İştah kabartan yiyeceklerden nasıl uzak durulur?

Bu konuda çok fazla tavsiye var ama herkesin işine yarayan tek bir yöntem yok

Bazen sadece bir yiyeceği düşünmek bile iştah kabartabiliyor / Fotoğraf: The Independent 

Jennifer Gatzemeier, Menna Price, Michelle Lee, Laura Wilkinson* - The Independent

Çoğumuzun başına gelmiştir: restoran, kafe ve pastanelerin önünden geçerken bir şey aniden dikkatimizi çeker. İçeriden gelen nefis koku tat duyularımızı harekete geçirir. Yemeklerin günümüzde bu kadar ucuz ve kolay erişilebilir olmasıyla onlardan uzak durmak neredeyse kaçınılmaz. Yoğun yemek yeme arzusu hissetmek için yemek görmeye veya koklamaya bile gerek yok, bazen aklımızdan geçen bir düşünce bile bunun için yeterlidir.

Araştırmalar, bunun gibi cezbedici şeylere direnmenin çok zor olduğunu ve insanların bunu genelde sağlık, formda olmak, mali sebepler, etik ve diğer benzeri nedenlerle yaptığını ortaya koyuyor. Peki, insanların gördükleri her lezzetli gıdayı yemekten kaçınmak için kullandıkları yollar neler? En son çalışmamızda, insanlara günlük hayatlarında iştah kabartan yiyecek ve içeceklerden kaçınmayı nasıl başardıklarını sorduk.

Yiyecek ve içecek tüketiminin nasıl kontrol edilmesi gerektiğine dair alışveriş listesi yapmaktan, bazı besinleri tamamen bırakmaya kadar çok fazla tavsiye bulunuyor. Ancak bizim amacımız, insanların tüketimlerini sınırlamak için hangi yöntemleri kullandığına ve bunları yararlı bulup bulmadığına bir göz atmak.

 

 

Bu güçlü isteğe karşı koymak

Ortalama yaşı 37 ve vücut kitle indeksi 20-33 arası (sağlıklı kilo aralığından obeziteye kadar) 25 kişiyle konuştuk. Bir grup konuşması sırasında, bu kişilerin iştah kabartan yiyecek ve içecek alımlarını kontrol etmek için 4 temel tekniği kullandığını fark ettik.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bunların ilki, iştah kabartan gıdaları daha az bulundurmak. Katılımcılarımız, bu yiyecekleri bulundurmamanın veya bunlara ulaşmayı zorlaştırmanın yararlı olduğunu söyledi. Örneğin, tatlıları evlerinde bir yere kilitliyor veya hiç satın almıyorlar. Katılımcıların bazıları bir liste hazırlayarak günlük değil haftalık alışveriş yaptığını veya sınırlı seçenekleri olan süpermarketleri seçtiğini söylediler.

Araştırmaya katılan kişilerin yiyecek tüketimini sınırlamak için farklı zihinsel yöntemler kullandığını gördük. Bazıları kendilerine belli bir yemeği tümüyle yasakladıklarını, çünkü yemeye başladığında kendini durduramadığını söyledi. Diğerleri kendilerine belirli zamanlarda bunları yeme izni verdiğini söyleyerek daha esnek bir yaklaşım sergiledi.

Ayrıca bazı katılımcılar egzersizi iştah kabartan gıdaların tüketimini kontrol etmek için bir yöntem olarak kullandıklarını anlattı. Bazıları egzersizin bu tarz gıdaları tüketme arzularını ve açlıklarını azalttığını düşünürken, diğerleri egzersizin ardından bu gıdaları yiyerek “yaptıklarını bozmak” istemediklerini söylediler.

Son olarak katılımcılar, yemeği hazırlama şekillerini değiştirerek tüketimlerini kontrol altına aldıklarını söylediler. En sık kullanılan yöntemler, belirli bir zamana dair yemek planı hazırlamak ve yemekleri evde pişirmek. Katılımcılar ‘yemekte kullanılan malzemeleri, porsiyonun büyüklüğünü ve yedikleri zamanı’ seçmenin onlar için önemli olduğunu söylediler.

Ayrıca, bu gıdaların cazibesine kapılmamak için araştırmaya katılanların 4 yöntemden birkaçını aynı anda kullandıklarını tespit ettik. Aktif olarak rejim yapan kişilerle birlikte sağlıklı vücut kitle endeksine sahip katılımcılar da bu yöntemleri yediklerini düzenleme amacıyla devamlı kullanıyor.

Sonuç olarak, bulgular gıda tüketimini kontrol etmenin kolay olmadığını gösterdi. Bahsettiğimiz yöntemler motivasyonları ne olursa olsun gıda alımlarını kontrol etmeyi amaçlayan kişilere yardımcı olabilir.

Çevrede yapılan değişiklikler de buna yardımcı olabilir. Etrafta sağlıklı gıda satışı yapan otomat makineleri bulundurmanın bu gıdaların tüketimini artırdığı kanıtlanmıştır. Gerçekte çevremizi değiştirmek o kadar kolay olmasa da sağlıklı gıdaları daha erişilebilir hale getirmek için çabalamak başlangıç için iyi bir şey. İnsanların iştah kabartan gıdalara devamlı olarak karşı koymak zorunda olmadan günlerini geçirebilmesi gerek.

 

*Jennifer Gatzemeier Swansea Üniversitesi’nde davranış psikolojisi doktora öğrencisi, Laura Wilkinson ve Menna Price aynı üniversitede psikoloji öğretim görevlisi ve Michelle Lee ise psikoloji profesörüdür. Bu makale The Conversation’da yayınlanmıştır.

 

 

**İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/health

Independent Türkçe için çeviren: Nezir Sümerkan

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU