Gelişmiş ekonomiler Kovid-19 salgınının yayılımını kontrol altına almaya çalışırken, gelişmekte olan ülkeler de insan hayatı, toplumsal bütünlük ve ekonomilerine yönelik daha önce görülmemiş bir tehditle karşı karşıya kaldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dünyanın dört bir yanında etkili olan salgın nedeniyle hükümetler, virüsün yayılmasını önlemek amacıyla karantina önlemleri uygulamak zorunda kaldı ve ekonomik hayatta kısıtlamalara gitti.
"Türkiye'nin salgınla etkin mücadelesi dikkati çekti"
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF), Mali İzleme Raporu'nun Nisan 2021 sayısına göre, salgın sürecinde vatandaşlarına en fazla destek veren ülkeler sıralamasında gelişmiş ekonomilerle kıyaslandığında alt sıralarda yer alan Türkiye'nin, likidite desteklerinde ise G20 yükselen piyasalar sınıfında yer alan ülkeler arasında ise lider pozisyonda olması dikkati çekiyor.
Türkiye: 9,4
— ANADOLU AJANSI (@anadoluajansi) May 1, 2021
Rusya 1,5
Çin 1,3
Türkiye likit destekle devleri geride bıraktı https://t.co/GAhy2ptkSK pic.twitter.com/TmQN3tM3z4
IMF raporunda salgın süresince milli gelirin yüzde 9,4'ü oranında likit destek sağladığı belirtilen Türkiye, aynı kategoride değerlendirildiği Çin, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika gibi ülkeleri geride bıraktı. Türkiye'ye en fazla yaklaşabilen ülke yüzde 6,2 ile Brezilya oldu. Rusya ve Çin ise bu alanda yüzde 1,5 ve yüzde 1,3 ile sıralandı.
Türkiye'de ayrıca, Kredi Garanti Fonu kapsamında sağlanan kredilerin milli gelire oranı yüzde 6,4'ü buldu.
“Türkiye’nin çok fazla mali manevra alanı var”
Merkezi Londra'da bulunan Bluebay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, Türkiye'nin G-20 ülkeleri içerisinde salgın sürecinde verilen mali destekle ilk sırada yer almasına ilişkin, "Bu Türkiye'nin mali borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasılasına (GSYH) oranla düşük olması nedeniyle Kovid-19 desteklerinde çok fazla mali manevra alanına sahip olduğunun altını çizmektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası finans piyasalarında yakından tanınan yatırımcı, piyasa uzmanı ve Singapur merkezli finans şirketi Beeland Interests'in Yöneticisi Amerikalı Jim Rogers ise, "ABD, Japonya ve İngiltere'nin yaptığı gibi Türkiye vatandaşlarını felaketten (salgının yarattığı ekonomik koşullardan) korumak için çok fazla şey yaptı. Türkiye (mali desteklerde) çoğu ülkeden çok daha fazlasını yaptı" ifadelerini kullandı.
Sağlanan likidite destekleri
IMF'nin raporuna göre , Türkiye'nin sağladığı likidite destekleri, öz sermeye takviyesi, krediler, varlık alımı veya borç üstlenimi, garantiler ve borç ertelemesi gibi yarı mali nitelikteki işlemleri kapsadı. Bu kapsamda, Türkiye Varlık Fonu (TVF), Kovid-19’dan etkilenen firmalara sermaye desteğiyle görevlendirildi.
Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank, nakit akışları salgından olumsuz etkilenen firmaların anapara ve faiz ödemelerini en az 3 ay erteledi ve yeniden finansman sağladı.
Salgın süresince kamu bankaları öncülüğünde, kredi kartı kredileri için geri ödeme sürelerinin uzatılması, düşük gelirli haneler için düşük faizli kredi paketleri, esnafların nisan, mayıs ve haziran geri ödemelerinin cezasız ertelenmesi, esnaflar için yeni düşük faizli krediler ve daha uzun geri ödeme süreli kredi kartları sağlanması, istihdamını koruyan firmalara kredi paketleri sunulması gibi olanaklar getirildi.
Kamu bankaları ayrıca geçen yıl 1 Haziran'da konut alımları ve tüketici harcamaları için yeni bireysel kredi kampanyaları başlattı. Çiftçilerin vadesi dolacak kredileri de 6 ay ertelendi.
Öte yandan, Ekonomik İstikrar Kalkanı destek paketi kapsamında, Kredi Garanti Fonu (KGF) kefalet limitiyle kullandırılan krediler için Hazine desteği 25 milyar liradan 50 milyar liraya yükseltildi.
Hazinenin borcu
Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'nin 31 Aralık 2020 itibarıyla brüt dış borç stoku 450 milyar dolar oldu. Stokun milli gelire oranı yüzde 62,8 olarak hesaplandı.
Türkiye'nin net dış borç stoku da aynı dönemde 268,9 milyar dolar olarak belirlendi. Stokun milli gelire oranı yüzde 37,5 olarak kayıtlara geçti
Hazine garantili dış borç stoku ise 14,8 milyar dolar oldu. Kamu net borç stoku bu dönemde 967,6 milyar lira olarak gerçekleşti. Stokun milli gelire oranı yüzde 19,2 olarak belirlendi.
AB tanımlı genel yönetim borç stoku, 1 trilyon 994,4 milyar lira, bu rakamın milli gelire oranı ise yüzde 39,5 olarak hesaplandı.
Türkiye, pandemide halkına en az destek veren ülke mi en fazla destek veren ülkem mi?
Anadolu Ajansı’nın atıf yaptığı IMF’nin, ülkelerin GSYH’lerine göre pandemi destek ve harcamalarının oranlarına ilişkin raporuna dayandırılan bir haberde ise Türkiye’nin yüzde 1,9 oran ile vatandaşlarına en az yardımı yapan ülkeler arasında yer aldığı belirtilmişti.
Ocak 2020’den Mart 2021’e kadar hükümetlerin duyurduğu ekonomik ve sağlık yatırımları, harcamaları ve yardımları baz alarak, hangi ülkenin halkına ne oranda destek verdiği bilgisine yer verilen raporda yapılan haritalandırmada, ülkelerin GSYH bütçelerine göre harcama oranları, yüzde 10+, yüzde 7,5-10, yüzde 5-10, yüzde 2,5-5 ve yüzde 2,5 altı olarak sıralanmış ve Türkiye, en düşük destek veren yüzde 2,5 grubunda yer almıştı.
“Destek şirketlere”
Benzer ekonomik çaptaki ülkelerin aksine, ülke ekonomilerinin, likidite, garanti desteği oranlarında ise Türkiye başı çekiyor. GSYH’nin yüzde 6,4’ü kadar garanti sağlayan Türkiye’de, sağlık sektörüne ayrılan oran yüzde 0,3, yurttaşa sağlanan destek ise yüzde 0,4.
Öte yandan “Doğruluk Payı” platformu da geçtiğimiz şubat ayında “Türkiye’nin milli gelirinin %2,5’i ile vatandaşlarına en az yardım yapan ülkeler kategorisinde olduğu” iddiasını incelemiş ve doğru olduğunu takipçileri ile paylaşmıştı.
Independent Türkçe, AA