İran lideri Ali Hamaney, nükleer programdan geri adım atmayacaklarını ve uranyumu da yüzde 60 zenginleştirecek kadar ileri gideceklerini söyledi.
Hamaney'in ofisinden yapılan açıklamaya göre, Uzmanlar Meclisi üyeleriyle bir araya gelen İran lideri, nükleer anlaşma, ABD yaptırımları ve uranyum zenginleştirme programıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
İran'ın nükleer kapasitesini ihtiyaç duyduğu kadar arttıracağını ve uranyumu zenginleştirmede yüzde 20 seviyesinde kalmayacağını kaydeden Hamaney, "İran, nükleer meselede geri adım atmayacak. İran, ihtiyacına göre ve ülke çıkarlarının gerektirdiği şekilde uranyumu yüzde 60 zenginleştirecek kadar da ileri gidecektir" ifadelerini kullandı.
“Batı'nın İran'a yönelik açıklamaları kibirli, talepkâr ve insafsız”
ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya'nın İran ile ilgili açıklamalarını "kibirli, talepkâr ve insafsız" olarak nitelendiren Hamaney, "Batılılar, nükleer silah peşinde olmadığımızı çok iyi biliyor. Nükleer silah meselesi bahane. Onlar normal silahlara sahip olmamıza da karşılar. Çünkü İran'ın güçlenmesini istemiyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
"İran, dini açıdan kitle imha silahlarını yasak görüyor"
Hamaney, İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu'nun İran karşıtı açıklamalarına ilişkin ise şunları kaydetti:
Uluslararası Siyonist palyaço sürekli 'İran'ın nükleer silah elde etmesine izin vermeyeceğiz' diyor. Ona şu söylenmeli: İran, nükleer silah elde etme kararı alırsa ne kendisi ne de onun büyükleri buna engel olabilir. İran, dini açıdan kitle imha silahlarını yasak görüyor.
Hükümet ve Meclise "iki sesliliğe yol açmayın" uyarısı
Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) kapsamında uygulanan Ek Protokol'den ayrılmayı öngören ve "Yaptırımların Kaldırılması ve İran Ulusunun Çıkarlarının Korunması için Stratejik Eylem Planı" adı verilen yasanın iyi olduğunu ve ciddiyetle uygulanması gerektiğini ifade eden Hamaney, hükümet ve Meclisten bu konuyla ilgili anlaşmazlığı çözmelerini ve iki sesliliğe yol açmamalarını istedi.
İran'da onaylanan "nükleer yasa"
Muhafazakarların çoğunlukta olduğu İran Meclisi, nükleer bilimci Muhsin Fahrizade'nin 27 Kasım 2020'de öldürülmesinden kısa süre sonra nükleer faaliyetleri hızlandırmayı hedefleyen "Yaptırımların Kaldırılması ve İran Ulusunun Çıkarlarının Korunması için Stratejik Eylem Planı" yasasını çıkarmıştı.
İran Atom Enerjisi Kurumunun uranyumu en az yüzde 20 zenginleştirmeye başlamasını ve düşük düzeyli zenginleştirilmiş uranyum stoklarını artırmasını zorunlu kılan yasa, nükleer anlaşmanın taraflarının 21 Şubat'a kadar Tahran'ın bankacılık ilişkilerini ve petrol ihracatını normale döndürecek adımlar atmaması halinde, İran'ın NPT kapsamında 2016'dan bu yana gönüllü olarak uyguladığı Ek Protokol'den ayrılmasını gerektiriyor.
Tahran yönetimi, Ek Protokol uyarınca, UAEA müfettişlerinin nükleer tesisleri istedikleri anda aniden denetlemelerine izin vermişti. İran'ın Ek Protokol'den ayrılması, Ajans müfettişlerinin denetimlerinin sınırlandırılacağı anlamına geliyor.
Nükleer anlaşma
İran ile ABD, Çin, Fransa, Almanya, Rusya ve Birleşik Krallık arasında 2015'te Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin düzenlendiği ve denetim altına alındığı bir anlaşma imzalanmıştı.
Donald Trump'ın başkanlığa gelmesinin ardından ABD, 8 Mayıs 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek, İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamıştı.
Tahran da yaptırımlara karşılık 5 Ocak 2020'de anlaşmadaki taahhütlerini tamamen durdurmuş ve yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme işlemi dahil bir dizi adım atmıştı.
Independent Türkçe, AA