Soma kararına muhalif hakim: Önce işçileri tahliye etmek yerine yangını söndürmeye çalıştılar

301 işçinin hayatını kaybettiği Soma maden faciasıyla ilgili davada patron Can Gürkan infaz süresi dolmadan "temyiz süreci uzayacak" gerekçesiyle tahliye edildi. Karara muhalif hakim, mağdurların talepleri doğrultusunda şerh düştü

 

Soma maden faciası davasında yerel mahkemenin kararını yerinde bulan Bölge Adliye Mahkemesi'nin tutuklu patron Can Gürkan'ı tahliye etmesi tartışma yarattı. Bölge Adliye Mahkemesi heyetinden bir üye, Soma mağdurlarının avukatlarının talepleriyle örtüşen gerekçelerle karara muhalif kaldı. Muhalif üye, Can Gürkan'ın ve babası Alp Gürkan'ın basit taksirden değil, olası kastla birden fazla adam öldürme suçundan cezalandırılmasını istedi.

Muhalif üyenin cezalandırılmasını istediği isimler arasında bir süre tutuklu yargılanıp serbest bırakılan ve son kararla beraatına hükmedilen baba Alp Gürkan da var. Karara tepki gösteren Somalı ailelerin avukatlarından Hatice Aslan Atabay, "Patronu tahliye etmek için doğal hakim ilkesi çiğnendi" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ceza sınırı 5 yılı aştığı için dosya Yargıtay’a gidecek

Manisa'nın Soma ilçesinde, 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin davada, 5 tutuklu sanığa verilen 15 ile 22 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları ile tutuksuz 9 sanığın adli kontrol şartı ve 37 sanığın beraat kararlarını yerinde bulmuştu. Mahkeme kararla birlikte, “temyiz süreci uzar” gerekçesiyle yaklaşık 5 yıldır tutuklu sanık Can Gürkan’ın yurtdışı yasağı konularak dün tahliyesine hükmetti.

Bölge Mahkemesi, sanıklar Soma Kömür İşletmeleri AŞ Genel Müdürü Ramazan Doğru, işletme müdürü Akın Çelik, teknik müdür İsmail Adalı ve teknik nezaretçi Ertan Ersoy'un tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme şirketin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan ile ilgili tahliye kararında “infazı gereken toplam cezanın 5 yıl 6 ay olması, yattığı süre, gerekçeli karar ve temyiz taleplerinin tebliği için geçecek süre ve Yargıtay'a gidiş dönüş süresini” göz önüne aldı. Mahkeme kararında "toplam infaz süresini aşacak şekilde tutuklu kalacağı anlaşıldığından, yurt dışı yasağı uygulanarak tahliye edilmesine" denildi. Ceza sınırı 5 yılı aştığı için dosya Yargıtay’a gidecek.

 

 

Gürkan kaç yıl yatacak?

15 yıllık hapis cezasının infazı 7 yıl 6 ay 2 gün. Bu sürenin 5 yıl 6 ayı yatmadan sanık denetimli serbestlikten, diğer bir deyişle şartlı tahliyeden yararlanamıyor. Sanık Can Gürkan 19 Mayıs 2014'te tutuklanmıştı. Yaklaşık 5 yıldır tutuklu. Can Gürkan şartlı tahliye şartı 7 dolmadan tahliye edildi. Mahkemenin bu 7 aylık süre için temyiz sürecini göstermesi kendi takdirinde ve mevzuata uygun fakat mağdur ve avukatlarının itirazları yargılamanın yürütülüş şekli ve sürecine.

Ceza Yargıtay’da onanıp kesinleşirse Can Gürkan yeniden cezaevine girecek ve 7 yıl 6 ay 2 günlük infaz sürenin kalanını, yani 2 yıl 7 ay da hapis yatacak. 

 

 

"Heyet değişiklikleri patronu kurtarma operasyonuydu"

Müdahil avukatlardan Hatice Aslan Atabay, "Bu karar doğal hakim ilkesinden ayrılarak patronu aklama operasyonudur" dedi. Atabay Independent Türkçe'ye kararla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

"301 işçinin ölümünden yönetim kurulu doğrudan sorumludur. Patrona basit taksirden ceza nasıl verilir? Bu kadar kısa sürede bu kadar kapsamlı bir dosyayı Bölge Adliye Mahkemesi nasıl inceledi? Biz tahliyenin usule uygun olup olmadığından çok mahkemenin bakış açısına karşıyız. Bilirkişi raporlarında net bir şekilde katliamın yatırım eksikliğinden kaynaklandığı söyleniyor. Savcı mütalaası da bu yönde. Yönetim kurulu sorumludur.

Yine bilinir ve çok açıktır ki böyle bir facianın meydana gelmesinde asli sorumlu işletme müdürüdür. Genel müdürden daha sorumludur işletme müdürü. Bu davada işletme müdürüne genel müdürden daha az ceza verilmesi dikkat çekici. Genel Müdür Ramazan Doğru patronu suçlayan isim olarak en fazla cezayı aldı. Eğer işletme müdürü de patronu suçlasaydı en yüksek cezayı alacaktı diye okuyorum ben bu kararı.

Dava sürecinde karara bir ay kala süreci başından beri izleyen, dosyaya hakim olan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi heyeti değiştirildi. Yine bu süreçte İzmir Bölge Adliye Mahkemesi heyeti aynı şekilde değiştirildi, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı düz hakim olarak atandı. Heyet değişiklikleri patronu kurtarma operasyonuydu. Bu davada doğal hakim süreci işlemedi.

Patron tahliye edilsin diye doğal hakim ilkesi işletilmedi. Yönetim kurulunun tamamı Can Gürkan dahil, olası kastla ceza alması gerektiği yönünde bir karşı oy var. Buna göre karar çıksaydı mümkün değildi bu tahliye. O karşı oy çok kıymetli bizim için, olası kastla suçun işlendiğine dair cezalandırma talebi bizim de talebimiz."

 

 

"Yangın mücadelesi sürerken bile işçiler çalıştırıldı"

Bölge Adliye Mahkemesi'nin oy çokluğuyla aldığı yerel mahkeme kararını yerinde bulan ve Can Gürkan'a tahliye kararına bir üye muhalif kaldı. Müdahil tarafın talebleriyle örtüyen muhalefet şerhinde baba Alp Gürkan'ın da cezalandırılması isteniyor.

"Kamera görüntülerine göre başlayan yangın tamamen söndürüldükten sonra ocakta çalışma yapılması gerektiği halde, yangınla mücadele edilme sırasında dahi işçileri çalıştırarak tahliye ettirmeyen, ocağın tamamının tahliyesi için gerekli olan megafon sistemini dahi (basit bas-konuş) kaldıran, kullanılmaz hale getiren, ocakta ilk önce tahliye yerine su sıkarak yangını söndürmeye çalışarak işçilerin tahliyesinde gecikmeye neden olunması karşısında, mesleki durumu, tecrübe birikimi, formasyon, saha ve bölgeyi tanıma, bilme nedenleriyle ilgilileri tarafından öngörülmesi gereken buna rağmen bu şartlarda çalışmaya ve üretime devam edilmesi yönünde inisiyatif kullanan ve karar alma ve uygulama mekanizmasında yer alan sanıklar Alp Gürkan, Can Gürkan, Mustafa Yiğit, Ramazan Doğru, Hayri Kebapçılar, Akın Çelik, İsmail Adalı, Ertan Ersoy, Mehmet Ali Günay Çelik, Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Hilmi Karakoç, Hüseyin Alkan, Mehmet Erez, Haluk Evinç, Fuat Ünal Aydın, Murat Bodur'un olası kastla öldürme ve yaralama suçlarından cezalandırılmalarına, tahliye taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun hükme karşı yapılan istinaf taleplerinin reddine ve tahliye kararına katılmıyorum."

Ne olmuştu?

Dava Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde açıldı. İddianamede tutuklu 5 sanık ile tutuksuz vardiya amirlerinin "olası kasıtla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez, 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. 

Tutuksuz sanıklar hakkında ise "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenirken, 25'i hakkında bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri iddiasıyla, aynı aralıktaki cezanın üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep edildi.

Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığının şirketlerin sahibi Alp Gürkan ile yöneticileri hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarından açtığı dava, ana davayla birleştirildi. Davanın 11 Temmuz 2018'deki karar duruşmasında, 5 tutuklu sanığın 15 yıl ile 22 yıl 6 ay arasında değişen hapisle cezalandırılmasına, 9 sanığın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına, 37 sanığın ise beraatına karar verildi.

 

 

Mağdurlar isyanda

Arif Dudu facidan yaralı fakat sağ kurtulan işçilerden. Olaydan hemen sonra işten de çıkartılmış ve 5 yıldır tazminatını alamamış. Şimdi bir pazarcının yanında çalışıyor. Dudu kararı şu sözlerle değerlendirdi:

"Sonucun adaletli olmadığını herkes biliyor. Biz facia sırasında içeride kaldık. Daha sonra polis bizi alıp alıp mahkemeye götürdü. Yangında içeride kaldığımız yetmiyor gibi, mahkemelerde süründük, ifademizi verdik ama tazminatlarımız verilmedi. Ölen arkadaşlarımızın sorumlular cezalandırılsın. Haklıyı haksızı devlet bilir."

Soma faciası döneminde Taşeron İşçiler Derneği başkanlığı yapan, şimdi Soma merkezli Bağımsız Maden İş Sendikası Hukuk ve Toplu İş Sözleşmelerinden sorumlu Genel Sekreteri olduğunu söyleyen Emin Kara ise şunları söyledi:

"Yargılama süreci adil yürütülmedi. Biz ve avukatlar bir süredir patronun tahliye edileceğini mahkemenin, savcının tavırlarından anlıyorduk. Bu tahliye kararı nedeniyle faciada yakınlarını yitiren aileler devlete ve adalete karşı rahatsızlık içindeler. Öyle bir durumdalar ki; dün akşam bu konuyu konuştuk, isyan haline geldiler, bu tahliyelerin devam edeceğini düşünüyorlar."


 

DAHA FAZLA HABER OKU