Bilim insanları araştırdı: Hayvanlar neden dans eder?

Dans eden hayvan videoları gün geçtikçe daha popüler hale geliyor. Peki, hayvanlar gerçekten de dans edebilir mi?

Güvercinler sesle öğrenme yetisine sahip olmadığı halde ritim tutabiliyor / Fotoğraf: The Independent 

Robyn Grant (*)  

Robin Thicke ve Pharrell Williams’ın Blurred Lines şarkısını icra eden sokak müzisyeninin önünde dans eden güvercinin görüntüleri, Twitter'da binlerce etkileşim almıştı. Blurred Lines, benim de duyunca kendimi tutamadığım ve ritim tutmaya başladığım, akılda kalan bir şarkı. Peki, güvercin gerçekten dans mı ediyordu?

Videoda güvercin, tek ayak üzerinde ritmik bir şekilde zıplıyor gibi görünüyor. Tabii sadece tek ayaklı olması da mümkün. Her iki durumda da bu, onun ve diğer güvercinlerin ritim tutabileceği anlamına geliyor. Ritim tutmak, dans etmenin ilk adımı ve insana özgü olduğu düşünülen bir davranış. Bir hayvanın ritmi yakalayabilmek için farklı tempolardaki karmaşık sesleri eşleştirebilmesi ve onu “modalite” olarak bilinen farklı bir biçimde tekrarlaması gerekir. Bu da güvercinin önce müziği duyduğu (ses birinci modalite) ve ona tepki olarak dans ettiği (hareket ikinci modalite) anlamına geliyor. Ancak güvercinin, bir sonraki vuruşun ne zaman geleceğini de tahmin etmesi gerekiyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Pek çok hayvan tekrarlayan, ritmik hareketler yapar: Örneğin, kertenkeleler ve kuşlar kafa sallarken, cırcır böcekleri ve kurbağalar cıvıldaşırken, ateşböcekleriyse benzer şekilde parlayıp sönerken. Bu hayvanların birkaçı bir araya geldiğinde, ses ve hareketlerinin ritimleri eşzamanlı olabilir. Örneğin bir aradaki ateşböceklerinin aynı anda parlayıp söndüğünü görebilirsiniz. Buna ritme katılma deniyor.

Fakat bu hareket, bildiğimiz anlamda ritim tutmaktan daha basit. Ateşböcekleri karmaşık bir biçim ve tempoyla parlayıp sönüyor. Yani sadece tek bir ritim tutmuyorlar ancak bir tempodan diğerine de hızlıca geçiş yapamıyorlar ve ritme katılım hep aynı modalitede gerçekleşiyor. Ateşböcekleri birbirlerinin parlayıp söndüğünü görüyor ve bu da tüm hareketin basit bir taklit olduğunu gösteriyor olabilir.

Ritmi yakalamak için bir diğer önemli kıstas da sonraki vuruşun ne zaman geleceğini tahmin etmektir. Blurred Lines çalarken ritim tuttuğumda, müzikle eş zamanlı vuruşlar yapabilirim. Çünkü bir sonraki vuruşu ne zaman yapmam gerektiğini tahmin edebilirim. Al yanaklı şebek maymunu gibi birçok hayvan da vuruşlarının zamanlamasını değiştirebilir ve müziğe kabaca ayak uydurabilir. Ancak vuruşlarının çoğu, müzikteki vuruşların ardından gelir. Yani, bir insanınki kadar hassas ve eş zamanlı olamaz.

Birçok bilim insanı, yalnızca sesli öğrenme becerisine sahip hayvanların ritim tutabileceğini düşünüyor. İnsan konuşmasındaki karmaşık sesleri öğrenebilen ve taklit edebilen hayvanlar arasında papağanlar, sinek kuşları, filler, bazı balina ve yunuslar, fok ve yarasalar gibi hayvanlar bulunuyor. Bilim insanlarına göre bunun nedeni, beyinde ses taklidini sağlayan bölümün aynı zamanda ritmi yakalamak için de kullanılması. 
 


Kamera karşısında ritim tutan hayvanlar

Bir şarkıya eşlik ederek kafa sallayan ya da akıcı şekilde konuşabilen papağanların çok gerçekçi videoları var. Ancak papağanın aksine, güvercinler sesli öğrenme becerisinden yoksun. Peki, söz konusu görüntülerdeki güvercinin eşlik eder gibi göründüğü ritmi gerçekten algılayabilecek kapasitesi var mı?

Deniz aslanları ve şempanzeler gibi sesle öğrenme becerisine sahip olmayan bazı hayvanların ritme eşlik edebildiğine dair kanıtlar var. Fok ve deniz aslanlarıyla çalışan biri olarak, Kaliforniya deniz aslanı Ronan’la yapılan araştırma dikkatimi çekti.

 


ABD'deki Santa Cruz Üniversitesi’nden araştırmacılar, aylarca süren eğitimden sonra, Ronan'ın, Backstreet Boys'un “Everybody” şarkısı da dahil olmak üzere farklı tempodaki ritimlere başıyla eşlik edebildiğini fark etti. Bu, sesle öğrenme yetisinin ritim tutmak için gerekli olmadığını gösteriyor. Antrenman yapma, ritme ve sese yeterince maruz kalma da bu davranışı geliştirmeye yardımcı olabilir.

Ronan’ın bunu öğrenmesi uzun zaman aldı ve ritmi kendiliğinden yakalayabileceğine dair herhangi bir kanıt bulunamadı. Yani, ritmi duyamıyor ve içgüdüsel olarak ritme eşlik edemiyordu. Ritim tutabilmesi için eğitilmesi gerekti. Ben de diğer deniz aslanlarının kendiliğinden ritim tutup tutamayacağını öğrenmek istedim. Çünkü benim de bulunduğum önceki bir çalışma, deniz aslanlarının topu burunlarında tutmak için tekrar eden, döngüsel ve ritmik hareketler yaptığını gösteriyordu. Özellikle, topu dengede tutmak için kafalarıyla büyük hareketler yapıyorlardı. O yüzden bu hareketlere odaklanmaya ve karmaşık bir ritme ne kadar ayak uydurabileceklerini ölçmeye karar verdim.

Ritmi tasarlamak için, Kuzey Kraliyet Müzik Koleji'nden (Royal Northern College of Music), besteci Jingyu Chen’le bir araya geldik. Jingyu, deniz aslanlarının topu dengede tuttuğu esnada yaptığı yavaş, orta ve yüksek hızdaki baş hareketlerine uyan şarkılar besteledi. Ancak, henüz herhangi birinin kendiliğinden ritim tutabildiğini görmedik. Bunu başarmaları için bolca sabır, eğitim, müziğe maruz kalma ve balık ödülü gerekiyor.

Şimdi güvercini tekrar düşünelim. Eğitimsiz olması muhtemel bu hayvan, sesle öğrenme yetisine de sahip değil. Asla bir güvercinin bir papağan gibi birine dönüp bir cümle kurduğunu duymamışsınızdır. Dolayısıyla, şarkının ritimlerini de muhtemelen algılayamıyor. Ayrıca görüntüler yakından incelendiğinde güvercinin ritme tam anlamıyla ayak uyduramadığı anlaşılıyor.

Müzik karmaşık olsa da, güvercinin zıplayışı birçok melodiye uyabilecek basit bir ritimden ibaret. Bu nedenle, videodaki güvercinin dans ettiğini söylemek mümkün değil.

Ancak bu, güvercinlerin müziğe asla eşlik edemeyeceği anlamına gelmez. Bu hayvanlar doğal olarak bazı ritmik kafa hareketleri yapıyor. Onların da deniz aslanları gibi ritme uygun hareket edebilmesi mümkün. Sadece biraz zamana, eğitime ve müziğe ihtiyaçları var.

 

*Robyn Grant, Manchester Metropolitan Üniversitesi'nde karşılaştırmalı fizyoloji ve davranış alanında kıdemli bir öğretim görevlisi. Bu makale ilk kez The Conversation adlı dergide yayımlandı.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/science

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU