AK Parti milletvekillerinin, iktidarın Meclis çoğunluğunu korumak için geliştirilen Cumhur İttifakı'nın hükümetin politikalarını ve söylemini şekillendirmesinden ve MHP'nin bürokratik çalışmalara nüfuz etmesinden oldukça rahatsız olduğu öğrenildi.
Bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AK Parti'nin önemli isimlerinin ve bazı bakanların İYİ Parti, BBP, SP, Hüda Par, DEVA Partisi gibi siyasi partilerle temasa geçmesi Cumhur İttifakı'nı genişletme çabası şeklinde yorumlandı.
Bu görüşmelerde muhalefet, özellikle parlamenter sisteme geçilmesinin gerekliliğini, Siyasi Partiler Kanunu'nun değiştirilmesi ve seçim barajının kaldırılmasını gündeme getirdi.
İktidarla muhalefet arasındaki bu son temaslar, Cumhur İttifakı'yla ilgili AK parti tabanındaki rahatsızlığın parti yönetimini yeni bir formül arayışına yönelttiği şeklinde yorumlanıyor.
Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen son AK Parti MYK toplantısında seçim sisteminin revize edilerek barajın düşürülmesinin tartışılması da her türlü ihtimalin masada olduğunu gösteriyor.
Erdoğan'ın ilk seçim vurgusu
Erdoğan, partisinin son grup toplantısında muhalefetin erken seçim çağrılarına tepkisini dile getirdi, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu kastederek "Sabrın varsa Haziran 2023'e kadar kapıda bekleyeceksin" dedi.
Ancak Erdoğan aynı konuşmasında "Nice imtihanları başarıyla atlatan, nice engelleri ezip geçen, nice mücadelelerden alnının akıyla çıkan milletimiz, elbette ilk seçimde bunlara da bir güzellik yapacaktır" ifadesini de kullandı.
Siyasi atmosfere bakıldığında seçim sathı mailine girildiği söylenemez. Ancak ittifak partilerinin birbirlerinin samimiyetlerini test ettiği, siyasi partiler arasındaki görüşmelerin hız kazandığı bir atmosferde iktidar partisinin en üst yönetim organında seçim barajının konuşulması erken seçimin çok da uzak bir ihtimal olmadığını düşündürüyor.
İttifaklar yüzde on barajını anlamsızlaştırdı
Cumhurbaşkanlığı sisteminde salt çoğunluğun esas alınması 2018 seçimleri öncesinde ittifakları gündeme getirmiş, yapılan kanun değişikliklerinin ardından seçim ittifakları da siyasi yelpazeyi şekillendiren bir unsur haline gelmişti.
Böylece Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde AK Parti TBMM'de topal ördek durumuna düşmeyecekti.
İttifaklarla girilen 24 Haziran 2018 genel seçimlerine Cumhur iİttifakı, Millet İttifakı partileri ile birlikte üç siyasi parti seçmen pusulasında yer aldı.
İYİ Parti baraja takılsa da değiştirilen seçim kanunu gereği barajı aşmış sayıldı. İttifaklar dışında seçime giren üç siyasi partiden sadece HDP barajı geçebildi.
Mazbatalarını alan 600 milletvekili, 7 Temmuz 2018'de yemin ettiğinde TBMM Genel Kurulundaki sandalyelerde AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İİYİ Parti sıralarında oturdu. Fakat bugün itibariyle TBMM'de tam 12 siyasi parti temsil ediliyor.
Bugün TBMM'deki milletvekili sandalye dağılımı ise şöyle:
Adalet ve Kalkınma Partisi: 289
Cumhuriyet Halk Partisi: 138
Halkların Demokratik Partisi: 56
Milliyetçi Hareket Partisi: 48
İYİ Parti: 37
Demokrat Parti: 2
Türkiye İşçi Partisi: 2
Büyük Birlik Partisi: 1
Demokrasi ve Atılım Partisi: 1
Demokratik Bölgeler Partisi: 1
Saadet Partisi: 1
Yenilik Partisi: 1
Bağımsız Milletvekili: 7
1980 darbesi sonrası parlamenter sistemi kontrol altına almak için getirilen ve 1983 seçimlerinden bu yana uygulanan yüzde on barajı uzun yıllardır temsilde adalet ilkesine aykırılık tartışmasıyla birlikte anılıyor.
TBMM'deki mevcut sandalye dağılımı da açıkça gösteriyor ki siyasi partilerin ittifak yapabilmesinin önünü açmak için kanun değişiklerinin yapılması seçim barajını da by-pass etti.
Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştırarak tüzel kişiliklerin dava konusu yapılmamasını, yasa dışılıklardan partinin değil siyasetçilerin sorumlu tutulmasını sağlayan AK Parti, reform rüzgarını da arkasına alarak demokratikleşme adımları kapsamında yüzde on seçim barajını kaldırabilir.
Böylece hem reform sürecine yeni bir başlığı dâhil edecek hem de Cumhur İttifakı'nın genişletilmesinin önündeki bir engeli de aşmış olacak.
İbre daraltılmış bölgeden yana
Şu an yürürlükte olan mevzuata göre "Genel seçimlerde ülke genelinde ve ara seçimlerde seçim yapılan çevrelerin tümünde, geçerli oyların yüzde 10'unu geçmeyen partiler milletvekili çıkaramaz" hükmü yer alıyor. (5819 Sayılı Milletvekili Seçim Kanunu'nun 33'ncü maddesi)
Örneğin son genel seçimlerde katılım sayısı, geçerli oy sayısı ve partilerin aldıkları oy oranlarının değişmeyeceğini farz edersek önümüzdeki seçimlerde siyasi partilerin yüzde on barajını geçmesi için de ülke genelinde 5.013.718 oy alması gerekiyor.
Son günlerde kamuoyuyla paylaşılan anketler göz önünde bulundurulduğunda AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İYİ Parti dışında barajı hiçbir siyasi parti geçemiyor.
Eğer yüzde on barajından vazgeçilirse her partinin hatta her siyasi aktörün bir ittifak çatısı altında seçime girme zorunluluğu kalmayacak.
AK Parti, şimdi ittifak dayatmasını ortadan kaldıracak ve siyasi partiler arasındaki konjonktürel birliktelikleri geliştirecek yeni bir formül arıyor.
AK Parti yönetiminin her bir alternatifi değerlendirdiği, parti yönetiminde öne çıkan formülünse daraltılmış bölge seçim sistemi olduğu öne sürülüyor.
© The Independentturkish