"Ailelerine kavuşmayı bekliyorlardı… İstinaf Mahkemesi, IŞİD'in kaçırıp Kırşehir'de bulunan Ezidi kardeşlerin ailesine verilmesini reddetti" haberimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) gündemine taşındı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün yazılı olarak yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi.

Ömer Öcalan / Fotoğraf: Independent Türkçe

Kaçırılan Ezidi çocukların bulunma arayışları devam ediyor"

Öcalan, IŞİD'in Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne bağlı Sincar (Şengal) Bölgesi'nde yenilmesinin üzerinden beş yıl geçmesine rağmen İŞİD tarafından farklı ülkelere kaçırılan binlerce Ezidi çocuğun nerede oldukları ile ilgili arayışlar devam ettiğini anımsattı.

Kaçırılan birçok çocuğun öldürüldüğü iddia edilse de çok sayıda Ezidi çocuğun Türkiye, Suriye ve Irak'ta olduğuna dair bilgiler olduğunu savunan Öcalan, "Türkiye resmi makamları da verdiği kararla yapılanları meşrulaştırmakta ve Ezidilerin Türkiye'ye kaçırılmalarının Türk makamlarınca yasal hale getirildiğine dikkat çekmektedir" dedi.

Hadiya Khudeda Hussein ve kardeşleri / Fotoğraf: Independent Türkçe

"Abla, kardeşlerin kendisine teslim edilmesini talep etmekte"

Anne, baba ve 3 çocukları öldürülen Zandinan ailesinin Emir (10) ve Emira Khudeda Hussein (12) adında iki çocukları da kaçırıldığı hatırlatan Öcalan, “Abla Hadiya, 6 yıldır süren hasretin son bulması için yetkililere çağrıda bulunarak sorunun bir an önce çözülmesini ve kardeşlerinin kendisine teslim edilmesini talep etmektedir” ifadelerini kullandı.

HDP’li Öcalan, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlamasını istediği sorular şöyle:

"Irak resmi makamlarınca abla Hadiya Hussein’e verilen vasilik kararının tanınmamasının gerekçesi nedir?

Söz konusu dava örneğinde olduğu gibi benzer durumlar ile ilgili Irak ve Türkiye arasında yasal süreç nasıl işletilmektedir?

Mahkeme, Emir ve Emira Khudeda Hussein’in Türkiye'de bulundukları yetimhanede daha iyi yetiştirileceklerine dair karar, hangi ölçütlere göre verilmiştir? Bu konuda herhangi bir bilirkişiye başvurulmuş mudur?

Türkiye ve Irak’taki ilgili kurumlardan bu bağlamda herhangi bir görüş alınmış mıdır?

Bu anlamda Türkiye’nin bağlı oluğu yasal süreç nasıl işletilmektedir? Söz konusu benzer durumlar ülkelere göre farklılık teşkil etmektedir midir?

Mahkemenin verdiği bu kararla Ezidilerin Türkiye'ye kaçırılmalarının Türk makamlarınca yasal hale getirildiği iddiasına bir gerekçe değil midir?

Emir ve Emira Khudeda Hussein dışında bakanlığınıza intikal etmiş Ezidi çocuk ve kişilerle ilgili devam eden veya sonuçlanmış herhangi bir dava veya soruşturma var mıdır?"