İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, dünyada ekonomiyle ilgili bir Nobel ödülü verilecekse Türkiye'den bir asgari ücretlinin Nobel'e aday gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Kovid-19 salgınının her geçen gün daha da tırmandığına işaret etti. Türkkan, bazı illerde hastanelerin yetersiz kaldığını, yoğun bakımlarda yer bulunamadığı için spor salonları, tuvaletler ve otoparkların yoğun bakıma dönüştürüldüğünü ileri sürdü.
Salgının Meclis'te de kendisini gösterdiğini belirten Türkkan, 120'ye yakın milletvekilinin koronavirüse yakalandığını belirtti.
Aşı çalışmalarına değinen Türkkan, ABD ve Almanya ile birlikte Çin'in aşı çalışmasını yaptığını, kamuoyunda Almanya ve ABD'nin yaptığı aşılara karşı güvenin daha fazla olduğunu söyledi.
Bilim insanlarının Çin aşısının yan etkileri konusunda net konuşamadığına işaret eden Türkkan, "Gelişmiş ülkeler ABD ve Almanya'ya aşı siparişi verirken biz Çin aşısını sipariş verdik. Çin aşısını veren ülkeler Türkiye ve Endonezya oldu. Çok başarılı bir şekilde sundukları pandemiyle mücadelede geldiğimiz nokta bu." diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomik durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkkan, açıklanan enflasyon rakamlarına değindi. Türkkan, "Gördük ki ekonomi değil, enflasyon şahlanmış. Aslında Türkiye’de enflasyon yüzde 40. Ama nedense TÜİK rakamları tersinden okumaya alışık olduğu için yüzde 14 olarak açıkladı. Tanzanya'da enflasyon oranı yüzde 3,10 iken Türkiye'de yüzde 14,3 civarında. Faiz oranları da aynı şekilde Tanzanya'da faiz oranı yüzde 5 iken Türkiye'de yüzde 15 civarında. İşsizlik rakamlarına baktığımızda Tanzanya'da işsizlik yüzde 9,6 iken Türkiye'de yüzde 13,2'ye yükselmiş." ifadelerini. kullandı.
ABD ve Avrupa'dan da örnekler veren Türkkan, yıllık enflasyonun ABD'de yüzde 1,2, Almanya'da yüzde eksi 0,30, Fransa'da ise yüzde 0,20 olduğunu söyledi.
TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranının gerçekleri yansıtmadığını iddia eden Türkkan, "AK Parti’nin iflas eden ekonomi yönetimi tüm milletimizi 2018 yılından bu yana hızla fakirleştirdi. İktidarın TÜİK üzerinden su borusuyla, elektrik sayacıyla ölçtüğü gibi enflasyon öyle yüzde 11 civarlarında değil. Asgari ücretlinin hissettiği enflasyon en az yüzde 30. Kirası, faturaları ve mutfak masrafları dışında hiçbir ekonomik imkanı olmayan, pazar filesini dolduramayan asgari ücretlinin enflasyonu yüzde 40 civarında. Bunu herkes görüyor. Pazara giden, doğal gaz ve elektrik faturası ödeyen herkes biliyor" diye konuştu.
Asgari ücret görüşmelerinin yarın başlayacağını dile getiren Türkkan, ekonominin iyice kötüye gittiği bu dönemde asgari ücretle geçimini sağlayan vatandaşların yükünün daha da ağırlaştığını belirtti.
Türkkan, dünyada ekonomiyle ilgili bir Nobel ödülü verilecekse Türkiye'den bir asgari ücretlinin Nobel'e aday gösterilmesi gerektiğini belirtti. 2020 başında asgari ücretin 390 dolar olduğunu bugün ise 290 dolara düştüğünü dile getiren Türkkan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in asgari ücrete ilişkin önerisini anlattı. Türkkan, şöyle devam etti:
Mevcut durumda, brüt asgari ücret 2 bin 943 lira. Kesintiler yapıldıktan sonra, çalışanımızın eline net 2 bin 325 lira geçiyor. Brüt ücreti 3 bin liraya çıkarıp asgari ücretli çalışanımıza brüt kazancının tamamını ödeyelim. Devletimiz de çalışanımızın gelir vergisini ve SGK primini üstlensin. Böylece, asgari ücretle çalışan vatandaşımızın eline, net 3 bin lira geçerken, işverene olan maliyeti ise 3 bin 458 lira olmaya devam etsin. 3-5 kişi çalıştıran küçük esnaf da aynı ücretli gibi zaten zorda, bu yükü onların sırtından almak lazım. Ayrıca, bu düzenleme sadece asgari ücretliyi kapsamasın. Asgari ücretin üzerinde maaş alan çalışanların da asgari ücretten doğan SGK primini ve gelir vergisini devlet üstlensin. Devlet, bütün çalışanlarının cebine aylık 675 lira koysun, ama bu parayı işverenden almasın.
Independent Türkçe