Davutoğlu: Ayasofya’nın kaderine Danıştay mı karar verecek, bu mu sizin muhteşem Cumhurbaşkanlığı sisteminiz?

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu haftalık basın toplantısında hükümeti eleştirdi

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu / Fotoğraf: AA

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu haftalık gündem değerlendirmesini gerçekleştirdi. 

Türkiye’nin reform kavramını 4 yıldır duymayı ve görmeyi özlediğini dile getiren Davutoğlu, “Bu iktidar bırakın reformlar yapmayı reform kelimesini kullanmayı bile unuttu. Nasıl Başbakanlığım döneminde son büyük reform paketi olan Şeffaflık Reformu’na itiraz ettilerse, bugün de herhangi bir ciddi reform yapamamaktadırlar” dedi. 

İktidarın gündeminde reform bulunmadığını savunan Davutoğlu, “İktidar reformdan uzaklaştıkça demokrasiden uzaklaşmıştır. İktidar demokrasiden  uzaklaştıkça adaletten ve insan haklarından uzaklaşmıştır. İktidar rasyonel yönetimden uzaklaştıkça kişi başına gelir düşmüş, işsizlik artmış ve Türkiye ekonomisi sert bir şekilde küçülmüştür. Bu iktidarın ülkemizde demokrasiyi güçlendirecek, milli gelirimizi arttıracak, toplumsal barışımızı sağlayacak bir reform gündemi kalmamıştır. Reformların yerini siyasi mühendislikler, belli zümrelerin çıkarları için yapılan düzenlemeler, milletin malını ve emeğini daha fazla murdar eden yasal suiistimaller almış durumdadır. İşini bilenin, adamı olanın, akrabası olanın, tanıdığı olanın gemisini yürüttüğü bir düzende reform da olmaz reform ihtiyacı da” ifadelerini kullandı.

“Uğraşmasınlar, ‘İktidar ve ortakları dışında hiçbir parti seçime giremeyecek’ desinler”

Seçim Sistemi ile Siyasi Partiler Kanunu’un acilen değişmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, darbe ürünü mevcut düzenin millete karşı her seçimde suç işlediğini belirtti. Son seçim sistemi önerilerini 1980 darbecilerinin bile gerisine düşmüş “Ucube öneriler” olarak nitelendiren Davutoğlu, “Bizden kendilerine tavsiye: bununla da yetinmeyip daha ileri adımlar atsınlar. Mesela; İktidar ve ortakları dışındaki hiçbir parti seçime giremeyecek desinler, olsun bitsin” diye konuştu.

Hükümetin ne yapacağını bilmediği bir halde her gün alakasız bir gündemle kamuoyu karşısına çıktığını ileri süren Davutoğlu, “Sorunları çözmek için değil, kamuoyunda tartıştırarak gerilim üretmek, toplumu kutuplaştırmak ve siyasetin tansiyonunu yükseltmek için gündeme getirmektedir. İktidar iş üretemediği için, adalet dağıtamadığı için, yönetim zafiyeti içerisinde olduğu için gerilimden beslenme stratejisini uygulamaktadır.  İktidar gerilim, tartışma ve sorun bağımlısı haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.

Ayasofya tartışmaları: bu muydu sizin müthiş Cumhurbaşkanlığı sisteminiz?

Ayasofya tartışmalarına da değinen Davutoğlu, ’Ayasofya’yı açın, hiç uzatmayın, geciktirmeyin dedik.  Ne oldu? Ses seda yok. Sonra öğrendik ki Danıştay karar verecekmiş. Yahu biz bu vesayeti bitireli yıllar oldu. Ne zamandan beri bürokrasi dini bir mekân için, camimiz için nihai kararı veriyor? Sizin siyasi iradeniz yok mu, ülkeyi siz yönetmiyor musunuz? Ayasofya’nın veya herhangi bir dini mekanın kaderine Danıştay mı karar verecek gerçekten? Biz bu milletin bir ferdi, bu ülkenin bir vatandaşı ve bir Müslüman olarak bundan haya ederiz. Ayasofya fetihle, kılınan namazlarla, edilen dualarla cami olmuştur. Dün Danıştay’ın verdiği olumlu veya olumsuz kararlar başörtüsüyle ilgili duruşumuzu nasıl değiştirmediyse bugün de Ayasofya ile ilgili vereceği kararı beklemeyiz. Millet Cumhurbaşkanına, iktidara bakar. Bütün kararlar hızlanacak, bürokratik oligarşi son bulacak diye geçilen Cumhurbaşkanlığı sistemine bakar. Görünen o ki çay fiyatından maske dağıtımına, her şeye karar veren Cumhurbaşkanı da Danıştay’a bakıyor. Bu muydu sizin müthiş Cumhurbaşkanlığı sisteminiz” şeklinde konuştu.

Türkiye, Kovid salgınına kötü maliye performansıyla yakalandı

Türkiye’nin Kovid-19 salgınına son yılların en kötü kamu maliyesi performansı ile yakalandığını belirten Gelecek Partisi lideri, “Yıllarca tasarruf yetersizliklerinin yarattığı kırılganlıkları bir nebze dengeleyebilmek adına uygulanan sıkı mali disiplin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CHS) ile birlikte yerini ekonomik rasyonelitesi tartışmalı yatırımlara, israfa ve kötü mali yönetime bırakmıştır.  2018 yılının Temmuz ayından bu yana bütçe açığı 74 milyar TL, bir defaya mahsus gelir ve giderlerin hesaba katılmadığı Program Tanımlı Açık ise 164 milyar TL düzeyinde artış göstermiştir. Yaşanmakta olan krizi bu manzarayı bir takım matematik oyunları ile görmezden gelmek ya akılsızlık ya da cehalettir” dedi.

Davutoğlu’ndan iktidara karne 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İslam iktisadı”yla ilgili sözlerine değinen Davutoğlu şunları söyledi:

“Madem ki “İslam Ekonomisi” kavramını kullandınız, gelin bakalım dünyanın neresinde  olursa olsun İslam inancının ve medeniyet birikiminin toplum düzeni ve ekonomi konusundaki temel ilkeleri açısından  karnenize bir bakalım. Ehliyet ve liyakat ilkesinden notunuz sıfır. Tasarruf ilkesinde de notunuz sıfır. Kul hakkı konusunda da notunuz sıfır. Emeğe saygıdan da notunuz sıfır.Hesap sorulabilirlikte notunuz ise katmerli sıfır. Ve nihayet son ilke olarak sizin için İslam ekonomisinin yegane  ölçüsü olan faiz yasağı. Burada da sorumuz açıktır: “2016’da faizcilikle suçladığınız başında bulunduğum hükümetin o yıllık devlet faiz harcamaları 46 milyar TL iken bu rakamı bu sene 107 milyar TL’na çıkarmış olmayı nasıl izah edeceksiniz? Fazladan ödediğiniz bu 60 milyar faiz hangi faizcilerin ve rantiyecilerin cebine gitti?” Bu konuda notunuz sıfır bile değil.


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU