Ünlü ABD'li yönetmen Oliver Stone, Venezuela'daki elektrik kesintileriyle ilgili tartışmaya gönderme yaparak son filmi Snowden’dan ABD’nin uzun süredir hedef aldığı ülkelerin altyapılarını tahrip eden teknolojiler kullanma yeteneği olduğunu öne süren bir parçayı Facebook’ta paylaştı.
Tartışmalara yol açan paylaşımında 72 yaşındaki yönetmen, birkaç gün boyunca milyonlarca Venezuela’lının elektriksiz kalmasına yol açan kesintilerden ABD'nin sorumlu olduğuna dair elinde kesin bir kanıt olmadığını belirtti.
Ancak Stone, Washington’ın daha önce de yabancı bilgisayar sistemlerine ciddi anlamda hasar vermeye çalıştığını iddia etti.
Stone’a göre 2003'te, Pentagon ve ABD istihbarat teşkilatları Saddam Hüseyin'in banka hesaplarındaki milyarlarca doları dondurmak için planlar yaptı ve 2010'da ABD ve İsrail İran'ın nükleer programına zarar vermek amacıyla siber saldırı yaptı.
Stone paylaştığı postta şunları yazdı:
“Uzaktan siber operasyonlar önemli bir zeminin varlığına nadiren ihtiyaç duyuyor ve ideal, inkarı mümkün etki operasyonu yapıyor. ABD hükümetinin bu benzeri görülmemiş elektrik kesintisi olayına müdahil olduğundan emin değiliz, ancak Trump yönetiminin yıkıcı ekonomik yaptırımlar uygularken ve askeri müdahale tehdidinde bulunurken paralel bir başkanlık yaratarak Venezula'da askeri bir darbeyi ya da kitlesel bir ayaklanmayı kışkırtmayı amaçlayan pervasız bir rejim değişikliği stratejisiyle bağlantılı olduğunu biliyoruz.”
Stone ayrıca, ABD'nin geniş kapsamlı elektronik takip programını ifşa eden 35 yaşındaki eski CIA muhbiri hakkındaki 2016 yapımı filmi Snowden’dan bir parça yayımladı. Klipte Joseph Gordon-Levitt'in canlandırdığı Snowden karakteri, ABD Ulusal Güvenlik Dairesi’nin “dinlediğini” iddia ettiği ülke olan Japonya ve Japonlarla yaptıkları işler hakkında konuşuyor.
Filmdeki karakter şöyle diyor:
“Ve orada duraklamadık. Onlarla bir kez iletişim sağladıktan sonra fiziksel altyapıyla devam ettik. Elektrik şebekelerinde, barajlarda ve hastanelerdeki küçük programlara gizlice sızdık. Aklımızdaki fikir şuydu, Japonya’nın bir gün müttefikimiz olmaması durumunda, ışıklarını söndürebilirdik. Ve bu sadece Japonya’yla sınırlı değildi. Meksika, Almanya, Brezilya ve Avusturya'daki sistemlere de yazılım yerleştirdik. Çin'i anlayabiliyorum. Rusya veya İran’ı da. Venezuela da tamam. Fakat Avusturya?"
Venezuela’da birkaç gün süren ve neredeyse nüfusun yüzde 80’ine elektrik verilememesinin ardından yetkililer, Washington’a ve Ocak ayında kendini devlet başkanı ilan eden muhalefet lideri Juan Guaido’ya işaret etmiş, ülkenin devlet başkanı Nicolas Maduro kesintilerden dolayı “emperyalist ABD hükümeti”ni suçlamıştı. Ancak ABD olayla ilgisi bulunmadığını öne sürmüş, Mike Pompeo kesintinin var olan sistemsel problemlerle ilgili “yıllardır biriken ihmalden” kaynaklandığını iddia etmişti.
Aynı zamanda Trump hükümeti bölgedeki diğer ülkelerle birlikte Maduro’yu bertaraf etmeye çalıştığını açıkça ifade etmiş, Trump Miami’de geçen ay yaptığı üst düzey Venezuela’lı subaylara yönelik bir konuşmasında onları Maduro'yu desteklemekten vazgeçmeleri ya da “her şeyi kaybetmeyi” göze almaları yönünde uyarmıştı.
Eski tüfek solculardan olan Stone, uzun süredir birçok kişi tarafından komplo teorisyeni olarak görülüyordu. 1991 yapımı filmi JFK, ABD’nin 35. başkanının bir komploya kurban gittiği teorisini ortaya atmıştı. Stone, ayrıca ABD’de 11 Eylül 2001’de gerçekleşen El Kaide’nin ikiz kulelere saldırısını “bir başkaldırı” olarak niteleyerek tartışmalara yol açmıştı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/world/americas
Independent Türkçe için çeviren: Büşra Kırkpınar
© The Independent
