DEVA Partisi ziyaretinde konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Sağlam: Kürt sorununu çözmenin tam zamanıdır

HÜDA PAR Genel Başkanı Sağlam, anayasal düzeyde Kürt kültürünün varlığının kabulü anlamında bir değişikliğin yapılması, sorunun çözümüne ciddi bir katkı sağlayacağını söyledi

İshak Sağlam - Ali Babacan / Fotoğraf: DEVA Partisi

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı İshak Sağlam ve beraberindeki heyet, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan'ı parti genel merkezinde ziyaret etti.

İki lider yaklaşık bir saat süren görüşmenin ardından basının karşısına geçti

Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında genel başkanlara, "Hükümetin son zamanlarda artan milliyetçi söylem ve adımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu soruldu.

2002 yılında AK Parti'nin iktidarının başladığı dönemde Kürt meselesinin çözümüne dair umutların arttığını belirten Sağlam, ancak son birkaç yıldır Kürtleri yok sayan, bunu sadece silahlı mücadeleye indirgeyen ve durumun 2002 öncesinden daha kötü bir duruma gittiğini gözlemlediklerini söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Kürtçe oyunların yasaklanması noktasına kadar geriledik"

Toplumda sorunun çözülebileceği kanaatinin oluştuğunu ve kamuoyu desteğinin oluştuğundan söz eden Sağlam, "Ama bu gittikçe geriledi. Kitaplardan Kürt kelimesinin çıkarılması ve Kürtçe oyunların yasaklanması noktasına kadar geldik. Maalesef Kürtlerin Kürt kökenli kalmaya devam ettiğini görüyoruz. Toplumun hiç de razı olmayacağı bir durumdayız" dedi.

PKK yöneticilerinin 'Silah kullandığımızda devlet, Kürt sorunun gündemine getiriyor' söylemini hatırlatan Sağlam, "Örgütün 40 yıldır toplum içine yerleştirmiş böyle bir anlayışı var. Örgüte bahane verilmemeli. Bunu yıkmanın zamanıdır. Eğer Kürt meselesini çözmek istiyorsanız şu anda gündeme getirin. Bütün sorunlar bitecek anlamını taşımasa da sadece anayasa vatandaşlık tanımında Kürtlerin varlığının kabulü ile ilgili yapılacak bir değişiklik sorunun çözümüne ciddi bir katkı sunacaktır" diye konuştu.

"Milliyetçilik bu ülkenin her vatandaşını aynı samimiyetle kucaklayabilmektir"

Babacan ise aynı soruya verdiği yanıtta, Türkiye'de milliyetçilik kavramının farklı algılandığını belirterek, toplumu ayrıştıran ve toplumun bazı kesimlerini ötekileştiren bakış açısına karşı olduklarını söyledi.

"Bizim anladığımız milliyetçilik bu ülkenin her vatandaşını aynı samimiyetle kucaklayabilmektir" diyen Babacan, "Bizim için milliyetçilik ülkede yaşayan her bir vatandaşın hiçbir ayırım yapmadan, her bir vatandaşın kendi hak ve özgürlüklerini doyasıya yaşaması ve ülkenin topyekun refah seviyesini artırmak için çalışmaktır. Bu ülkeyi ve her bir insanını sevmektir. Ülkenin çıkarlarını da hem içinde bulunduğumuz bölgede hem de uluslararası sistemde korumaktır. Bizim tanımımız bu" diye konuştu.

Adına milli ve yerli gibi sıfatlar ekleyerek uygulanan politikaların ne millilikle ne de yerlilikle bir alakasının olmadığını kaydeden Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kadar ayrıştıran, toplumun bazı kesimlerin yok var sayan, kendi seçmen tabanını daha bağımlı hale getirebilmek için diğer kesimleri tamamen öteleyen-iteleyen bir anlayışa ben milliyetçilik diyemiyorum doğrusu. Ülkemizin en önemli sorunlarının özgürlüklerden, adaletten başladığını düşünürsek, başlayan bütün sorunların gerçekten insanlarımızın geleceğe artık ümitle bakamamasını beraberinde getirdiğini görüyoruz. Zaten biz bu tabloyu düzeltmek için yola çıktık. Etnik kökenine bakmadan, mensup olduğu din, mezhep ve inanç sistemine bakmadan her bir vatandaşımızın bu ülkenin vatandaşı olduğunu söylüyoruz."

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU