Ezidi aşiret liderleri ve örgütler, uluslararası toplumdan, IŞİD tarafından kaçırılan binlerce kadın ve çocuğun akıbetini araştırmaları için daha fazla çaba göstermelerini istedi.
Son birkaç ayda onlarca Ezidi, Suriye’deki varlık alanı ülkenin doğusundaki Bağuz Köyü’ne kadar daralan IŞİD halifeliğinden kurtarıldı. Savaşın sonuna yaklaşılırken, IŞİD’in yıllar önce kaçırdığı 3 binden fazla Ezidi’ye ne olduğu sorusuna yanıt bulmak için de zaman daralıyor.
Yakın bir zamanda Bağuz Köyü civarında bulunan bir toplu mezar, kayıp çok sayıda insanın ölmüş olabileceği korkularını gündeme getirdi. Mezarda erkek ve kadın cesetlerine ait kalıntılar tespit edilirken, buraya kaç kişinin gömüldüğü ise henüz bilinmiyor. Yerel yetkililer, toprak altından çıkarılan kurbanların kimliklerini tespit etmek için soruşturma yürütüyor.
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) sözcüsü Adnan Afrin, “Bu insanların hangi ülkenin vatandaşı oldukları ve nasıl öldürüldüklerini öğrenmeye yönelik soruşturmamız sürüyor” dedi. Afrin ayrıca, bu kişilerin Ezidi azınlık mensubu ya da IŞİD savaşçısı olduklarına dair haberleri de detaylı şekilde araştırdıklarını kaydetti.
Kürdistan 24 haber sitesine göre, koalisyon güçlerine seslenen Ezidi liderler şu açıklamayı yaptı:
“ABD’ye ve koalisyon çatısı altında IŞİD’e karşı savaşan tüm diğer ülkelere, kurbanların başına neler geldiğini öğrenmeleri ve mahkumların kısa sürede evlerine dönmesine yardım etmeleri çağrısında bulunuyoruz. Ayrıca Irak Dışişleri Bakanlığı’nın, kendi vatandaşlarının sorumluluğunu üstlenerek Ezidi kızların durumunu araştırmasını ve ilgili hükümetlerle bağlantılarını kullanarak şehitlerin cesetlerini ya da kalıntılarını geri getirmesini istiyoruz.”
Ezidi gruplar kayıp kişilerin bulunması için yıllardır çağrıda bulunurken süreci The Independent’a değerlendiren Ezidilere Özgürlük Vakfı kurucusu Pari İbrahim ise şöyle konuştu:
“Binlerce kadın ve genç kızımızdan 2014’ten bu yana haber alamıyor olmak dehşet verici. Ancak bu mesele, IŞİD'e Karşı Küresel Koalisyon ve uluslararası toplumun öncelikli ya da temel gündem maddeleri arasında yer almıyor.”
Savaş bölgesinde yaşanan bu olayda kadınları kurtarmanın çok zor olduğunu bildiklerini belirten İbrahim, “Ancak önem ve zorunluluk açısından bu meselenin üzerine düşülmesi gereken yerde, kadınlarımız ve kızlarımız aylarca, yıllarca dayanılmaz işkencelere maruz kaldı” şeklinde konuştu.
IŞİD, 2014 yazında halifeliğini ilan etmesinin hemen ardından Kuzey Irak’taki ata yurtlarında yaşam süren Ezidilere karşı ölümcül saldırılar düzenledi. Binlerce kişiyi öldüren saldırganlar, 6 binden fazla kadın ve çocuğu da kaçırdı. Birleşmiş Milletler (BM) daha sonra aldığı bir kararla, Sincar’da yaşanan saldırıların ve Ezidi kadınların köleleştirilmesinin bir soykırım olduğunu ilan etti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Sincar Dağı’ndan binlerce insanın kaçış görüntüsü karşısında harekete geçen ABD, IŞİD’e karşı ilk hava saldırılarını o dönem başlattı. ABD’nin hamlesi, halifeliği yok etmek için uluslararası koalisyon kurulmasının da yolunu açtı.
Tüm bu yaşananların üstünden beş yıl geçti. Savaş da neredeyse bitmek üzere. Halifelikten geriye ise içinde IŞİD’in en sert savaşçılarının saklandığı birkaç çadırlık alandan başka bir şey kalmadı.
Gittikçe daralan bölgeden son iki ay içinde on binlerce sivil kaçarken, yıllardır tutsak hayatı yaşayan bazı Ezidiler de sivillerle birlikte bölgeden ayrıldı.
Reuters, bu hafta başında yer verdiği bir haberde, Ezidi iki genç kızın kollarında telefon numaraları yazılı halde Bağuz Köyü’nden kamyonlarla çıktığını duyurdu. Kaçan siviller arasında bulunan Ezidi 11 çocuk da yıllardır süren esaretin ardından Irak’a geri döndü.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/world/middle-east/
Independent Türkçe için çeviren: Elvide Demirkol
© The Independent