Tabii ki uygarlığın önemli aşamaları Batı'dan geldi. Önce Doğu'daydı ayrı mesele. Ama büyük bir yozlaşma yaşadığımız bir gerçek. Uygarlık ve medeniyet diye diye bu yozlaşmanın içerisine girip savrulduk. Onlar hala insanlığın geleceğini, uygarlık ve medeniyetin ilerlemesini Batı'da zannediyor. Halbuki Batı'nın (Avrupa) uygarlıktaki fonksiyonu bitti. Batı artık insanları kıskaca alıyor. İnsanlık yeni bir uygarlık anlayışına doğru gidiyor. Bunu kabul edemiyorlar. Onun için "Afganistan'ın bağımsızlığını selamlıyoruz" da desek onlar için "Hayır. Afganistan bağımsız olamaz, çünkü orada din yanlısı şeriatçı Taliban var. Bunlardan bir şey çıkmaz" derler. Dolayısıyla kafaları bağlanmış kalmış.
"Bu şeriatı onayladığımız anlamına gelmiyor"
Taliban, kadınlara şiddet uygulasa ve kız çocuklarının okula gitmesine engel olacak kararlar alırsa tavrınız ne olur?
Ama Taliban öyle demiyor. Şimdi bunu yapacak olan bir yapı daha o ilk çekilme protokolleri başlamanın hemen ertesinde Çin ile görüşür mü? Rusya ile görüşür mü? Pakistan ile görüşür mü? Böyle bir şey olabilir mi? Dünyada her şey değişiyor. Bugün Taliban'ın başka türlü açıklamaları var. "Kızlar okula gidecek, kadınlar görevini yapacak" diyor. Peki bunlar o zaman ne yapacaklar? Ben size söyleyeyim ona da inanmayacaklar. "Yalan" diyecekler. Yine sosyal medya çöplüğünün içerisinde yalan yanlış videolar bulup onları servis edecekler. Bunların olacağını biliyoruz. Şunu diyorum; Taliban açıkladı ve ülkeyi şeriat ile yöneteceğini söyledi. Tabii henüz belli değil. Ama Taliban da mecburen kızları okutmak zorunda kalacak. Karşı çıkanlar bunu bizden daha iyi biliyor ve farkındalar. Ama bu şeriatı onayladığımız anlamına gelmiyor.
"İmkanlar dahilinde Afgan kadınlara desteğimiz sürecek"
Son olarak kısaca neler söylemek istersiniz?
Tekrar açıklamamızın özüne dönmek istiyorum. Bir ülkenin, bir milletin, bu milletin içinde kadının kurtulabilmesinin ön şartı önce bağımsızlıktır. Ön şartı bağımsız olmasıdır. Hiçbir emperyalist işgal altında hiçbir ülkenin bu konuda daimi, kalıcı ve sürekli bir başarı elde etmesi mümkün değildir. Emperyalizm zaten buna müsaade etmez. Etmediği için zaten emperyalizmdir. O devlet onun için emperyalist devlettir. Onun için biz Afganistan'dan ABD'nin çıkmış olmasını onaylıyoruz, bundan sonraki mücadelede Afgan halkına bize yer düştükçe, ihtiyaç doğdukça cumhuriyet kadınları olarak elimizden geldiği ölçüde Afgan kadınlarına destek olacağımıza da söz veriyoruz.
© The Independentturkish