Fransa ve Avrupa müzakerelerin kolaylaştırılması için Tahran’a baskı uyguluyor

Paris'teki Avrupalı ​​diplomatik kaynakların aktardığına göre bu uyarılar, Tahran'ın nükleer dosyayı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) geri götürebilecek bir kararın sonuçlarından duyduğu korkuyu yansıtıyor

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, geçtiğimiz hafta Paris'te Ukraynalı mevkidaşı Dmitro Kuleba ile basın toplantısı düzenledi. (AP)

İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi ile varılan ‘geçici teknik uzlaşıyı’ geçersiz kılma tehditleri, Fransa, İngiltere ve Almanya’nın hafta başından bu yana Viyana'da toplanan ajansın yönetim kuruluna bir karar taslağı sunmasını engellemede başarılı olamadı. Nitekim söz konusu ülkeler taslakta, İran’ın 2015 yazı itibariyle nükleer programını denetlemekle görevlendirilen uluslararası müfettişlerin hareketlerini sınırlayan son adımlarını kınadılar.

Tahran, taslağa dair ilk bilgilerle aleyhte konuşmaya ve sonuçlarına dair uyarıda bulunmaya başladı. Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad geçtiğimiz pazartesi günü bu yönde yapılan ilk uyarıda, İran'ı kınayan herhangi bir kararın ‘vaziyeti karıştıran bir adım’ olacağı uyarısında bulundu. İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii ise ajansın bu yöndeki kararının nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma çabalarını ‘baltalayacağını’ bildirdi.

Paris'teki Avrupalı ​​diplomatik kaynakların aktardığına göre bu uyarılar, Tahran'ın nükleer dosyayı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) geri götürebilecek bir kararın sonuçlarından duyduğu korkuyu yansıtıyor.

UAEA’nın söz konusu dosyaya ilişkin verdiği son karar haziran ayında, bir önceki ise 2012 yılına uzanıyor. BMGK’ya sevk olasılığı şu an düşük olsa da devam eden temasları takip edenler, konunun Tahran’a yönelik koz olarak durduğunu düşünüyor. Nitekim bugüne kadar Tahran, Avrupa'nın iki tarafın anlaşmaya geri dönüşünün önünü açma yönünde ABD ile orta düzey bir ‘teknik’ toplantıda müzakere masasına oturma teklifini kabul etmekten kaçındı.

Ortak bir açıklamada yer alan Avrupa-ABD teklifinin üzerinden iki hafta geçti. Ret cevabı veren İran ise görüşmeyi kabul etme zamanının ‘henüz gelmediğini’ bildirdi. Aynı zamanda müzakerelere gerek olmadığı, nükleer yükümlülüklerini ihlalden dönüşünün Washington'ın tüm yaptırımları kaldırmasına bağlı olduğunu vurguladı.

Nitekim Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian salı günü Fransa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu huzurunda yaptığı açıklamada, İran'ın uluslararası müfettişlerle iş birliğini sınırlandırma kararının “Fransa’yı ajansın yönetim kurulu çerçevesinde bir itiraz ilanına iteceğini” belirtti. Nitekim karar taslağı, Tahran'ı uluslararası teftiş programının tamamı üzerinde çalışma yönünde ‘derhal geri dönmeye’ çağırıyor. Bu da Tahran’ın müfettişlerin çalışmalarına getirdiği her türlü kısıtlamadan geri adım atması anlamına geliyor. Zira uluslararası toplum; İran’ın nükleer programı, uranyum zenginleştirme düzeyi ve müfettişlerin ziyareti engellediği alanlarda olup bitenlerden endişe duyuyor.

UAEA’daki ABD misyonu bir süre önce, 35 yönetim kurulunun uluslararası delegelerini İran'ın nükleer faaliyetlerini kınamaya çağıran bir belge dağıtmıştı. Ancak ipi ele alan Paris; Londra ve Berlin ile anlaşarak cuma günü prensipte oylanacak bir karar taslağı için bastıran taraf oldu.

Le Drian'ın uyarıları, Elysee Sarayı'nın Cumhurbaşkanı Macron ile İran Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani arasında gerçekleştirilen telefon görüşmesine dair açıklamalarıyla aynı zamana denk geldi. Fransa Cumhurbaşkanlığı tarafından salı gecesi yayınlanan bir açıklamaya göre Macron, ülkesinin İran'ın nükleer anlaşma hükümlerini ihlalinden duyduğu ciddi endişeyi ve Tahran'ın UAEA ile ‘tam’ iş birliğinde bulunma ihtiyacını dile getirdi.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın Ruhani'ye Viyana Anlaşması'na dahil olan tüm taraflarla diyalogu yeniden tesis etme yönünde gecikmeden net girişimlerde bulunma çağrısı ise en önemlisiydi. Elysee daha sonra, telefon görüşmesinin yönetim kurulu üyelerinin Viyana'daki toplantısı üzerine gelmediğini duyursa da Paris'in yaptırımların kaldırılması konusunda ilk önce Tahran’ın ihlallerinden geri adım atması gerektiği ve müzakere çerçevesini Tahran'ın reddettiği bölgesel tarafları de kapsayacak şekilde genişletme yönündeki ABD'nin tutumuna giderek yaklaştığı açık.

Fransız kaynaklar, İran'ın Avrupa-ABD teklifine geç yanıt vermesi ve Washington'ın Tahran’a dair attığı ‘iyi niyet’ adımlarını reddetmesi yönündeki öfkelerini dile getirdiler. ABD ve Avrupa tarafları arasındaki yakınlaşmanın Tahran’ın geçmişte olduğu gibi tutarsız davranmasının önünü kestiği düşüncesindeki Paris, ABD ve İran'ın karşılıklı koşulları ve İran’ın çekincelerinin sebep olduğu mevcut tıkanma durumundan bir ‘çıkış’ bulmaya çalışıyor.

Paris’teki bazı kesimler, Tahran’ın ABD’nin gösterdiği ‘yumuşaklığı’ yanlış değerlendirmiş ve Yemen ile Irak'taki müttefikleri aracılığıyla askeri baskısını ve taleplerini tırmandırarak tepki verirken hata yapmış olabileceği düşüncesinde.

Avrupalı ​​bir kaynak, Tahran'ın Biden'ı “dişli olmayan bir başkan” olarak görüyor olabileceğini, Başkan Trump'ın Beyaz Saray'dan ayrılması ve sadece diplomasi yolunu takip etmek isteyen bir başkanın gelişiyle ABD askeri seçeneğinin gerilemesi sonrasında önündeki tüm olasılıkların açıldığı düşüncesinde olabileceğini söyledi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat 

DAHA FAZLA HABER OKU