İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Halk TV'de katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Organize suç örgütü liderliğinden aranan Sedat Peker'in iddialarına ilişkin yorumlarda bulunan Akşener, "Her gelen iktidar mutlaka bir ‘derin devlet' denilen iddiasıyyla, buna bağlı mafyatik unsurlarla, kural-kanun-kurul dışı örgütlenmelerle mücadele etmek üzere geliyor. Bir süre sonra eskidikçe bu saydığımız her şey yeniden hayata geçiyor. Öne çıkıyor ve o iktidarlar çözemeden gidiyor. Ya da çözüyor başka bir şey ortaya çıkıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da AK Parti kuruluşu sürecinde bu konularda çok iddialı ve açık olduğunu anımsatan Akşener, "28 Şubat, Susurluk meselesinin üzerine gelen bir iktidardı. Bir baktık ki aile olmuşlar. Her unsurla aile olunmuş. Bu iddiaların her biriyle bir aile meselesi olmuş" ifadelerini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Akşener, Erdoğan'a yönelik bir çağrıda bulunarak şunları kaydetti:
Bu konular gündeme geldiğinde 2 şey söyledim. Birincisi aile işlerine karışmıyoruz dedim. Göndermeydi. Herkes kulağının üstüne yattı. Bir sonraki adımda da şunu söyledim; ‘Sayın Erdoğan'a çağrımdır, Susurluk meselesi Doğru Yol Partisi'ne, Alaattin Çakıcı ve Türkbank meselesi de Anavatan Partisi'ni götürdü. Eğer siz milletin doğru dürüst ikna edilmesine, kalplerinin ikna olmasını sağlamazsanız siz de öyle diğerlerinin sonucuna katlanırsınız' dedim.
"Şaibenin kaldırılması lazım"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun “Sedat Peker'den 10 bin dolar maaş alan siyasetçi” sözleri için ise Akşener, "Bir İçişleri Bakanı elinde belge, bilgi olmadan konuşmaz. Ama konuşabiliyor. Elinde belge bilgi var, bunu söyleyemiyor. Bugün öğrendim ki Meclis Başkanı mektup yazmış. Meclis'te yer almış siyasetçilerin, onurunun, meclisin itibarının korunması açısından bu şaibenin kaldırılması lazım. Bu kadar basit. Savcı gereğini yapacak. Bu çok cıvık bir hâl. Devlet dediğiniz şey ciddiyet ister" dedi.
"AK Parti'yi ele geçirmek için kıyasıya bir mücadele yaşanıyor"
AKP içinde bir iktidar mücadelesi olduğunu da ifade eden Akşener, şu ifadeleri kullandı:
Sayın Erdoğan'ın seçilemediğine yakınları da inandığı için onun sonrası için AK Parti içinde bir mücadele vardır. Seçilememe neticesinde o partinin başında durmak, partiyi ele geçirmek için kıyasıya mücadele var gibi. Bütün bu cıvıklığın arka planında her türlü yetkiyi kendinde toplama var. Bakanlıklarda müsteşar olmayınca, hafıza gitti. Sarayda apayrı bir paralel evren var, paralel bir devlet, paralel bir bürokrasi var. Vesayet vesayet diyorlardı ya, ahanda vesayet. Bir şube müdürü konumunda saraydaki bürokratın, AKP genel merkezinde bir genel başkan yardımcısını fırçaladığına dair kulis bilgileri var.
"Ortak bir adayla gidilmenin faydalı olduğuna inanıyorum"
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olup olmayacağı ve Millet İttifakı'nın tek bir aday çıkarıp çıkarmayacağıyla ilgili tartışmalara da değinen Akşener, "Ben 24 Hazirandaki tecrübeme dayanarak, ülkenin nefes almasına engel olacak bir tutumda bulunmam. Ama o tecrübeden çıkardığım bir tecrübe var benim de önerdiklerim var. Biz bu konuda bir şey konuşmadık. Benim önerim şu; gördüğüm şu oldu ortak bir adayla gidilmenin faydalı olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe