Gelin-kaynana ve kayınpeder-baba kaynaklı ev içi şiddet azımsanmayacak nitelikte: Cinayetleri, intiharları ve boşanmaları tetikleyebiliyor

Sadece İstanbul'da 2020'de adli yardım talebinde bulunan kadınların yüzde 4'ü eşi dışında diğer aile bireylerinden şiddet gördüğü iddiasında bulundu. Baba, gelin, kaynana, kayınpeder gibi yakınlarından baskı ve şiddeti de ciddi sonuçlar doğurabiliyor

Eş dışında ailedeki diğer bireylerden kaynaklanan şiddette kadınları mağdur edebiliyor / Fotoğraf: Yeni Asır

Manisa'da 24 gün önce hayatını kaybeden Fadime Arslan'ın ölümünün ardından çıkan görüntülerde gelini F.A. tarafından dövüldüğü ortaya çıktı.

Bunun üzerine Fadime Arslan'ın ölüm nedeninin belirlenmesi için mezarı açıldı, cenazesi incelenmek üzere İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'na gönderildi.

Dayakçı gelini, kendi gelininin çektiği görüntüler ele verdi

Gözaltına alınan F.A., ifadesinde, 40 yıldır kayınvalidesine baktığını belirterek, "Altına kaçırıyor. Bana hakaretler ediyordu. Sinir hastasıyım. Kendimi tutamayıp, kötü muamelede bulunduğum oldu. Gelinim kumpas kurup, bu görüntüleri çekmiş" dedi.

F.A.'nın kaderini kaynanasının cenazesi üzerinde yapılacak inceleme belirleyecek.

Yaşlı kadının ölüm nedeninin dayak olduğu anlaşılırsa ifadesinin ardından serbest bırakılan F.A.'nın yeniden tutuklanması söz konusu olabilir.

Ev içi şiddet denilince daha çok erkeğin eşine yönelik şiddeti akla gelse de zaman zaman baba,gelin, kaynana,damat, kayınbaba, kayınbirader ve görümce ilişkilerinde yaşanan gerilimlerde şiddete hatta cinayetlere bile neden olabiliyor.

Erzincan'da gelin kaynanasını bıçaklamış, Malatya'da kaynana gelini camdan atmıştı

Örneğin 25 Haziran 2019 Salı günü Erzincan'da 39 yaşındaki N.Y.  isimli kadın, evine gittiği kayınvalidesini tartışmalarının ardından vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklayarak öldürmüştü.

Yine 2012 yılında Malatya'da yaşanan bir olayda tartıştığı S.B adlı gelinini tutarak açık olan pencereden üçüncü kattan aşağı attığı iddia edilen R.B., kasten yaralama suçundan Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmıştı.

Bunlara dair örnekleri artırmak mümkün.

Özellikle gelin-kaynana geçimsizliği neredeyse bütün kültürlerde filmlere, edebiyata bile konu olmuş bir durum.

Çoğunlukla insanları gülümseten tatlı bir rekabet şeklinde olan bu geçimsizlik kimi zaman ciddi sorunlara da neden olabiliyor.

Yine özellikle aynı evlerde yaşayan veya yakın oturan ailelerde kayınbaba-kayınbirader-görümce gibi yakınların da olayların içerisinde olumsuz rol oynadıkları vakalar olabiliyor.

 

şükraneroğlu.jpg
Şükran Eroğlu / Fotoğraf: ilericikadinlarderneği.com

 

Şiddet ihbarlarının yüzde 4'ü diğer aile bireylerinden kaynaklı

"Peki bunların tahmini oranları ne?" İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Şükran Eroğlu, geçen yıl kendilerine adli yardım talebiyle başvuran bin 253 vakadan yüzde 92'sinin eşleri, yüzde 4'ünün ise eski eşlerinden şiddet gördüğünü ihbar ettiğini söyleyerek cevap verdi. 

Eroğlu, buna karşın yüzde 4'lük vakanın ise diğer aile bireylerinden yani kayınvalide-kayınbaba, kayınbirader-gelin gibi aile bireylerinin yarattığı şiddet iddialarıyla ilgili olduğunu söyledi.

Eroğlu'nun verdiği rakamlara bakılınca 2020 yılı içerisinde sadece İstanbul'da en az 50 kadın eşi dışında diğer aile bireylerinden şiddet veya baskı gördüğü iddiasıyla barodan adli yardım talebinde bulundu.

6284 sayılı kanun kaynana veya gelin şiddetine karşı da koruyor

İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun"un aile için şiddeti tarif ettiğini belirten Eroğlu, "Buna göre aynı evi paylaşmasalar dahi ailenin parçası kabul edilen kaynana, kayınpeder, gelin, kayınbiraderden kaynaklanan şiddette ev içi şiddet olarak kabul ediliyor. Bu şiddetten mağdur olanlar da 6284 sayılı yasadan faydalanıyor" diye konuştu.

hayrettin.jpg
Hayrettin Bulan / Fotoğraf. Şefkat-Der

 

"Psikolojik şiddetin yüzde 50'si diğer aile bireylerinden kaynaklı"

Şefkat-Der, şiddet, yoksulluk ve kimsesizlik nedeniyle sığınacak yer bulamayan çok sayıda kadını misafirhanelerinde ağırlıyor.

Şefkat-Der Gönüllüsü Hayrettin Bulan, "Kaynanasından mağdur olanı da geldi. Gelininden mağdur olanı da" diye sözlerine başlayarak şöyle devam etti:

Ancak eş dışında aile bireylerinden kaynaklanan aile içi şiddette fiziki olarak zarar görenlerin yüzde 5 ise psikolojik şiddet mağduru olanların oranı yüzde 50'den aşağı değildir. Birbirlerini çok dava etmezler ama bu psikolojik sorunlara neden oluyor. Boşanma ve intiharları artırıcı sebeplerden biri.  Orada uygulanan baskı psikolojik rahatsızlıkları ve boşanmaları tetikliyor.

cengiz.jpg
Cengiz Hortoğlu / Fotoğraf: Twitter

 

"Doğrudan şiddet uygulamaları yaygın değil ama zemin hazırlayabiliyorlar"

Avukat Cengiz Hortoğlu ise eş dışında diğer aile bireylerinin doğrudan şiddet uygulamalarıyla meslek yaşamı boyunca zaman zaman karşılaştığını ancak yine de bunun çok yaygın olmadığı kanısında olduğunu söyledi.

Hortoğlu, buna karşın bazı ailelerde kayınvalide, kayınpeder veya görümcenin şiddetin doğrudan tarafı olmasalar da isteyerek veya istemeyerek şiddete zemin hazırlayabildiğini öne sürerek, "Kızlarını veya oğullarını damat veya geline karşı tahrik edip aile içi şiddete (Fiziksel, psikolojik, ekonomik) neden olabiliyorlar" diyerek bunu şöyle detaylandırdı:

Örneğin, 'Ben seni bugünler için mi yetiştirdim? Sana bunu nasıl yapar? Hiç mi gururun yok? Eşin bana kötü davranıyor. Bana saygısı yok. Eşin bizi istemiyor. Sana hakkımı helal etmem' gibi sözler şiddet ortamını hazırlayabiliyorlar. Kendi çocuklarını 'korumak' için yaptıkları bu davranışın aslında evlatlarına da zarar verdiğini o an için farkında varmayabiliyorlar. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU