Bahçeli: Keşke riskli binalarda oturmak tercih edilmeseydi

“Geliyorum diyen felakete bu denli sessiz ve hareketsiz kalmak akıl karı değildir”

Fotoğraf: AA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İzmir’de yaşanan yıkıcı depremle ilgili değerlendirmelerde bulunurken “Keşke, birkaç metrekare fazla pay alma uğruna riskli binalarda oturmak tercih edilmeseydi” ifadesini kullandı.

MHP liderinin partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmadaki gündemi İzmir depremiydi.

Bahçeli, şunları söyledi:

Keşke, birkaç metrekare fazla pay alma uğruna riskli binalarda oturmak tercih edilmeseydi. Keşke zemin etüdü yapılsaydı, biraz daha fazla kazanmak uğruna; betondan, demirden, harçtan çalan insanlık müsveddelerine zamanında tepki gösterilseydi. Keşke sağlam yapılmış binaların kolonlarını kesip alan genişleten basit ve ölümcül kurnazlıklara tevessül edilmeseydi. Keşke uyarılar, hazırlanmış raporlar dikkate alınıp çöken binaların depreme dayanıklı olup olmadığı ta yıllar önce kontrol edilseydi, anbean etkili bir denetim süreci işletilebilseydi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Ölüm bu kadar ucuz olmamalı"

Depremin faturasını mazlumların ödediğine dikkati çeken Bahçeli, “Ölüm bu kadar ucuz olmamalıdır. Geliyorum diyen felakete bu denli sessiz ve hareketsiz kalmak akıl karı değildir” diye konuştu.

CHP'ye tepki: Bu kadar mı küçüldünüz?

Deprem sonrası CHP’lilerin yaptığı bazı açıklamalara tepki gösteren MHP lideri, şunları söyledi:

Siyasi provokatörlerin, yalanları ve saptırmaları isabetle tekzip edilip gerçekler ortaya çıkınca anında araziye uymaları, sessizliğe gömülmeleri milletimizin gözünden de kaçmamıştır. Devleti suçlamakla, mücadeleyi sulandırmakla amaçlanan nedir? Mesnetsiz iddialar, melun ifadeler deprem mağduru olan vatandaşlarımıza haksızlık değil midir? Kirli niyet sahipleri hayasız değil midir? CHP yönetimine soruyorum, sizde hiç mi izan, hiç mi insaf, hiç mi vicdan kalmadı? Bu kadar mı küçüldünüz? Bu kadar mı düştünüz?

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Depremle mücadeleye en büyük kurumsal katkının İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait” gibi bir ifade kullandığını söyleyen, şöyle konuştu:

İzmir feryat ederken partizanlık yapmak Kılıçdaroğlu ne kazandırmıştır? Başı göğe mi ermiş, ayağı göle mi dönmüştür? Bu nasıl bir sorumsuz üslup, nasıl çiğ ve ucube savrulma halidir? Kahramanca mücadele eden AFAD, JAK, UMKE, AKUT, İnsani Yardım Vakfı ekiplerine, Soma’dan kalkıp gelen madencilere ne diyeceğiz? Bakanlıklarımızın fedakârca çalışmalarını nereye koyacağız? Görevlerini cansiperane yapan askerlerimizi, göz pınarlarından akan yaşlarla taş yığınlarını, moloz kalıntılarını bir umutla kaldıran kurtarma ekiplerimizi, hatta enkazı koklaya koklaya hayat kurtaran köpeklerimizi ne yapacağız? Sorarım sizlere haklarını nasıl ödeyeceğiz? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın yerine getirmesi gereken görevlerini yapması lütuf mudur? Bağış mıdır? Ödül müdür?

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU