Yunusların acımasız avlanma uygulamaları nedeniyle travma geçirdiğini ortaya koyan yeni bir araştırma yayımlandı.
Araştırma kapsamında psikologlar, veterinerler ve çevreciler, yunusların öldürülmesinin ötesinde yaşadıkları travmayı gösteren ve yıllar süren davranışsal ve fizyolojik verilere dayanan bulguları ortaya çıkardı.
Pek çok uzmana göre karmaşık düşünme, hatta kederi bile hissetme yeteneğine sahip olduğuna inanılan yunuslar Japonya’nın Taiji kentinde ve Faroe Adaları’nda katliama uğruyor. Taiji’de balıkçı tekneleri, yunuslar ve küçük balinaları açık denizden uzaklaştırılıyor. Avcıların çekiçler ve çubuklar kullanarak bir sualtı gürültü duvarı yaratmasıyla yönlerini şaşıran hayvanlar küçük bir koya doğru sürükleniyor. Burada yunusların bazıları etleri için katledilirken bazıları ise Japonya, Çin ve diğer birkaç ülkenin yunus parklarına satılmak üzere canlı yakalanıyor. Araştırmanın lideri Courtney Vail konuyla ilgili şunları söyledi:
Denizde takip edilip kıyıya doğru yönlendirilmek ve hız botları tarafından kıstırılıp eleme sürecinde vahşi muameleye maruz kalmaktan kaynaklanan stres ve akut travma son derece insanlık dışı.
Avın ardından serbest bırakılanlar ya da avlanmaktan kurtulanlar bile, bu son derece sosyal hayvanların gruplarını kargaşa içine sokabilecek şekilde derinden etkilenebiliyor. Öte yandan anne yunusların yavrularından ayrılması da travmaya sebep olurken avların ardından ebeveynsiz kalan genç yunuslar ise hayatta kalamıyor.
İngiltere merkezli Balina ve Yunus Koruması Kurumu’ndan (Whale and Dolphin Conservation) araştırma görevlisi ve çalışmanın ortak yazarlarından Philippa Brakes, “Sürüdeki yakınlarının yakalanıp öldürülmesine şahit olanların büyük stres yaşaması muhtemel” dedi. Yakalanmayan ya da öldürülmeyen yunusların yaşadığı travmanın şimdiye dek gündeme gelmediğine dikkati çeken Brakes, yeni bulguların bu hayvanların avlanmasına son vermeye yardım etmesini umuyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Taiji’de yaşanan yunus katliamı, bıçaklar ve mızraklarla katledilen yunus görüntülerinin yer aldığı 2009 yapımı Oscarlı belgesel Koy’un (The Cove) başarısıyla tüm dünyanın dikkati çekmişti. Belgeselin yayımlanmasının ardından gündeme gelen uluslararası protestolara rağmen katliamlar devam etti. Resmi rakamlara göre Şubat’ta sona eren av sezonunda yaklaşık 600 yunus öldürüldü ve yaklaşık 250 yunus ise canlı yakalandı.
Journal of Applied Animal Welfare Science adlı bilimsel yayında yer alan araştırmanın ortak yazarlarından Dr. Diana Reiss, Koy belgeselinin yapımcılarını bölgedeki katliamla ilgili ilk bilgilendiren kişi olarak biliniyor. 40 yılı aşkın bir süredir yunus zekası ve özfarkındalığını araştıran Dr. Reiss katliamlarla ilgili, “Bu uygulama diğer ülkelerde yapılan tüm yardım faaliyetlerini hiçe sayıyor” dedi.
Japonya, 2018’de Uluslararası Balina Avcılığı Komisyonu’ndan çıkacağını ve Japon karasularında balina avcılığına tekrar başlayacağını açıklamış ve uluslararası toplumun tepkisini çekmişti.
Dr. Reiss, “Ne yaptıklarını görüyorsanız, bunun insanlık dışı olduğunu söylemek doktora gerektirmez. Balıkçılar ve hükümet bunun insancıl olduğunu savunuyor. Bunu nasıl söyleyebiliyorlar bilmiyorum” diye konuştu.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/environment/nature
Independent Türkçe için çeviren: Sezin Bala
© The Independent