Anadolu topraklarının yüzyıl kadar önce şimdikinden çok daha zengin etnik-kültürel çeşitliliğe sahip olduğunu belirtiliyor.
Şimdi bir bir azalma meydana gelmiş olsa da birçok farklı etnik ve dini grup, asırlar boyunca birlikte yaşadı.
Türkler, Kürtler, Ermeniler, Rumlar, Süryaniler, Yahudiler, Yezidiler, Keldaniler ve Araplar bunlardan birkaçı.
Bu etnik gruplar, sadece Anadolu'da değil; Irak, İran ve Suriye dahil Ortadoğu'nun birçok ülkesinde iç içe yaşamlarını sürdürdü. Birbirlerinin dil ve kültüründen etkilendi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Kimi tarihçilere göre Kürtlerle aynı bölgede yaşayan Ermeni veya Süryanilerin büyük çoğunluğu Kürtçe biliyordu.
Yaklaşık 200 yıl önce Ermeni alfabesiyle yazılmış Kürtçe İncil buna örnek gösteriliyor.
Kürtçe dahil birçok dilde basılan İncil'in geçmişi 1836 yılında İstanbul'da kurulan Protestan kilisesine dayanıyor.
Tarihçi yazar Osman Köker, Protestan misyonerlerin, Hıristiyan olmalarına rağmen Kürtlerin yoğun olarak bulunduğu bölgelerde yaşayan ve Ermeniceden ziyade Kürtçe konuşan Ermenilere yönelik olarak çok sayıda Ermeni alfabesiyle Kürtçe İncil'in yayınladığı bilgisini aktarıyor.
Köker, 1857 tarihli Ermeni harfli Kürtçe İncil'in ilkinin Turkuaz Sahaf'tan Püzant Akbaş'ın, 1872 tarihli olan ikincisinin ise Beyrut'ta yaşayan araştırmacı Garo Aprahamyan'ın koleksiyonunda bulunduğunu ifade ediyor.
Ermeni alfabesiyle Kürtçe İncil yazıldığı konusu sosyal medyanın gündemine taşındı.
Tarihçi yazar Nihat Karademir, Kürt ve Kürtler konusundaki uzmanlıkları ve görüşleriyle tanınan bazı isimleri etiketleyerek şu paylaşımda bulundu:
"İncil, Kur'an'dan çok önce Kürtçeye tercüme edildi. Ama Ermeni alfabesiyle. Neden Ermeni alfabesi?"
İncil, Kur'an'dan çok önce Kürtçeye tercüme edildi. Ama Ermeni alfabesiyle. Neden Ermeni alfabesi?@Veyselmir @vahdettinince @ProfesorKIRAN @huseynsiyabend @akeskinavesta @SilemanCevik
— Nihat Karademir (@NihatKarademi18) June 6, 2021
Kürtlerle iç içe yaşayan Ermenilerin ne kadarı Kürtçe biliyordu?
İncil mi yoksa Kur'an-ı Kerim mi önce Kürtçeye çevrildi?
Kürtçe hazırlanan İncil hangi ihtiyaçtan doğdu?
Independent Türkçe soruları konunu uzmanlarına yöneltti. Bu konuda görüş belirten uzmanların hemen hepsi Kürtlerle yaşayan Ermenilerin büyük çoğunluğunun Kürtçe konuştuğu konusunda hem fikir.
"Kürtçe Ermenilerin konuştuğu dillerden biri olmuştur"
Ermenice eğitmeni ve filolog Sevan Değirmenciyan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Kürtlerle beraber yaşayan Ermenilerin çoğunun Kürtçe bildiğini söyledi.
Rakamsal olarak bir sayı veremeyeceğini ve günümüze kadar yansımalarının devam ettiğini belirten Değirmenciyan, "Mesela Suriye'nin Kamışlı kentinde dünyaya gelen Aram Dikran, Kürtçeye vakıf ve birçok eseri de Kürtçe idi. Dikran gibi birçok isim var. Kürtçe, Ermenilerin konuştuğu dillerden biri olmuştur demek yanlış olmaz" diye konuştu.
İncil'e göre Kur'an-ı Kerim'in Kürtçeye çevrilmesinin daha geç döneme tekabül ettiğini düşündüğünü ifade eden Değirmenciyan, İncil'in Ermeniceye çevrilmesinin 5'inci yüzyıla tekabül ettiğini belirterek şunları kaydetti:
"Ermenice harfli İncillerin hazırlanması konusuna gelirsek, Ermeniler, Ermeniceyi biliyor ama Osmanlıca bilmiyorlardı. Onlara ulaştırmak için İncil Ermenice harfli Kürtçe ve Osmanlıcaya çevriliyordu. Çünkü Ermenice harfleri okumak Osmanlıca harflerini okumak kendileri için daha kolaydı."
Değirmenciyan, "Ermenice harfli Kürtçe İncil'e neden ihtiyaç duyuldu?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Ermeniler Kürdofil oluyorlardı. O dönem Ermeniler arasında Kürtçe konuşup ve anlayan sayısal olarak çok ciddi bir kesim vardı. O kesime tanrının sözünü ulaştırmak için Ermenice harfli Kürtçe İncil hazırlandı. Kürtçe'nin yanı sıra Ermenice harfli Türkçe İncil de vardı. Motivasyonun sağlanması nedeniyle sözkonusu İncillerin hazırlandığını biliyorum."
"O dönem dini gruplar her dilde eğitime erişemezlerdi"
Tarihçi yazar Buğra Poyraz da Anadolu'da hiç Ermenice bilmeyip sadece Kürtçe konuşan birçok yerleşim biriminin olduğunu söyledi.
Asuri, Süryani ve Keldani köylerinin hemen hepsinde Kürtçe konuşulduğuna vurgu yapan Poyraz, "Şırnak il sınırları içinde kalan Görümlü Köyü var. Köyde yaşayan Keldaniler Kürtçeyi anadili gibi bilir. Köy daha sonra belde oldu ama hala durduğu için örnek göstermek istedim" dedi.
İnsanlara Hıristiyanlığı tanıtmak için Ermenice harfli İncillerin farklı dillere çevrildiğini belirten Poyraz, "O dönem dini gruplar her dilde eğitime erişemezlerdi. Okuma-yazma öğretimi tamamen dini kurumlara bırakılmıştı. Mesela Ermeniler Anadolu'da açtıkları her kilisesinin yanına bir sınıflık dahi olsa okul da açtılar. Bu yüzden Ermeniler arasında okuma-yazma oranı çok yüksekti" değerlendirmesinde bulundu.
O dönem Kürtçenin yanı sıra Ermenice harfli hazırlanmış Türkçe İncillerin de arşivlerde yer aldığını dile getiren Poyraz, devamında şunları söyledi:
Anadolu'nun köylerinde Türkçeye hakim, Ermenice bilmeyen ama Ermenice okuma-yazmayı öğrenmiş Ermeniler vardı. Ermenice harfli İnciller bunlar için hazırlandı. Hazırlanan İnciller Kürtler ile Ermenilerin bir arada yaşadığı coğrafyalara ulaştırıldı. Ancak Osmanlıca harfleriyle okuma-yazma eğitimine sahip olmayan Kürtlerin ne kadarının Ermenice okuyup yazdığını bilmiyoruz. O dönemki misyonerlerden anlıyoruz ki onlara Ermenice harfli Kürtçe İncil verilirken ya onlar kendi kurumlarında Ermenice eğitimi veriyorlardı ya da bilen bazı topluluklar zaten vardı.
"Zazaca hazırlanmış İnciller de var"
Araştırmacı yazar Müfid Yüksel ise rakamsal oran vererek Kürtlerin yoğun bulunduğu bölgelerde Ermenilerin yaklaşık yüzde 80'inin Kürtçe bildiğini söyledi.
Ermenilerin aksine Kürtlerin Ermeniceyi bilmediğini kaydeden Yüksel, "Kürtlerin Ermeniceyi bilme oranı yüzde 2 bile değildi. Mesela Siirtli Arapların yaklaşık yüzde 70'i Kürtçe bilirken, Kürtlerin yüzde 2'si bile Arapça bilmezdi. Çünkü bölgede baskın dil Kürtçeydi" diye konuştu.
Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaşayan Ermenilerin önemli bir bölümünün Ermenice okuma yazma bilmediğini aktaran Yüksel, "Bizim insanlarımızın Kur'an'ı Kerim'i yüzünden okumayı öğrenmesi gibi Ermeniler de kendi alfabeleriyle okumak için öğrenirdi. Ama dil olarak Ermeniceleri zayıftı. Ermenice alfabe ile hazırlanan Kürtçe ve Türkçe İnciller daha çok bu kesimler içindi" değerlendirmesinde bulundu.
Sözkonusu dönemde Protestan misyonerlerin çok ciddi çaba içerisinde olduğunu aktaran Yüksel, "Hatta o dönem Zazaca yazılmış İncil de var. Zazaca İnciller ile ilgili elimde arşiv belgeleri var" bilgisini paylaştı.
İlk Kürtçe Kur'an'ı Kerim mealinin 1820'li yıllarda Nakşibendi şeyhi tarafından yazıldığını belirten Yüksel, ancak mealin sadece bazı metinlerinin günümüze ulaşabildiğini sözlerine ekledi.
"İnciller ilk Kürtçe metin olarak sayılabilir"
Nûbihar Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Süleyman Çevik de nüfusça çok olmalarından dolayı Kürtler ile iç içe yaşayan Ermeni ve Süryanilerin büyük çoğunluğunun Kürtçeyi anadili gibi konuşabildiğini söyledi.
Dengbej (şarkıcı-sanatçı) ve halk ozanlarını örnek gösteren Çevik, "Kürtçe klam ve stran (şarkı) söyleyen Ermeniler gayet iyi Kürtçe konuşurlardı. Hatta bir kısmı Kürtçeyi Ermeniceden daha iyi biliyordu" dedi.
Ermeni alfabesiyle yazılan Kürtçe İncil'in Kürtler için hazırlanmadığını savunan Çevik, "Ermenice alfabeyi bilmeyen Kürtlerin sözü edilen Kürtçe İncil'i okuması mümkün değil. İnciller, Ermeniceyi az veya hiç bilmeyen Ermeniler için hazırlandı. Çünkü bazı bölgelerde Kürtler ile beraber yaşayan Ermenilerin bir kısmı Ermeniceyi Kürtçe kadar rahat kullanamıyordu. Kürtçe İncil, o kesimler için hazırlandı" ifadelerini kullandı.
Ermeniler gibi Süryanilerin de kendi alfabeleriyle ilahiler başta olmak üzere çok sayıda Kürtçe metinler yayınladığını dile getiren Çevik, sözkonusu metinlerin birkaç tanesini Nûbihar dergisinde yayınladıklarını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
Ermeniler gibi Süryaniler de kendi alfabeleriyle Kürtçe metinler yazmışlar. Özellikle Mardin ve Midyat yöresinden elde ettiğimiz metinlerin birkaçını dergide yayınladık. Mewlana Xalid'ın (Mevlana Halid-i Bağdadi) divanından basılmış birkaç şiiri hariç, matbaadan baskı anlamında ilk Kürtçe metinler İncillerdir. Yani Mewlana'nın şiirlerini saymazsak İncilleri ilk Kürtçe metinler olarak sayabiliriz.
© The Independentturkish