İyi Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Cihan Paçacı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin artık yerli ve milli teknolojilerle uzay liginde olduğunu belirterek yaptığı, “Milli olarak geliştirilen sıvı yakıtlı roket motor teknolojisinin ilk uzay denemelerine başlayacağımızın müjdesini veriyorum” tepki gösterdi.
Paçacı, “Vatandaşa IBAN numarası verip 10 lira yardım toplayan iktidar iki ay sonra uzay ligine çıktığımızı ilan etmektedir” diyerek, “Millet aç, gençler işsiz, vatandaş borcunu ödeyememekte, halkımız perişan, beyler uzay ligine çıktık diye adeta milletin aklıyla alay etmektedir” ifadelerini kullandı.
Paçacı, gündemdeki konulara ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Ağustos ayı enflasyon rakamlarına değinen Paçacı, “TÜİK geçen yıla göre enflasyonun % 11.77 olduğunu ifade etti. Yani geçen yıl 100 liraya doldurduğumuz file bu yıl 111 liraya dolduğunu söyledi. Gerçekten böyle mi? Pazara çarşıya alışverişe çıkan vatandaş açıklanan enflasyon oranının doğru olmadığını TÜİK’ten daha iyi biliyor” dedi.
“Kendilerini kandırıyorlar”
Büyüme rakamlarının da gerçeği yansıtmadığını ifade eden Paçacı, “İktidar ekonomik gerçekleri gizliyor. Ekonomideki gerçek tablonun üstünü örtmeye çalışıyor ve gerçek olmayan rakamlar açıklanıyor. Bunun için ise genellikle TÜİK kullanılıyor” diye konuştu.
Paçacı şöyle devam etti:
TÜİK sürekli hesaplama yöntemlerinde revizyona giderek ekonomik verileri saptırıp gerçeklerin üstünü örtmeye çalışıyor. Sanıyorum TÜİK, üçüncü çeyrekte kendisine verilen talimatlar doğrultusunda büyüme rakamı açıklaması sürpriz olmayacaktır. Bu yolla hem piyasalar hem de vatandaş adeta kandırılmaya çalışılıyor. Bunu yapanların aslında kendilerini kandırdıkları gerçeğini umarım anlarlar.
“Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz”
Fiyatlar artarken enflasyonun artmadığını, çalışan sayısının azalırken işsiz sayısı düşmediğini Türkiye’nin ciddi ölçüde fakirleşirken küçülmenin yüzde 9.9 olarak açıklandığını belirten Paçacı, “Gerçek dışı rakamların analizi yapılamaz. Bu sebeple açıklanan enflasyon, büyüme ve işsizlik verilerini analiz etmeye değer bulmuyorum” dedi.
“Beceriksiz ve liyakatsız ekonomi yönetimi sürekli yanlış uygulamalar yapmaya devam etmektedir” diyen Paçacı şunları söyledi:
Sayın Cumhurbaşkanı yanlış bir değerlendirme yaparak enflasyonun sebebinin faiz olduğunu ifade etmiş ve T.C. Merkez Bankası politika faizi % 24 ten % 8.25 e çekilmiştir. Bu uygulama ekonomik dengeleri ciddi ölçüde bozmuştur. Faiz indirimine rağmen enflasyon düşmemiş ve Türk Lirası reel faizler negatife dönüşmüştür. Böylece tasarruflar süratli bir şekilde dövize ve altına kaymıştır.
“Yeni bir yanlışa daha imza atıldı”
Döviz talebinin kurları artırdığını ve ekonomi yönetiminin kurları tutmak için yine yanlış bir yol izleyerek son bir yılda 105 milyar dolar kamu bankaları aracılığıyla döviz satışı yaptığını ifade eden Paçacı, “Merkez Bankası döviz rezervi tüketilmiştir. Bu yanlış uygulama döviz kurlarındaki artışı kontrol edilemez hale getirmiştir. Diğer taraftan pandemi döneminde ekonomik tahribatı azaltmak için işini aşını kaybedenlere nakit yardım yapılması yerine vatandaşlar kredi yoluyla borçlandırılarak yeni bir yanlışa daha imza atılmıştır. Kontrolsüz bir şekilde verilen krediler güven ortamının olmadığı bir dönemde doğal olarak dövize ve altına kaymıştır. Bu uygulama da başarısız olunca piyasaya verilen likiditenin geri çekilmesine karar verilmiş ve yeni bir denemeye daha geçilmiştir” ifadelerine yer verdi.
Paçacı ekonomi uygulamalarına tepkisini şu sözlerle gösterdi:
Sayın Cumhurbaşkanının talimatıyla yüzde 8.25 e düşen politika faizinin Merkez Bankasınca korku endişesiyle yükseltilmesine gidilememiştir. Piyasaya verilen likidite sıkılaştırma yoluyla, yani piyasadan para çekilerek kur artışı önlenmeye çalışılmıştır. Sıkılaştırma işlemi doğal olarak faiz oranlarını yükseltmiş ve piyasada ikili bir faiz oluşturmuştur. Ancak piyasa şartlarına uygun olmayan bu yanlış uygulamalar önümüzdeki dönemde enflasyon artışına sebep olacak ve hiçbir şekilde olumlu sonuç vermeyecektir.
Türk ekonomisi maalesef deneme yanılma yoluyla yönetilmekte, ekonomimiz adeta deneme tahtasına çevrilmiştir. Her yanılma ekonomimize çok büyük maliyetler yüklemiştir.
Paçacı gelinen noktanın şu tablodan oluştuğunu ifade etti:
- Döviz kuru artışı devam etmektedir.
- Enflasyon artma eğilimine girmiştir.
- İhracat düşmüş, ithalat artmıştır.
- Kur artışı dolayısıyla 431 milyar dolarlık döviz borcu Türk Lirası cinsinden artmıştır.
- Bütçe rekor düzeyde açık vermektedir.
- Daralma ve küçülme sürmektedir.
- Banka kredilerinde sorunlu kredi miktarı yükselmektedir.
“Ekonomik kriz, ekonomik çöküşe dönüşmektedir”
“Maalesef ekonomik kriz, ekonomik çöküşe dönüşmektedir” görüşünü paylaşan Paçacı, “Ekonomi yönetimi, ekonomideki bu kötü tabloyu maalesef hafife almakta ve hiçbir şey olmamış gibi davranmayı sürdürmektedir. Orta ve uzun vadeli yapısal bir program yerine günlük ve palyatif tedbirle ekonomik çöküşün üstü örtülmeye çalışılmaktadır. Milli paramız Türk Lirasının gerek yurt içinde gerekse yurtdışında itibarı ciddi ölçüde kaybedilmektedir ve bu tablo halktan saklanmaya çalışılarak adeta toz pembe gösterilmeye gayret edilmektedir” görüşünü paylaştı.
Paçacı hükümetin vatandaşa IBAN numarası verip 10 lira yardım topladığını ancak iki ay sonra uzay ligine çıkıldığını hatırlatarak, “Millet aç, gençler işsiz, vatandaş borcunu ödeyememekte, halkımız perişan, beyler uzay ligine çıktık diye adeta milletin aklıyla alay etmektedir” ifadelerini kullandı.
İYİ Partili Paçacı şöyle devam etti:
Bütün bu yanlışlıkların faturası milletin omuzuna yüklenmektedir. En son ithal araçlardaki ÖTV yükselişi ile dünya rekoru kırdık. İktidar vatandaşa ithal araba kullanma derken kendisi lüks ithal arabalarından maalesef inmiyor ve lüks tüketime devam ediyor.
Jeopolitik risklerinde arttığı bu dönemde ekonomik gidişin sonu çıkmaz sokaktır.
Tavsiyemiz bir an önce iktidarın gerçeklerle yüzleşmesi ve gereken tedbirlerin alınmasıdır.
İYİ Parti olarak, uyarılarımızı sürdürmeye, halkın problemlerini dile getirmeye ve çözüm üretmeye devam edeceğiz.
Çare tek adam yönetiminden ortak aklın hakim kılındığı iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiştir.
Çare liyakatsız ve beceriksiz yönetimin bir an önce değişmesidir.
Aksi halde ekonomik problemlerden dolayı oluşacak sosyal problemlerle karşı karşıya kalma riskimiz artacaktır.
Independent Türkçe