Sancar: Muhalefetle diyaloga hazırız, önşart koşulmamasından başka önşartımız da yok

Ayhan Bilgen ve Altan Tan’ın çıkışlarını değerlendiren HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, ittifak konusunda muhalefete "Eğer bu iktidarın ülkeyi felakete götürdüğünü düşünüyorsak bu gidişatı durduracak adımları daha cesurca atmalıyız" diyerek seslendi

Mithat Sancar / Fotoğraf: HDP Basın

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye'de erken seçim tartışmaları devam ederken muhalefet ile diyaloga hazır olduklarını ancak bunun için önşart koşulmaması gerektiğini söyledi.

Cumhuriyet'ten İpek Özbey'in sorularını yanıtlayan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar gündeme dair bir dizi açıklamalarda bulundu. Sancar, partisinin tutuklu eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen'in "Tersine Türkiyelileşme" ve eski milletvekili Altan Tan'ın "PKK'ya tavrını net bir şekilde söylemesi lazım ve Türkiye kamuoyunu da bu konuda ikna etmesi lazım. Legalite ile illegalite arasında kalın çizgi çizmeli" şeklindeki eleştirilerini değerlendirdi:

Altan Tan'ı Ayhan Bilgen ile aynı çerçevede değerlendiremeyiz. Altan Tan partimizden istifa etmiştir, 2018 seçimlerinde başka partiden aday olmuştur. Altan Tan'ın değerlendirmeleri Ayhan Bilgen'inkilerle birlikte anılamaz.

Bilgen'in eleştirileri için "Parti hukukunu ihlal etmiş değildir. Görüşlerini ifade etmiştir" diyen Sancar, "Bu açıklamaların yöntemi, gözaltındayken yapılması, tutuklandıktan sonra sürdürülmesiyle ilgili şüphesiz çekinceler koyabiliriz. Dile getirdiği her eleştiriyi de isabetli bulduğumu söyleyemem; bazı eleştirilerinin dayanaklarını da fazla güçlü bulmuyorum. MYK'de Bilgen'in eleştirileriyle ilgili şöyle bir görüş oluştu: Dile getirdiği görüşler tartışılabilir, ama parti kurulları yerine doğrudan kamuoyuyla paylaşılması doğru değil, çünkü Ayhan Bilgen'in bunları bize iletmesinin önünde engel yok. Elbette farklı konularda görüşlerini kamuoyuna açıklayabilir. Fakat partinin işleyişi, programı ve politikalarıyla ilgili değerlendirmeyi sosyal medya üzerinden değil, doğrudan kurullarımıza iletmek yoluyla yapması daha doğru olur" diye konuştu.

ipek.jpg
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Cumhuriyet'ten İpek Özbey'in sorularını yanıtladı / Fotoğraf: Cumhuriyet

 

Bilgen'in bu açıklamalarından sonra HDP yönetiminin kendisi ile görüştüğünü aktaran Sancar, "Bu süre zarfında kendisiyle doğrudan diyalogumuz da oldu; grup başkanvekilimiz ve bir milletvekili arkadaşımız kendisiyle görüştüler. Amacının partiyi daha ileriye taşıyacak bir tartışmaya vesile yaratmak olduğunu söyledi" diye konuştu.

Ayhan Bilgen'in "Tersine Türkiyelileşme" tezine katılmadığını belirten Sancar, nedenini ise şu şekilde anlattı:

Türkiye partisi olma, Türkiyelileşme, HDP'nin kuruluşundaki temel noktalardan biri. Neden "partinin kuruluşu" diyorum, çünkü 30 yıllık geleneğimiz içerisinde daha önce kurulmuş başka partiler de var. Bu geleneğin büyük bir kısmını devraldık ama biz yeni bir partiyiz. HDP, mesela HADEP veya BDP ile aynı değildir; içerisinde geleneğini devraldığı partilerden elbette unsurlar var; ama farklılaştığı noktalar da.

Asıl farklılaştığımız noktaysa şu: Bundan önceki partiler görece daha homojen, Kürt siyasal geleneğine dayalı partilerdi ve bu partiler ihtiyaç dahilinde seçimlerde ittifaklara giriyorlardı. HDP öncesinde geçici ittifaklar ile ilerleyen ilişkiler, HDP ile bileşen hukuku çerçevesinde kalıcı hale geldi. HDP, Türkiye'nin Kürt siyasal geleneği ile sol, sosyalist, demokrat, muhafazakâr demokrat geleneklerini ve bağımsız bireyleri kendi örgütsel yapısının birer unsuru haline getirdi. Türkiyelileşme mevzusunda bu yeni model çok temel bir göstergedir: Türkiye'nin bütün halklarının ve inanç gruplarının kendilerini bizatihi var ettikleri, ülkenin tamamında faaliyet gösteren ve Türkiye'nin tüm sorunlarına çözüm üreten bir parti olmak... Bunlar bizim yola çıkışımızda çok önemli noktalardır.

Mithat Sancar, Bilgen'in "Şimdi daha net görüyorum. Kürtlerin siyaset yapma tarzı değişmedikçe devletin Kürt siyaseti değişmiyor. Devletin Kürt siyaseti değişmedikçe Kürtlerin siyaset biçimi, kalıpları ve tarzı değişmiyor. Bu kısırdöngüden çıkışın yolu sahici ittifaklardır" şeklindeki tespiti hakkındaki soruya ise "Bu ifade bana soyut geliyor. Ayhan Bilgen arkadaşımız keşke burada olsaydı, tutuklanmasaydı da ben de kendisine neyi kastettiğini sorabilseydim. Bu iddiaları bu şekliyle yorumlamayı faydalı bulmuyorum" yanıtını verdi.

"Bütün muhalefet partileriyle diyaloga hazırız"

Ahyan Bilgen'in "Kısır döngüden çıkışın tek yolu dayanışmayı aşan, aynılaşmayı doğurmayacak sahici ittifaklardır. İttifaklar olmadıkça iç dönüşüm mümkün olmayacak, bu olmadıkça da çatışmalı süreç son bulmayacaktır" şeklindeki önerisi için "Sahici ittifakın ne olduğunu da bilmiyorum. Bir ittifak politikamız var, çeşitli ittifaklar da deniyoruz, üstelik bana göre bunlar sahicidir de" diyen HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, muhalefet partilerine de "Partilerle ittifak meselesi, seçime yönelik bir meseledir. Bütün muhalefet partileriyle diyaloga hazırız. Önşart koşulmamasından başka da bir önşartımız da yok. Yani tek şartımız önşartsızlıktır" mesajı verdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Muhalefetten daha cesur olmalarını bekliyoruz"

"HDP'nin İmralı ve Kandil'e göre pozisyon belirlediğini söylemek haksızlıktır. İktidar bunu, bizi ve siyasal ortamı terörize etmek için zaten yapıyor. İyi niyetli yaklaşımlarda bu kadar muğlak bir ifadenin problem yarattığı kanaatindeyim. Kongreden bu yana pek çok program açıkladık. Bunların hepsi bu parti binasında, parti yönetimindeki arkadaşlarımızla yüz yüze hazırlandı" diyen Sancar, ittifaklar konusuna Kandil ve İmralı'dan karar verilmediğini söyledi.

Sancar, "Muhalefetten ne bekliyorsunuz?" sorusuna ise "Daha cesur olmalarını bekliyoruz. Eğer bu iktidarın ülkeyi felakete götürdüğünü düşünüyorsak bu gidişatı durduracak adımları daha cesurca atmalıyız" yanıtını verdi.

Sancar "HDP'yle yan yana görünürsek, iktidarın açık hedefi haline geliriz" diye düşünenlere hatırlatmak isterim: İktidar yerel seçimlerden önce bütün muhalefeti terörist ilan etti. Üstelik bu yöntemi siyasal olarak tıkandığında bütün iktidarlar kullandı. Terör söylemiyle toplumu rehin almak ve muhalefeti kilitlemek siyasal tarihimizin acı bir gerçeği'"diye ekledi.

"Her seçeneğe hazırlıklı olmak gerekir"

"HDP'yi kapatma girişimi bekliyor musunuz?" şeklindeki soruya Sancar'ın yanıtı şöyle oldu:

İktidarın yargı üzerindeki kontrolünü ve etkisini biliyoruz. Eğer iktidar isterse kapatma davası açtırır, istemezse açtırmaz" yanıtını veren Sancar, HDP'nin kapatılması halinde "Bir B planınız var mı?" sorusuna ise "Her seçeneğe hazırlıklı olmak gerekir. Biz gereken hazırlıkları yapıyoruz. Tabanımızın da demokrasi talebi olan bütün insanların da rahat olmasını isteriz. HDP, demokratik dönüşüm mücadelesinden bir an bile vazgeçmeyecek, her şarta göre bir yol buluruz.

Özdağ'ın iddiaları

Sancar, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın 31 Mart yerel seçimlerinde HDP ile İYİ Parti'nin örtülü ittifak yaptığı iddiası için de "Hayır, doğru değil. Biz, kimseyle oturup pazarlık yapmadık. Belediye başkan adayı paylaşımı, belediye meclis üyeliği paylaşımı vb. üzerine konuşmadık. Bizim bir stratejimiz vardı. Bu stratejimize göre davrandık. Asıl diyalog tabanlarda oldu" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ergenekoncu düzeltmesi

Yeni Yaşam gazetesine verdiği röportajda söylediği "AK Parti, milliyetçi, Ergenekoncu, Susurlukçu ve ulusalcı bir koalisyonla intikam peşinde" şeklindeki sözlerinin tepki çektiği hatırlatılan Mithat Sancar, o röportajdaki sözlerine şöyle açıklık getirdi:

Benim Ergenekon davasını kastetmediğim çok açık. Bunu anlatmaya gerek bile duymam. Adını anmak istemediğim kişilerin o davalar sırasında gözaltına alınmasına, yargılanmasına hoca olarak da yazar olarak da en net tepkileri vermiş biriyim. Bu davalarda artık başka hedeflerin devreye girdiğini gördüğüm anda yazdığım çok sayıda yazı var. Ancak Türkiye'de faili meçhullerden köy yakmalara ve köy bombalamalara, asit kuyularından helikopterli işkencelere varana kadar pek çok insanlık suçunun işlendiği de bir gerçek. Bunları kimin yaptığını, bu suçların hangi örgütlenmeler ve mekanizmalar içerisinde işlendiğini  açığa çıkarmak insanlık açısından asgari bir talep ve gerekliliktir. O dönemin sorumlularının epeyce bir kısmının bu iktidar döneminde aktif görevlerde tutulduğu da bu suçlarla ilgili açılmış davaların tek tek sonuçsuz bırakıldığı da biliniyor. Benim "Ergenekon" derken asıl kastettiğim buydu. Yoksa daha sonra kumpasa dönüşen, cemaat yargısının kendi hesapları için devreye soktuğu yargılamalar değil.

"Kobani oeprayonları birer kumpas"

Sancar, HDP'nin kazandığı 65 belediyeden 59'una kayyum atanmasının Kürt seçmeni sandıktan soğutmadığını belirten Sancar, bu atamalarının muhafazakar Kürt seçmende de tepki yarattığını belirterek "AKP'nin en fazla oy kaybettiği kesimin Kürt seçmen olduğunu görüyoruz. Bu, kayyım politikası da dahil iktidarın Kürt yaklaşımıyla ilgili. Kürtler kayyım meselesini, kimliğine ve haysiyetine saldırı olarak görüyor. Kobani protestoları gerekçesiyle yürütülen operasyonların da birer kumpas olduğunu görmek lazım" diye konuştu.

Ne olmuştu?

Kobani soruşturması kapsamında tutuklanan ve yerine kayyum atanan Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla partisi HDP'ye eleştiriler yöneltmiş ve  "Sadece son iki kongre süreci ve aday belirleme süreçlerine kimin, neden, hangi dayatmalarla müdahale ettiğine bakılırsa sorunun tam da benim ‘tersine Türkiyelileşme' diye tarif ettiğim kişisel hesaplarla bir siyasi mücadeleyi kontrol altında tutma eğiliminden kaynaklandığı görülecektir" demişti.

Daha önce partisinden istifa eden eski HDP Milletvekili Altan Tan da Aydınlık gazetesine verdiği röportajda "Partiyle PKK ilişkisi gizli saklı bir mevzu değil. Bunu devekuşu gibi kafayı toprağa gömerek gizlemeye çalışmak beyhude" ifadelerini kullanmıştı.

 

Independent Türkçe, Cumhuriyet

DAHA FAZLA HABER OKU