Uygur dosyası derinleştirildikçe büyük dramlar gün yüzüne çıkıyor: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Uygurlar da kıskaçta, emekli emniyet müdürleri de

Çin tarafından tutuklanan Uygurlardan biri de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Mevlüde Nazımi… Hasta annesine bakmak için Doğu Türkistan’a gitmişti, tutuklandı. Şimdi ondan haber alınamıyor

Medine ve Melike, Çin'in toplama kamplarına koyduğu aile üyelerini arıyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

Medine Nazimi, 10 yıldır Türkiye  vatandaşı bir Uygur Türkü. Ailesiyle Türkiye’de yaşıyor… Son yıllarını, Çin tarafından tutuklanan kız kardeşi Mevlüde’den bir haber arayarak geçirdi. 

Kız kardeşi Mevlüde de İstanbul Üniversitesi’nde işletme eğitimi almak için Türkiye’ye gelmişti. O da 2012’de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaya hak kazandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Nazımi ailesinin Doğu Türkistan’da yaşayan annesi hastalanınca Mevlüde ona bakmak için Sincan Uygur Bölgesine gitti. Hem 60 yaşındaki hasta annesine bakıyor hem de özel Türkçe ve İngilizce dersleri veriyordu. Bu arada evlendi ve bir çocuğu oldu.

Uygur Türklerinin pasaportuna el konuldu

Çin, tam da o sıralarda, ülkede yaşayan Uygurlara yönelik uygulamalarını sertleştirmişti. Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurların pasaportlarına el konulmaya başlanmıştı. 

Pasaportu alınanlardan biri de Mevlüde’ydi…

Mevlüde’nin hayatı bir gün kapılarına polislerin gelmesiyle kökünden değişti. 2018’de toplama kampına götürülmek üzere evinden çıkarıldı. Geride küçük bir çocuk da kalmıştı. Pekin yönetiminin “Aşırıcılığı engelleme ve meslek edindirme kursu” denilen bu kampların birinde 1,5 yıl boyunca kalmak zorunda bırakıldı.

 

Medine Nazımi.jpg
Medine Nazımi, kendisi gibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kızkardeşine ulaşamıyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

2019 Mayıs ayında serbest bırakılsa da özgürlüğü 1 ay sürdü. Mevlüde, Haziran 2019’da tekrar tutuklandı. Ailesi ondan bir daha hiçbir haber alamadı.

Mevlüde’nin kız kardeşi Medine, “Bu, ailemiz için çok sarsıcı bir durum oldu” diyor. 

Zaten sağlık sorunlarıyla mücadele etmeye çalışan annesinin durumunun kötüleştiğini söyleyen Medine, “Ben özgür bir memlekette yaşasam da kardeşimin yaşadığı bu durumdan benim hayatım da etkileniyor. Çocuklarımla iletişimimi ve psikolojimi de etkiliyor. Sadece Doğu Türkistan’daki ailem değil buradaki ailem de mahvolmuş durumda” ifadelerini kullandı.

 

Mevlüde.jpeg
Toplama kampından bırakılan Mevlüde oğluyla 1 ay hasret giderdikten sonra tekrar tutuklandı

 

''TC vatandaşı kardeşimi onların insafına bırakmayın''

Kardeşinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu hatırlatan Medine, “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’na ve Pekin Büyükelçiliği'ne başvuruda bulundum. Kardeşimin hangi cezaevinde tutulduğunu, ölü ya da sağ olup olmadığını öğrenmek istedim. Devletimizin organları ilgilendiğini söylüyor ama şimdiye kadar hiçbir haber alamadım. Çin Türkiye ile olan diplomatik ilişkilerini önemsiyorsa neden Türkiye’de okuyan, buranın vatandaşı olan kardeşime bu zulümü yapıyor? Ben Çin Dışişleri'nden açıklama bekliyorum” şeklinde konuştu.

Mevlüde şunları söyledi:

Kardeşim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, Müslüman ve Uygur olmasının dışında hiçbir suçu yok. Genç bir insanın hayatının kayıp gitmesine izin vermeyin. Vatandaşınızı onların insafına bırakmayın. 4 yaşındaki yeğenimi hiç göremedim. 7 yıldır ailemle temas kuramıyorum. Türkiye vatandaşı olsam da Doğu Türkistan’a gitmeye korkuyorum. Çünkü, bana kötülük yapacaklarını biliyorum. Ben de 21. yüzyılda yaşayan diğer insanlar gibi ailemle iletişim kurmak istiyorum. Annem can çekişirken evladı olarak ona bir çorba bile yapamıyorum. 

Emekli emniyet müdürü, polis memuru, öğretmen ve cezaevi görevlisi Uygurlar toplama kamplarına alındı

Melike Hebibul ise Turfan şehrinde doğan bir Uygur. 2014’te ise Türkiye’ye gelen Melike burada toptan giyim sektörüne girdi. Doğu Türkistan’a hazır giyim ihracatı yapıyordu.

 

Melike Hebibul.jpg
Melike Hebibul, tutuklanan babası ve dört kardeşinden bir iz arıyor / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Türkiye’de yaşayan çok sayıda Uygur Türkü gibi o da Çin istihbaratının radarına girdi, Çin tarafından ülkeye çağrıldı. Melike, ülkeye geri dönmeyi reddedince ailesinin banka hesapları bloke edildi. Önce abisi Mehmet Habibul toplama kampına alındı. 

2018’e gelindiğinde ise emekli emniyet müdürü babası Hebibul, emekli cezaevi görevlisi olan abisi Alim, polis memuru ablası Miray ve öğretmen kardeşi Bahargül Habibul tek tek toplama kamplarına alındı.

Melike Habibul’un ailesinden dışarıda kimse kalmamıştı. Yaşlı annesinin kamp şartlarına dayanamayarak sağlığının bozulduğunu söyleyen Melike, bir süre sonra annesinin serbest bırakıldığını ifade etti. 

 

Çin polis.jpg
Melike Hebibul, Yıllarca kamu hizmeti yapan emekli devlet görevlilerinin dahi Uygur olmaları nedeniyle tutuklandıklarını söylüyor. Emekli emniyet müdürü babası ve polis memuru ablası tutuklanan Uygurlar arasında 

 

“20 yıllık polis memuru ablam da içeride, emekli emniyet müdürü 80 yaşındaki babam da toplama kampında. Yıllarca kamu hizmeti yapan insanlar kamu otoritesi tarafından hapsediliyor. Ablam Bahargül’ün küçük çocuğu var ama yıllardır annesini göremiyor”

Çin makamlarına ulaşmaya çalıştığını ama başarılı olmadığını söyleyen Melike, “Türkiye’den aradığımı anlayınca bilgi vermeden telefonu kapatıyorlar” dedi.

 


 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU