HDP Eş Genel Başkanları kapatma davasını görüşmek üzere hukukçularla bir araya geldi

Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu'nun düzenlediği toplantıda çok sayıda hukukçu ile bi araya gelerek kapatma davasını görüştü

Fotoğraf: YouTube

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, partilerinin kapatma davasına ilişkin hukukçularla bir araya geldi.

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu tarafından düzenlenen toplantıya Asrın Hukuk Bürosu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski Yargıcı Rıza Türmen, Kobani davasında yargılanan siyasetçilerin avukatları ile çok sayıda hukukçu katıldı. 

Buldan toplantıda yaptığı açıklamada zor ve sancılı bir dönemden geçtiklerini belirterek, "Kapatma davasıyla saldırıların üst düzeyde yürütüldüğü bir dönemde bu buluşmanın önemli olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kulandı.

"Bu süreçleri çokça yaşadık"

HDP'nin kapatılması istenen dava için "tarihi" ifadesini kulanan Buldan şöyle devam etti:

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu tarihi davada hukukçu arkadaşlarımızın, yani sizlerin bizlere sunacağı öneri ve değerlendirmelerin büyük katkısı olacağını belirtmek isterim. Geçmişte çokça yaşadığımız bir mesele; parti kapatmalar. Bu gelenekten gelen bir partinin mensupları olarak hepimiz bu tür durumları, bu süreçleri çokça yaşadık. Parti kapatmaların özellikle Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda büyük bir yara olduğunu ifade etmek isterim. Kapatma davası, Türkiye’nin demokrasisine, geleceğine hiçbir fayda olmayacaktır. Bu dava siyasi bir dava ama hukuken de çok şey yapılacağını biliyoruz. Birlikte neler yapabiliriz bu partinin kapanmaması için hangi yollara başvurabiliriz bunu tartışacağız.

"Şantaj diliyle bir politika yürüttüler"

Sancar da konuşmasında kapatma davasının siyasi bir dava olduğu kaydetti. Sancar, "HDP’ye karşı yürütülen yargısal operasyonların hiçbirinin hukuki olmadığını, uluslararası yargı da defalarca kayıtlara geçti. Esasen kapatma davası öncesinde yürütülen kampanya hepimizin hafızasında canlı olarak duruyor. İktidarın sözcüleri ve özellikle küçük ortak yoğun bir siyasi kampanya yürüttüğü, partimize karşı kapatma talebini her fırsatta onlar dile getirdiler. Sadece bir siyasi kampanya da yürütmedi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nı tehdit eden, şantaj diliyle bir politika yürüttüler" diye konuştu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın gönderdiği ilk iddianamenin kabul edimediğini hatırlatan Sancar şunları kaydetti:

Anayasa Mahkemesinin, ilk iddianameyi iade gerekçesinde belirttiği hususların hiçbiri tatminkar şekilde düzeltilmiş değildir. Anayasa Mahkemesi, iddianamede belirtilen hususlarla, kapatma gerekçesi olan, odak olma sebebi arasında bağlantı kurulmadığını söylemişti ilk kararında. Bu eksiklik olduğu gibi yerinde duruyor zaten başka türlü olması da mümkün değil. Çünkü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kullandığı gerekçeler ve sunduğu deliller, partimizin kapatılmasını gerektirecek herhangi ikna edici bir tablo sunmuyor. Böyle bir bağlantı kuramıyor çünkü böyle bir bağlantı yok. Yani HDP’nin bölücülükle suçlandığı, şiddetle ilişkilendirildiği bir iddianameyi kuvvetli delillerle, ikna edici gerekçelerle hazırlamak mümkün değildir, çünkü böyle bir durum gerçeklikte de söz konusu değildir.

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU