General Abdulgani Raşidi'nin Cezayir'de İç Güvenlik (ordu istihbaratı) Genel Müdürü Yardımcısı olarak atanmasının ve kendisine ‘geniş yetkiler' verilmesinin üzerinden bir haftadan az bir süre geçti. Ancak Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, General Vasini Buizze'nin yerine istihbaratın ilk yetkilisi olması için Raşidi hakkında yeni bir karar aldı. Söz konusu güvenlik kararıyla eş zamanlı olarak Cumhurbaşkanlığı, anayasa taslağının ‘Amazig (Berberi) dilini tanımama' hususunda yeniden düzenlendiği söylentisini ise kabul etmedi.
Raşidi'nin İç Güvenlik Komutanlığı'nda Buizze'nin yardımcısı olarak atanmasının üzerinden bir hafta geçmemişti ki kendisine geniş yetkilerin verildiği duyuruldu. Kararla birlikte Cezayir Cumhurbaşkanı'nın Raşidi'yi silahlı kuvvetler komutanı ve Savunma Bakanı olarak atamak istediği mesajı da anlaşılmış oldu.
Bu çerçevede Genelkurmay Başkanı Said Şangariha, Raşidi'nin yeni pozisyona atanması üzerine, 13-14 Nisan tarihlerinde başkent Cezayir'in 500 km batısındaki Vahran'daki ikinci askeri bölge karargahına yapılması planlanan ziyaretini erteledi.
Soğuk ilişki
Tebbun'un ocak ayı sonunda göreve başlamasının ardından Muradiye Sarayı'na gelen heyetin, dönemin ‘İç Güvenlik yetkilisi olan ve Nisan 2019'da Genelkurmay Başkanı Tuğgeneral Ahmed Kayid Salih'in desteğiyle mevcut pozisyonunu üstlenen' General Vasini Buizze ile ilişkisi hakkında birçok soru gündeme geldi. Buizze'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını aday İzzeddin Mihubi lehine etkilemek için çaba sarf ettiğinin ortaya çıkması sonrasında, en başından beri iki isim arasında ‘soğuk bir ilişkinin' olduğuna dair haberler yayınlandı.
Ancak yaşanan olaylar ve Tebbun başkanlığındaki Yüksek Güvenlik Konseyi'nin birçok toplantısında Buizze'nin de görülmesini takiben ‘Cumhurbaşkanı, Milli Savunma Bakanlığı düzeyinde iki önemli karar açıklayana ve İstihdam ve Hazırlık Kurulu'nun başına General Muhammed Kayidi'yi atayana kadar' bu soğuk ilişki göz ardı edildi. Nihayetinde son olarak ise General Raşidi, geniş yetkilere sahip bir şekilde ‘İç Güvenlik Müdürü Yardımcısı' olarak atandı.
Vasini Buizze, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika'nın istifası sonrasında gözaltına alınan İstihbarat Genel Müdürü General Beşir Tartag komutası altında, General Abdulkadir'in yerine Nisan 2019'da İç Güvenlik Müdürü olarak atandı. Buteflika'nın istifası sonrasında eski istihbarat yetkililerinden olan General Tevfik olarak da tanınan Muhammed Medin ve Buteflika'nın erkek kardeşi Said Buteflika da gözaltına alındı.
General Abdulgani Raşidi, Cezayir'deki yeni askeri kadrolardaki isimlerden… Geçici Cumhurbaşkanı Abdulkadir bin Salih, Mayıs 2019'da kendisini Ulusal Güvenlik Yüksek Lisans Çalışmaları Enstitüsü'ne atadı. Daha önce ise Cezayir'in Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Büyükelçiliği'nde askeri ataşe olarak görev yaptı.
Tebbun'un düzenlemesi
Fransa'daki Lyon Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler ve insan hakları profesörü olan İsmail Atiye yapılan değişikliklere ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Cezayir'deki askeri teşkilatlar içerisindeki değişiklikler meselesi, özellikle de istihbarat birimi olmak üzere genellikle kanat çatışması temelindedir. Bu birimdeki en yüksek pozisyonlar hiçbir zaman sorunsuz bir şekilde dağıtılmadı. Ancak şiddetli savaşlardan sonra bazıları, başkalarının pahasına, çatalın bir kanadını güçlendirmek üzere sokaklara çıkıyor. Bu değişikliğin ülkedeki mevcut sorunlar üzerinde, özellikle de halk hareketi üzerinde bir etkisi olacak. Ordunun İç Güvenlik Bölümü, eski Genelkurmay Başkanı General Ahmed Kayid Salih'in büyük desteğiyle 2019 yılı boyunca halkla ilişkiler yönetimindeki yetkilerin çoğunu üstlendi. Bu nedenle bu değişiklikleri, askeri kuruluşun içini etkileyen çekirdeğe yönelik düzenlemenin ilk süreci olarak tanımlayabilirim.”
Cumhurbaşkanlığı, Amazig konusunda düzenleme yapmadı
Cezayir Cumhurbaşkanlığı, son günlerde demokratik akım içerisinden aktivistlerin suçlamalarıyla karşı karşıya kalırken ‘ağır' olarak nitelendirdiği iki söylentiye de yanıt verdi. Söz konusu söylentilerin ilki Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü'nün halk hareketine ilişkin ‘koronavirüs salgınının yayılmasını hızlandırdığı' suçlamalarıyla ilgiliydi. İkincisi de Tebbun'un Cezayirlilere önereceği nihai bir belge olarak sunulan anayasa taslağıyla ilgili olduğu ifade edildi. Söz konusu taslağın en önemli konusunun ise ‘tüm Amazig (Berberi) lehçelerinin tanınması' ibaresi yerine ‘Amazig dilinin ulusal dil olarak tanınması' ifadesinin kabulü olduğu belirtildi.
Cumhurbaşkanlığı, geçen pazartesi günü yeni anayasa olarak ortaya koyulan belgeyi reddederek, bunun Profesör Ahmed Larabi başkanlığındaki Uzmanlar Komitesi'nin Cumhurbaşkanı Tebbun'a sunduğu projelerle ilgili olmadığını belirtti. Cumhurbaşkanlığı, “Olası anayasa değişikliği hususunda şu anda gündemde olan her şey, sadece kaçınılmaz olarak adli takip yetkisi altına giren sahipleri için geçerlidir. Bu sahte nüsha ise ulusun bazı sabitlerinin ve kimliğinin açık bir ihlalini teşkil ediyor” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı, söz konusu açıklamadan 24 saat önce de Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Muhenned Ousaid Belid aracılığıyla bir açıklama daha yaptı. Sözcü, halk hareketi hakkındaki sözlerin, iftiralarıyla tanınan unsurlar tarafından çarpıtıldığını bildirdi.
Gazeteci yazar Ammar bin Cidde konuya dair şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanlığına ilişkin söylentilerin boyutu, bu kritik aşamada şüphe uyandıran tarafların organize çalışmalarını gösteriyor. Gündemdeki söylentiler ve arkalarındaki unsurların, Cumhurbaşkanı Tebbun'un görev süresinin henüz 4 ayı geçmeden siyasi sürece dahil olduğu son derece açık.”
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin