Küba'nın Türkiye'ye ücretsiz koronavirüs aşısı temin etmeye hazır olduğu iddiası, basında büyük yankı uyandırdı. Yeniçağ'dan Ömer Erbıyık, dünkü haberinde Küba Sağlık Bakanlığı'nın Soberana aşısının üretimi için Türkiye'yle anlaşmaya hazır olduğunu yazdı.
Tedavi için uzun süredir Küba'da bulunan ve Erbıyık'a röportaj veren Emekli Albay Ömer Feza Güllü, ülkenin aşı çalışmalarından Türkiye'nin de yararlanması için gönüllü elçi olarak girişimlerde bulunduğunu söylüyor. Güllü'ye göre Küba Sağlık Bakanlığı, Türkiye'yle Soberana aşısı için anlaşmaya hazır olduklarını, müşterek aşı üretimi için önlerinde hiçbir engel olmadığını ifade ediyor. Güllü ayrıca Küba'nın bunun karşılığında Türkiye'den para değil gıda maddesi ve tekstil ürünü talep ettiğini de öne sürdü.
Diğer yandan bu haber, Soberana aşısına ve Küba'nın pandemiyle mücadelesine dair bazı soruları beraberinde getiriyor. Örneğin söz konusu aşı hangi teknolojiyle üretildi, hangi aşamada ve ne kadar koruyucu? Veya Küba'nın pandemiye verdiği tepki ne kadar başarılı oldu? Kaç kişi hastalığa yakalandı, kaç kişi hayatını kaybetti? İşte Küba'nın pandemiyle mücadelesinde bilinmesi gerekenler:
Soberana aşıları: Bir değil iki aşı var
Basına tek bir aşıymış gibi yansısa da Küba, tek bir Soberana aşısı geliştirmiyor. Türkçe'de "egemenlik" anlamına gelen bu aşıdan aslında iki tane var: Soberana 1 ve 2.
18 Ağustos'ta Küba yetkilileri, Soberana 1 aşısının Havana'daki Finlay Aşı Enstitüsü'nde klinik denemelere başladığını açıklamıştı. Aşının Faz 1 ve Faz 2 deneyleri şu anda birlikte gerçekleştiriliyor.
Soberana 2 ise aşı yarışını önde götürüyor. Gündemde geniş yer bulan aşı da bu. Aşının Faz 3 denemeleri ocakta başladı ve İran'la ortaklaşa yürütülüyor.
3 Mart'ta Finlay Aşı Enstitüsü, Faz 3 denemelerine Havana'da 44 bin katılımcının kaydedildiğini açıkladı. 21 Mart'ta yapılan açıklamada ise aşının Faz 3 denemesi kapsamındaki girişimsel çalışmaların genişletildiği ve 150 bin sağlık çalışanının aşılanacağı duyuruldu.
11 Mart'ta da 100 bin dozluk aşı, Tahran'daki İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı'na teslim edildi. Yine mart ayında ülke, Soberana 2 ve üçüncü aşamadaki diğer aşısı Abdala'dan oluşan 30 bin dozluk aşıyı müttefiki Venezuela'ya gönderdiğini duyurdu. Venezuela hükümeti kısa bir süre önce Abdala aşısı üreteceğini açıkladı.
Küba, tüm nüfusunu aşılamak için Soberana 2 aşısından 100 milyon doz üretmeyi planlıyor. Yetkililer aşının adaya ekonomik fayda sağlayacağına dair de umutlu.
Aşı hangi teknolojiyle geliştirildi, ne kadar güvenli?
Soberana aşılarında kullanılan yöntem, "protein bazlı aşı" diye biliniyor. Bu aşılarda koronavirüs proteinleri kullanılıyor. Ancak Pfizer ve Moderna gibi mRNA aşılarının aksine koronavirüse ait genetik materyal içermiyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu nedenle bazı uzmanlar, protein bazlı aşıların daha güvenli olduğunu düşünüyor. Bu yöntemle geliştirilen diğer aşılar arasında ABD'li ilaç firması Novavax'ın aşısı ve Fransa merkezli Sanofi'nin, Britanyalı GSK firmasıyla geliştirdiği aşı yer alıyor.
Soberana 2, standart bir tetanoz aşısına koronavirüsün sivri uçlu proteinin bir bölümünün eklenmesiyle oluşturuldu. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirmesi için formüle yardımcı madde alüminyum hidroksit eklendi.
Aşının Faz 3 denemeleri henüz tamamlanmadı ama Kübalı bilim insanları, Soberana 2'nin güvenli ve etkili bir aşı olduğunu söylüyor. Ülkenin önde gelen bir aşı uzmanı, deneysel çalışmalardan elde edilen verilerin kendilerini cesaretlendirdiğini söyledi.
Finlay Aşı Enstitüsü'nün yöneticisi Dr. Vicente Verez, üç gün önce NBC News'e konuştu ve Soberana 2'nin güncel durumuna dair açıklamalarda bulundu.
"Aşının çok güvenli olduğunu, daha fazla kişiye uygulanması önündeki potansiyel riskin azaldığını, faydalarınsa arttığını görüyoruz" diyen Verez, sözlerini şöyle sürdürdü:
Belirli oranlarda etkili olduğuna dair kanıtlar elde ettik ve bu yüzden girişimsel çalışmaları genişletmeye karar verdik. (...) Soberana 2'nin güvenlik profilini çok yüksek görüyoruz.
Verez, klinik araştırmalardan elde edilen, henüz hakemli bir dergide yayımlanmamış ilk sonuçlara dayanarak, aşının yüzde 80-95 aralığında etkinlik göstermesini bekliyor.
Küba devletine bağlı BioCubaFarma'nın başkanı Dr. Eduardo Martínez Díaz da hem Abdala'ya hem de Soberana 2'ye duyduğu güveni şöyle ifade ediyor:
Bunlardan binlerce doz uygulandı. Gönüllülerin küçük bir yüzdesinde yalnızca hafif ve orta derecede yan etkiler görüldü.
Díaz, her iki aşının da güçlü bir bağışıklık sağladığını sözlerine ekliyor. Ayrıca ihracat yapıldığı durumda fiyatların uygun olacağını belirtiyor.
Küba'nın koronavirüs karnesi: "Başarının sırrı güçlü sağlık sistemi"
Küba, kendi Kovid-19 aşısını üreten ilk Latin Amerika ülkesi olma yolunda ilerliyor. Her şey planlandığı gibi giderse yaz aylarında toplu bir aşılama programı başlatılabilir.
Sadece 11 milyon kişinin yaşadığı küçük ülke, üzerindeki siyasi ambargo nedeniyle pirinç ve parasetamol gibi temel maddelerden yoksun. Ancak köklü bir tıbbi araştırma geçmişi var.
Ülkede 2005'te Henry Reeve Tugayı ismi verilen enternasyonalist bir sağlık ekibi kuruldu. Bu ekip sayesinde Küba, salgınlarla dünya genelinde verdiği mücadeleyle anılır hale geldi. Ülke, salgın hastalıklarla mücadele etmek için dünyanın dört bir yanına sağlık uzmanlarından oluşan kadrolar gönderiyor.
Küba'nın beyaz önlüklü ordusu diye anılan bu kadrolar, 2010 depremini izleyen kolera salgını sırasında Haiti'deydi. 2013-16 Ebola krizi sırasında ise Batı Afrika'ya gönderilmişti. Ve Kovid-19 Avrupa'ya yayıldığında, Henry Reeve Tugayı'ndan iki ekip, İtalya'da yerini almıştı. Nisan 2020'de ise binden fazla Kübalı sağlık çalışanı, yabancı ülkelerin Kovid'le mücadelesine yardım ediyordu.
Küba'nın biyoteknoloji endüstrisi ise ABD ablukasına tepki olarak ortaya çıktı. Devlet destekli BioCubaFarma'nın himayesi altında 30'dan fazla araştırma kurumu ve üretici bulunuyor.
Tıptaki bu köklü geçmişi sayesinde Küba, pandemi boyunca nispeten iyi durumda kalmayı başardı. Kovid-19'u 2020'de topraklarından büyük ölçüde uzak tutan ülke, 2021'de ise bir enfeksiyon dalgasıyla karşı karşıya kaldı.
Worldometers verilerine göre an itibarıyla Küba'da toplam 87 bin 385 vaka kaydedildi. Hastalıktan kurtulanların sayısı 81 bin 900 olarak belirlenirken, toplamda 467 kişi hayatını kaybetti. Vakaların 23 bin 93'ü Şubat 2021'de meydana geldi. Bu sayı 2020'nin tamamında görülen vakaların neredeyse iki katıydı.
Küba yine de bölgedeki diğer ülkelerin çoğundan çok daha iyi durumda. Uzmanlara göre bu başarı, ülkedeki güçlü sağlık sistemi sayesinde mümkün oldu.
Küresel sağlık politikaları uzmanı Clare Wenham, Küba'nın sağlık sistemini "Herkesin yıllık rutin muayenesi vardır ve gitmezseniz doktor gelip sizi bulur. Küba'da önleyici tıp çok önemli" diye açıklıyor.
Britanyalı uzmanın aktardığına göre ülkede salgın hastalıklar hızla tespit edilebiliyor. Zira ülkedeki sağlık modeli kapsamında bireyler 4 kategoriye ayrılıyor: Görünüşte sağlıklı olanlar, hastalık riski altındakiler, hastalar ve iyileşme aşamasındakiler.
İşte bu sistem sayesinde Küba, 11 Mart 2020'de ilk Kovid vakasını kaydettiğinde en savunmasız yurttaşların kimler olduğunu ve hangi bölgede yaşadığını zaten biliyordu.
Kübalı aile hekimi Marta Gálvez, bu sistem sayesinde doktorların görev yaptığı bölgeleri çok iyi tanıdığını aktarıyor. Gálvez, sistemin avantajlarını şöyle açıklıyor:
Bir doktorun bilmesi gereken ilk şey, hizmet ettiği nüfusun sağlık durumudur. İhtiyaca uygun bir strateji tasarlamak için sorumlu olduğunuz yerel halkı tanımanız gerekir. Örneğin bin 93 kişilik toplam nüfusta 658 yaşlının bulunduğunu ve bunların 42'sinin yalnız yaşadığını bilmemin nedeni budur.
Yararlanılan kaynaklar: Yeniçağ, The New York Times, Al-Monitor, US News, CNN International, NBC News, The Lancet, The Economist, Worldometers
Derleyen: Çağla Üren
© The Independentturkish