Batman'da 28 Kasım gecesi 1,5 yaşındaki Sakine Akdağ isimli bebek koronavirüs nedeni ile hayatını kaybederek kayıtlara Türkiye'de pandemi nedeni ile en genç yaştaki ölüm olarak geçti.
4 Kasım'da rahatsızlandığı için ailesi tarafından hastaneye götürülen küçük çocuğa, iddiaya göre 25 Kasım’a kadar koronavirüs testi yapılmadı. Durumu ağırlaşan Sakine bebek, 28 Kasım’da hayatını kaybetti.
Aynı zamanda epilepsi hastası olan Sakine’ye geç teşhis konularak yaşama şansının elinden alındığını ve bebeklerinin bozuk sağlık sistemi yüzünden yaşamını yitirdiğini ileri süren ailesi, Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile İl Sağlık Müdürlüğü hakkında dava açmaya hazırlanıyor.
Sağlık Bakanlığı'nın da çocuklarının ölümünden sorumlu olduğunu savunan aile, Sakine bebeği yaşatacak cihazın, Batman’da sürekli açılış tarihi değiştirilen ve 10 yıldır açılmayan hastanede, naylona sarılı olarak kullanılmadan yattığını iddia etti.
"Hastanede yer olmadığını söylediler"
1,5 yaşındaki bebeğini kaybeden anne Yasemin Akdağ yaşananları şöyle anlattı:
Çocuğumu halsizlik ve yüksek ateş şikayeti ile 4 Kasım'dan sonra 19 Kasım'da yeniden hastaneye götürdüm. Doktor ateş düşürücü ve ağrı kesiciler verdi fakat ateş düşmeyince 22 Kasım'da yeniden hastaneye gittik. Doktorlar çocuğuma 3 iğne ve serum verdi. Son iğne için hastaneye gittiğimde doktorlardan çocuğuma yeniden bakmalarını istedim. Tomografi çekilmesi için ısrar ettim. Israrım sonucunda doktor kızıma baktı ve tomografiden sonra ciğerlerinin kötü durumda olduğunu ve koronavirüs şüphesi ile karşılaştıklarını söylediler. Ardından test yaparak çocuğumu hastaneye yatırdılar.
Akşam saat 22.30 civarında testin sonucunun pozitif olduğunu öğrendik. Sakine’nin entübe edilmesi gerektiğini, ancak hastanede yer olmadığını ve başka bir hastaneye gitmemiz gerektiğini söylediler. Sakine’yi gece yarısına doğru oksijene bağladılar.
Bölgedeki özel hastaneler ve çevre illerdeki hastaneler de dahil yoğun bakım servislerinde yer yoktu. Kendi imkanlarımız ile özel bir hastanenin yoğun bakımında birinin yaşamını yitirdiğini ve yoğun bakım servisinde açılma olduğunu öğrenince 3 saat sonra buraya sevkini yaptırdık.
"Benim ciğerim yandı başkasının yanmasın"
Sakine için çocuk yoğun bakım ünitesi bulamadıklarını söyleyen anne Akdağ, "Benim çocuğum bir cihaz yüzünden öldü. O cihaz da 10 yıldır açılamayan, sürekli müjde diye duyurusu yapılan Batman Kadın ve Doğum Hastanesi'nin koridorlarında bekletiliyor. Benim ciğerim yandı başkalarının ciğeri yanmasın" diyerek yaşananlara tepkisini gösterdi.
"Sağlık Bakanlığı da sorumludur"
Sorumluların cezalandırılmasını istediğini söyleyen baba Menal Akdağ ise şöyle konuştu:
600 bin nüfusluk kentte eski bir çocuk hastanesi var. Bu hastane de yetmiyor. Benim çocuğum belki yaşayabilirdi. Neden o son güne kadar test yapılmadı. Test pozitif çıkınca hastanenin yetkilileri kendileri imkanlarının olmadığını söylüyor. 10 yıldır Batman'da sürekli açılış tarihi verilen yeni bir hastane var. Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi olacaktı ama en son ne hikmetse yeniden bir müjde deyip hastaneyi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne çevirerek yeniden açılış tarihi verdiler. Benim çocuğumu yaşatacak cihazlar o hastanede idi. Onlar taşınamaz mıydı? Bizim amacımız bu saatten sonra başka çocuklar ölmesin. Çocuğumun ölümünden hastane, il sağlık müdürlüğü en başta da Sağlık Bakanlığı sorumludur. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız.
Personel kafetaryası yoğun bakıma çevirildi
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Batman Şubesi Eş Başkanı Deniz Topkan, süreci izlediklerini ve sevk işlemlerinde aile ile irtibat kurduklarını söyledi. Temmuz ve ağustos aylarında Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde yoğun bakım sırası beklerken 7 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Topkan, 600 bin kişinin yaşadığı kentte yatak sayısı ve yoğun bakımın yetersiz olduğuna şu sözlerle anlattı:
Hastanedeki personel kafeteryasının dahi yoğun bakıma çevriliyor olması bunun bariz göstergesi. Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi 1967'de yapılmış daha sonra ek bina ilave edilmiş, mevcut kapasitesi ve donanımı ile semt polikliniği dahi olamayacak bir konumdadır. Batman Bölge Hastanesi 1993'te yapımına başlanıp 2009 yılında fiili olarak hizmete girmiş yatak ve kapasite boyutuyla yetersiz. 2012 yılında yapımına başlanan yeni kadın doğum ve çocuk hastanesi yıllardır bitirilememesi başlı başına bir sıkıntı. Pandeminin ilk gününden itibaren ‘bir an önce açılması ve Batman halkının hizmetine sokulması gerektiğini’ ifade ettik. Yapımının her gün ertelendiği yetmezmiş gibi şimdi de Bölge Hastanesi ile birleştirilip eğitim hastanesi ismi ile yeni bir hastane gibi pazarlanmaya çalışılıyor.
2. ve 3. basamak yoğun bakım yok
Batman Tabip Odası Başkanı Selahattin Oğuz ise, “Batman Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde 2. ve 3. basamak yoğun bakım ünitelerinin bulunmamasının kabul edilebilir bir yanının olmadığını” söyledi. Açılışı sürekli ertelenen hastanenin bir an önce açılması ve pandemi hizmetine sunulması gerektiğini vurgulayan Oğuz şöyle konuştu:
Sağlık çalışanları ne kadar özverili çalışırsa da fiziki koşullar, tıbbi teknik donanım, ihtiyaç duyulan emek gücü eksiklikleri tamamlanmadığı ve eşit ulaşılabilir, nitelikli toplum sağlığı merkezli sağlık sistemi organizasyonu olmadığı sürece maalesef bu ve benzer sorunlarla yeniden karşılaşma yaşama riskimiz devam edecektir.
© The Independentturkish