HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin grup toplantısında konuştu.
Konuşmasında 33 yıl önce yaşanan Halepçe Katliamı'nı hatırlatan Sancar, "Halepçe’de insanlar havada hoş bir koku, tatlı bir elma kokusu aldılar ve nefesleri kesildi. Çoğunluğu kadın ve çocuk 5 bin insan acımasızca katledildi. Halepçe’de özürlü doğum oranı Hiroşima’nın 4-5 katına ulaştı. İnsanlığa karşı işlenen bir suçtur bu. Bu bir soykırımdır. Uluslararası güçlerin bu tanımlamayı kabul etmeyişini ibretle izliyoruz. Uluslararası camiaya tekrar çağrı yapıyoruz, Halepçe soykırım olarak tanınsın. O gün yaşanan acı bugün tazeliğini koruyor" ifadelerini kullandı.
Kovid 19 pandemisi nedeniye çok sayıda esnafın zor durumda kaldığını belirten Sancar "Partimizin yürüttüğü İş ve Aş Kampanyası'nda gittiğimiz her yerde feryatları görüyoruz. Bugün bu ülkede her 10 kişiden 7'si borçlu yaşıyor, son bir yılda her şeye nerdeyse yüzde yüz zam yapıldı. Bu iktidar, bir senede sadece ekonomiyi değil eğitimi de çökertti. Birçok öğrenci yoksulluktan, altyapı yetersizliğinden EBA'ya ulaşamadı. Yapılan açıklamalar insanlarla alay etmekten başka bir anlama gelmiyor" diye konuştu.
Reform paketlerine eleştiri
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı'nı da eleştiren Sancar, "Bu planın bize göre tek anlamı var o da insan haklarını nasıl çökettiklerinin itiraf edilmesidir. Ülkeyi bu noktaya getiren yönetimin yeniden bu alanda iyileştirmeler yapcağını düşünecek kadar saf kesim kalmadı" dedi.
Ekonomi Reform Paketi için de "itiraf" nitelemesini kullanan Sancar ""Biz ekonomiyi çökerttik, size de itiraf ediyoruz" demektir" diye konuştu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sancar şöyle devam etti:
Bu düzenden vazgeçemezler. Bu düzen kendi iktidarlarıın bekası için vazgeçemeyecekleri imkanların olduğu bir düzendir. Yandaş sermayeyi güçlü tutmak zorundadırlar. Her gün yalanlarını yaymak için yandaş medyayı ayakta tutmak zorundadırlar. Bu planlardan halkın yararına hiçbir şey çıkmayacağını, zulüm ve talan düzeninin devam edeceğini açıklıkla görelim. Kapanan iş yerleri konuşulmasın diye HDP'nin kapatılması tartışılıyor. Artan zamlar konuşulmasın diye, 'düşmanlar ve tehditler' üretiliyor. İşsizliği, enflasyonu, doları düşüremediklerinde yargıyı, polisi devreye sokuyorlar, toplumsal muhalefete dönük operasyonlar yapılıyorlar. Bir iktidar seçim kanunlarıyla oynama ihtiyacı duymaya başladıysa biliyor ki kaybetmiştir. Halkın desteğiyle iktidar olamadıklarını görenler, 'halkın desteği olmadan da çoğunluğu nasıl elde ederiz' diye cinlikler peşinde koşmaya başlarlar. Bizim gündemimizde ne kapatma var ne fezlekeler var. Ne yaparlarsa yapsınlar yolumuza devam edeceğimizi herkes buradan bir kez daha duysun. Bizim gündemimiz halktır, barıştır, demokrasidir" diye konuştu.
"Barışı, bu yıkıntının sorumlusu olan iktidardan beklemiyoruz"
Çözüm süreci döneminde 2013 yılında Diyarbakır'da gerçekleştirilen Newroz mitingine Öcalan'ın gönderdiği mesajları "tekrar hatırlamak ve hatırlatmak" gerektiğini kaydeden Sancar şunları kaydetti:
Çözüm süreci iktidarın hesapları yüzünden bitirildi. Masanın devrildiği bu 6 yılda bedeli çok ağır oldu. Her şey ters yüz oldu. Ortada ne demokrasi ne demokrasi kaldı. 6 yıl önce silahların ebediyen susmasını konuşuyorduk.
O meydanda okunan çağrı yeniden sahiplenilmek zorundadır. Devrilen masa her anlamda çökertilen Türkiye tablosu yaratmakta.
Adil barış talebi korkaklık değildir. Barış için mücadele etmek her zaman bedel gerektiren bir yol olmuştur. Adresimizi doğru belirlememiz, sesimizi doğru kurmamız gerekir. Barışı, bu yıkıntının sorumlusu olan iktidardan beklemiyoruz. Kürt sorununda çözüme doğru yol alacaksak bunun adresi, toplumdur, muhalefettir.Herkes önüne adil barış programı koymak zorunda. Boş, manipülatif tartışmalarla kaybedecek zamanımız yok.
Independent Türkçe