İran Cumhurbaşkanı çarşamba günü Donald Trump'ı "deli" olarak nitelendirdi, onu eski Irak diktatörü Saddam Hüseyin'e benzetti ve Amerikan başkanının, 14 yıl önce Bağdat'taki bir hapishanede asılan merhum Baas liderine benzer bir kaderi olacağını öngördü.

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani bir kabine toplantısında, "Delinin asıldığı gün, halkın nihai zaferi kutladığı gündü. Trump'ın kaderi Saddam'ınkinden çok da iyi olmayacak" dedi.

Ruhani'nin kışkırtıcı sözleri, Trump'ın görevden ayrılmasına ve bir dönemlik başkanlığı sırasında ve öncesinde gerçekleştirdiği eylemler için federal ve eyalet yetkililerinin yanı sıra özel şikayetçilerin de hukuki ve cezai yasal işlemleriyle karşı karşıya kalma olasılığına 4 hafta kala geldi.

Trump yönetimi, İran'ı ve diğer dünya güçlerini kapsayan 2015 nükleer anlaşmasından çekilerek İran ekonomisini hedef alan bir "maksimum baskı" politikası başlatmıştı.

Ülkeye yatırım yapmayı ya da orada iş yapmayı düşünen ABD'li olmayan şirketleri hedefleyen önlemleri de içeren ABD'nin sıkı ekonomik yaptırımları, koronavirüs pandemisi, yaygın yerel yolsuzluklar ve kötü yönetimle iyice zorlanan İran ekonomisine büyük zarar verdi.

Ruhani, hem 1980'lerde İran'a karşı 8 yıllık yıkıcı bir savaş başlatan Hüseyin'i hem de Trump'ı zihnen dengesiz saldırganlar diye adlandırdı. İran'ın daha fazla kayıp verdiği savaşta yüz binlerce kişi yaşamını yitirmişti.

Ruhani, devlet televizyonunda yayımlanan konuşmasında, "Bölgemizdeki delilerden biri milletimize savaş açan Saddam'dı, bir diğer deli de halkımıza yeni bir savaşı dayatan Trump" dedi.

Biri bize askeri savaş, diğeriyse ekonomik savaş açtı.

2003'te Irak'ın istila ve işgalinden sonra ABD güçleri tarafından esir alınan Hüseyin, uzun vadeli siyasi düşmanlarının yönettiği sabahın ilk saatlerinde düzenlenen infazda asılarak idam edilmişti.

Tahran'ın 40 yıllık rejimini devirmeye hevesli dış güçlerce etkilenen Washington içindeki bir zümrenin kışkırttığı Trump yönetimi ve müttefikleri, yenilgilerinin ardından yaptırımlarla ve askeri manevralarla İran üzerindeki baskıyı artırdı.

Amerikan haber ajansları, istihbarat kaynaklarından alıntı yaparak İran'ın aktif olmayan gizli nükleer silah programının babası olarak görülen nükleer bilimci Muhsin Fahrizade'ye yönelik suikastın arkasında Washington'ın onayını alan İsrail olduğunu belirtti.

Biden, İran nükleer anlaşmasına geri dönmek istediğinin sinyalini verdi. Ruhani de bunu ekonomik baskıyı hafifletmenin bir yolu olarak memnuniyetle karşıladı.

* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

independent.co.uk/news

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu