İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1 yıl 2 gün önce temellerini attığı 15 kreşi, İstanbul halkıyla buluşturdu. "En önemli projemiz budur arkadaşlar" diyen İmamoğlu, "Yarınlarda gurur duyacağımız, gelişimini hissedeceğimiz, sokakta bizi ilerleyen yıllarda görüp buradan yetiştiğini söyleyenleri gördükçe onur duyacağımız en önemli projemizdir. Yani mega proje, büyük proje, anlamı büyük köprüler veya tüneller değildir. En önemli üretim merkezleri burasıdır. O projeleri de yapıyoruz, yapacağız. Ama bizim değişmeyen bir tanımımız olacak; bizim en büyük projemiz, kreşlerimiz olacak. Onun için buna gözünüz gibi bakmanızı istiyorum. Şimdiden hayırlı olsun" ifadelerini kullandı. Toplu açılış töreniyle birlikte Pendik, Kartal, Sultanbeyli, Sancaktepe, Sultangazi, Küçükçekmece, Avcılar, Esenyurt, Arnavutköy, Silivri, Beylikdüzü, Başakşehir, Beyoğlu, Selimpaşa ve Silivri Yeni Mahalle kreşlerine kavuşmuş oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim kampanyasında, "Benim mega projem" sözleriyle dile getirdiği, "150 Mahalleye 150 Kreş" projesinin ilk ürünlerini hayata geçirdi. İmamoğlu, "Bu şehrin çocukları eşit olacak" sloganıyla, 28 Eylül 2019’da temel atma törenlerini gerçekleştirdiği 15 kreşi, tam 1 yıl 2 gün sonra, eş zamanlı olarak hizmete açtı. Sultanbeyli Mimar Sinan Mahallesi’ndeki kreşin açılış törenine katılan İmamoğlu’na, kreşlerin yapımından sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan ile birlikte İBB üst yönetimi eşlik etti.
"Bu daha başlangıç"
Törenin ilk konuşmasını yapan Arslan, 0-6 yaş arası eğitimin önemine dikkat çekerek, süreç içerisinde yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgiler paylaştı. Emeği geçen kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkürlerini ileten Arslan, "Bu daha başlangıç" sözleriyle kreşlerin kent geneline yayılacağını dile getirdi. Arslan’ın ardından mikrofonu alan İmamoğlu, konuşmasına, Yuvamız İstanbul projesi, İstanbul’un geleceğine imza atacak bir proje. Hayırlı, uğurlu olsun her şeyden önce" sözleriyle başladı. Çocukları, geleceğe, ancak iyi bir eğitim vererek taşıyabileceklerine vurgu yapan İmamoğlu, "Çocuklarımızı çok seviyoruz, varlıkları bizim için çok kıymetli ama iyi yetiştirmenin gereklerini, hep birlikte yerine getirmek zorunluluğumuz var" dedi. Evrensel değerler üzerinden, akılla ve bilimle donatılmış çocukların "dünya insanı" olabileceğine dikkat çeken İmamoğlu, "Kimlikleriyle, ehliyetleriyle, becerileriyle, yaşamlarının geleceklerinde dünyanın neresine giderse gitsin, gururla, iyi eğitim aldıkları ülkelerinden bahsederken, her gittikleri yerde de el üstünde tutulan bireyler olmasını sağlamak. Bütün bunların olabilmesi için, kesinlikle iyi eğitim şart" tespitlerinde bulundu.
"İmamoğlu: "Acı tabloyu hep birlikte değiştirmek zorundayız"
İyi yetiştirilmeyen bireylerin, "Teröre bulaşan insanlar haline getirebileceği" uyarısında bulunan İmamoğlu, "Çocuklara, özellikle fırsat eşitliğini eğitimde vermek, yaşam koşullarında tanımak, yaşamın temel unsurlarında o kaliteli ortamı sunabilmek, gerçekten bambaşka bir gelecek sağlar. İşte o bahsettiğimiz, iyi yetiştirilmezse kötü bir netice olarak tariflediğimiz çocuklar, bu sefer dünyanın en başarılı bilim insanı, dünyanın en başarılı doktorlarından, öğretmenlerinden biri, emekçilerinden biri de olabilir" ifadelerini kullandı. Türkiye’de, çocukların yüzde 85’inin okul öncesi eğitim alamadığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, "Bu acı tabloyu, hep birlikte değiştirmek zorundayız. Bu acı tabloyu tersine dönüştürmek ve çocukluk eğitimini imkanını sunmak geleceği burada şekillendirmek, toplumsal ve ekonomik anlamda verimli sonuçlara çevirmek gerekiyor süreci" diye konuştu.
"Kadınlar hayata katılacak"
"Aile, öğretmen ve toplumu, çocuğun öğrenme sürecine katarak bütünsel bir toplumsal gelişim de sağlıyorsunuz" diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
"Burada, sadece çocuklar birebir ilişkide olmayacak. Aynı zamanda, bilinçli anne-baba olmasına katkı sunan, bir nevi pedagojinin bütün içeriğiyle beraber, eğitimci arkadaşlarımızın aileler ile birlikte kurduğu köprü, çocuklarla kurduğu köprü, aynı zamanda sağlıklı aileleri de var edecek. Yine özellikle çocukların ve kadınların temel hakların hayata geçirilmesine katkı sunacak. Yani kadınlar hayata katılacaklar. Yani kadınlar çalışma imkanı elde edecekler. Eğer iş gücü olarak kadınlar, yeterli olarak üretimin içinde değilse, eğer yeterince iş gücüne katkı sunmuyorsa kadın, o toplumun zenginleşmesi, o toplumun refaha erişmesi mümkün değildir. Onun için biz, hızla Yuvamız İstanbul projesini hayata geçirmek istedik. Hızla, bu söylediğim umudu, bütün mahallelere serpiştirmek istedik. Yani biz, çocukların önündeki basamakları sağlam çıkarabilmek, yani çocukları aynı merdivenden yukarıya tırmandırmak istedik. Bir çocuğun önünde 10-15 basamak eksikken, ‘Hadi çık bakalım, diğer çocuğa yetiş’ demesin, toplum ona fırsat eşitliği sağlasın diye bu süreci hızlıca başlattık."
"El birliğiyle hızlıca 150'ye çıkaracağız"
Açılışı gerçekleştirilen 15 kreşte, toplam 75 sınıf olduğunu aktaran İmamoğlu, "Düşünsenize, bunu el birliği ile hızlıca 150’ye çıkaracağız, daha büyüklerini hedefleyeceğiz. 150 demek, ne demek biliyor musunuz? 15 bin çocuk demek; 15 bin kreş imkânı ile buluşmayan çocuğumuzu, her yıl bu sürecin içine katmak… Bu aslında öncü bir hareket. Biz, tümüyle bu sorunu çözebilecek durumda elbette değiliz, ama burada vermek istediğimiz birkaç mesai var. Bir; yapılacaksa böyle yapılacak. İki; başka yapanların da bir kriter olarak bir ölçü olarak burayı almalarını sağlamak. Üç; buradaki eğitim kalitesiyle de başka kurumlara, diğer kurumlara örnek olmak" dedi. Eğitimci kadrosunun da titizlikle seçildiğini belirten İmamoğlu, "Eğitim kadromuz 139 kişi. Özellikle, Anne Çocuk Eğitim Vakfı’na (AÇEV), Boğaziçi Üniversitesi’ne, İBB Yuvamız İstanbul’un uzman kadrosuna, bu süreci titizlikle yürüttükleri için teşekkür ediyorum. Zira hem bu güzel yuvalar hem de buradaki cıvıl cıvıl büyük cevher olan çocuklarımız, onlara emanettir. Özenle, sevgiyle, saygıyla, bilgiyle bu süreçleri yöneteceklerinden de zerre kuşkum yoktur" diye konuştu.
Independent Türkçe