Ülkeyi ekonomik kriz çevrelerken Irak hükümeti liderliği ise Meclis’te mali reformlar konusunu tartışmaya hazırlanıyor. Diğer yandan, petrol fiyatlarındaki büyük düşüş nedeniyle ülkedeki kaynaklarda da düşüş yaşanıyor.
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, birden çok maaş alan ve siyasi olarak desteklenen sınıfla da konu Meclis’e taşınmadan çatışmaya başladı. Kazimi’nin Başkanlığını yaptığı Mali Reform Komisyonu, 30 Mayıs Cumartesi günü, mali reformları, çifte maaş ve emekli maaşları sorununa bir çözüm getirilmesini tartıştı.
Komisyonun açıklamasına göre Kazimi, "sosyal adaleti sağlama ilkesine uygun bir şekilde gerekli reformları yapmaktan, bu minvalde çifte maaşları ve Rafha'daki tutukluların emekli maaşlarının, başka maaşlar alıp Irak dışında yaşayan bir kesim sakinin ele alınacağını söyledi.
Irak Meclisi’ndeki ‘Şehitler, Kurbanlar ve Siyasi Mahkumlar Komisyonu’ Başkanı Abdulilah en-Naili ise Başbakan'a karşı sert bir kampanya başlatarak bu prosedürlerin "sosyal adalete aykırı olduğunu" iddia etti. Naili, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Çalışanın maaşı, çalışanın hakkıdır. Zirâ vatandaşlara ve devlete hizmet vermiştir. Şehit yakınları, gazilerin ve terör mağdurlarının maaşları ise yürürlükteki yasalar tarafından onaylandığına göre fedakarlık hakkıdır, mutlak değildir ve sınırlı bir süre için geçerlidir. Üyeleri 551 bine ulaşabilen baskıcı organların maaşlarına, yılda 3 trilyon dinara (2,5 milyar dolar) ulaşan hayali maaşlarına, Mısır ve Filistinlilerin maaşlarına değinilmiyor. Bu kimseler şehitlerden, gazilerden terör kurbanlarından ya da mağdur olmuş ailelerinden daha mı önemli?"
Fetih Koalisyonu Milletvekili Hanin Kadu ise "Başbakan'ın Rafha yasasından yararlananların çifte maaşlarını veya maaşlarını iptal etme yetkisi yoktur. Zirâ bu maaşlar yasaya göre düzenlenmiştir; mecliste oylanacak yeni bir yasa haricinde iptal edilemez veya düzenlenemez" dedi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Rafha yasası nedir?
Rafha yasası, kamuoyunda ve siyasi çevrelerde her zaman büyük tartışmalara neden olan bir mesele. Yasaya muhalif olanlar, bunun sosyal adaletsizliğin somutlaşmış hali olduğunu söylüyor. Yasadan faydalanamayanlar mevcutken faydalananların ise hem yüksek hem de çifte maaş aldığını iddia ediyor.
Bu yasadan yararlanan kesimin Kazimi hükümeti ile çatışmaya girmesi bekleniyor. Gözlemciler ise, bu grupların bazı siyasi partiler için daimi bir seçim tabanı teşkil ettiğine inanıyor.
Bu noktada Kazimi’nin önceki başbakanların değinmediği bu konudaki mücadeleyi kazanma yeteneğinin olup olmadığı ile ilgili. Gözlemciler, seleflerinin bu ayrıcalığa değinmemiş olmasını kendi bloklarında bunlardan yararlananların mevcudiyetine bağlıyor. Kazimi ise böyle bir gruba ait bulunmuyor. Ancak bu, onu bazı blokların politik baskısından uzak tutamıyor.
Çifte maaşlı parlamenterler
Mali Komisyon üyesi Ahmed Hama Reşid gazeteye verdiği demeçte şöyle söyledi:
"Bu tavizleri 2015’te iptal etmeye çalışmıştık, ancak çifte maaşlı milletvekilleri itiraz etmişti. Girişimler 2016 ve 2017'de de devam etti, ancak başarı sağlanamadı. Bunu protesto edemeyecek olsalar bile şehitler hakkında konuşarak sokağı ayaklandırmak isteyecek taraflar var. Aslında bu, kaynak sağlamada öncelikli bir mesele değil. Ancak hükümet bu yolla daha büyük sorunları ele almak istiyor"
Milyarlarca ödenek ve kamu hizmeti
Independent Arabia’ya konuşan ekonomist Macid es-Suri, şu açıklamalarda bulunuyor:
"Birden fazla kurumdan maaş alanlara ve kağıt üzerinde çalışan gösterilenlere ödenen miktar, yılda yaklaşık 15 ila 18 trilyon dinarı (12,5-15 milyar dolar) buluyor. Resmi olarak dört maaş alanlar da var. Kamu fonlarına zarar verilmesi, şeffaflık eksikliği ve maaş skalasının takip edilmemesi söz konusu. Kamu bütçesindeki çalışan 3 milyondan az iken, pratikte ise 4,5 milyondur. Zirâ sözleşmeler, ücretler ya da kendi kendini finanse etmeler sayılmıyor. Mali Denetim Bürosu 2012 tahminlerine göre, beş maaş alanlar da dahil olmak üzere yaklaşık 24 bin kişinin birden fazla maaş aldığı keşfedildi. Vehmi çalışanların sayısı ise bilinmiyor. Devletin idari organında yaklaşık bir milyon insan birden fazla maaş alıyor. Belgelenmemiş resmi hesaplar, bütçedeki toplam maaş ve ayrıcalıkların 67 trilyon dinar (55,8 milyar dolar) olduğunu; yüzde 65’ine tekabül eden 45 trilyon dinarının (37,5 milyar dolar) ise ödenek, ayrıcalık ve kamu hizmeti olduğunu gösteriyor.
Çok maaşlı 250 bin kişi
Ekonomist Prof. Dr. Abdurrahman el-Meşhedani de Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada şu hususlara değiniyor:
"Uluslararası Para Fonu (IMF), devlet çalışanlarına çifte ödeme konusunda 2016’dan bu yana uyarıda bulunuyor. Üç maaş alan yaklaşık 250 bin insanın olduğuna dikkat çekiyor. Bu kesimin maaşları, parlamentodan çıkan yasa mucibince veriliyor. Minimum bin dolardan başlayarak katlanıyor. Nitekim bu husus, sosyal adaletsizliği derinleştiriyor. 176 trilyon dinar, yani 147 milyar dolar, önceki yılların bütçelerinden sağlanıyor. Bunun 112 trilyon dinar (94 milyar dolar) devlet daireleri ve bakanlıklara ödenek aktarıldı. Kalan 64 trilyon dinar (53 milyar dolar), 2004-2018 yılları arasında artan miktar. Bu paralar devlet bütçelerine geri ödenmedi. Bu durum da büyük bir kara delik demek."
Ödenekler, atamalar olmadan artıyor
Meşhedani, açıklamalarına şu sözlerle devam ediyor:
"Diğer konu ise, atamalar 2013’den bu yana askıya alınırken, maaş ve ücretlerin yıllık olarak 4-8 trilyon dinar (3,3 ila 6,7 milyar dolar) yükselmesi. Maliye Bakanlığı ise prim ve terfi miktarının yaklaşık 1 trilyon dinar (838 milyon dolar) olduğunu açıkladı. 2019 fiili bütçesindeki Sosyal Bakım Ağı ödenekleri yaklaşık 10 milyar dolara vardı. Kişi başına 75 bin dinara (62,5 dolar) varacak şekilde maaş alan yararlanıcı sayısı ise 1 milyon 380 bine ulaştı."
Kamu parasıyla zenginleşme
Independent Arabia’ya konuşan Dürüstlük Komisyonu eski Başkanı Yargıç Rahim el-Akili, bu konudan bahsederken şunları söylüyor:
"Geçiş dönemi adaletinin, özellikle etkilenenlerle ilgili olarak, zararları tazmin etmesi gerekiyor. Süre, tazminatta önemli bir unsur olmadıkça bunun için bir müddetin koşulması gerekmiyor. Siyasi mahkumlar, Rafha ve tazminat verilenlerin durumu, ayrıcalıkların zararı düzeltmenin haddi aşılacak şekilde abartılmasıdır. Bu kimseler kamu parasıyla zenginleşirken, diğer sınıflar ise yoksulluk ve geçim kaynakları eksikliğinden mustarip. Nitekim bu tazminat, anayasal bir ilke olan servetin adil dağılımına olan saygıyı ihlal ediyor. Siyasi Mahkumlar Kurumu yasası, 2006'daki ilk mevzuatında, emekli maaşlarının sadece 10 yıl sürmesi, yani 2016’da bitmesi gerekiyordu. Ancak 2013’te son derece abartılı bir şekilde 25 yıla çıkarıldı. Emekli maaşları, devlete kesinti ödeyenlerin haklarıdır ve bir çeşit sigortadır. Bunların başka şekillerde kullanımı, yasal bir sorun ve işçi sınıfı haklarının ihlali olarak kabul edilir. Özellikle emeklilik fonları bu insanların maaş kesintilerden elde edildiğinden beri. Siyasi mahkumların ve diğerlerinin maaşları Maliye Bakanlığı tarafından kamu hazinesinden ve diğer ayrıcalıkların ödendiği Mahkumlar Kurumuna tahsis edilen diğer bütçelerden ödeniyor. Sadece işten ayrılan ve siyasi tutukluların emekli maaşları, geri kalan imtiyazlar olmadan yaklaşık 1,2 trilyon dinar (milyar dolar) ediyor. Nitekim bu konudaki yasal çözüm, bu ayrıcalıkların tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Zirâ bir yanda günlük rızık bulamayan milyonlarca yoksul bulunuyor. Terör ve askeri operasyon kurbanlarının tazminat gerekçeleri ise denk değil."
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Elif Turan