Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kesinlikle para ile maske satışının yasak olduğunu belirterek, "Marketlerde verilen maskeler de ücretsizdir. Salgın bitene kadar vatandaşlarımızın tamamına yetecek maske stokumuz ve üretim planlamamız vardır. Devlet olarak tüm vatandaşlarımıza ücretsiz şekilde maske ulaştırmakta kararlıyız" dedi.
Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nden video konferans yöntemiyle düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin toplantısının ardından yaptığı açıklamada, kabinenin 26. toplantısını az önce tamamladıklarını, bu toplantıda koronavirüs salgınıyla ilgili özellikle ekonomik gelişmeleri ve güvenlik konularını değerlendirdiklerini söyledi.
Kovid-19 hastalığı ile mücadele kapsamında gereken tedbirleri peyderpey aldıklarını aktaran Erdoğan, son olarak 30 büyükşehir ile Zonguldak iline araç giriş çıkışını belli istisnalar haricinde durdurduklarını hatırlattı.
Sokağa çıkma sınırlandırmasını 65 yaş üstünün yanı sıra 20 yaş altı gençleri ve çocukları kapsayacak şekilde genişlettiklerini belirten Erdoğan, pazar yerleri ve marketler gibi halkın toplu olarak bulunduğu mekanlarda maske takılmasını zorunlu hale getirdiklerini, bunun yanında pazar yerlerinde tahtalar arasındaki ayrılıklar konusunu ise hassasiyetle ele aldıklarını, bu konularda valiliklerin bu süreci çok daha yakından takip edeceklerini ifade etti.
Erdoğan, valiliklerin PTT ve e-devlet aracılığıyla talep eden tüm vatandaşlara ücretsiz maske dağıtımına başladığını ve devam edeceğini dile getiren Erdoğan, "Kesinlikle para ile maske satışı yasaktır. Marketlerde verilen maskeler de ücretsizdir. Salgın bitene kadar vatandaşlarımızın tamamına yetecek maske stokumuz ve üretim planlamamız vardır. Devlet olarak tüm vatandaşlarımıza ücretsiz şekilde maske ulaştırmakta kararlıyız. Ayrıca evlerinden dışarı çıkmak zorunda kalan vatandaşlarımızın, 3 adım veya 2 metreden daha yakın mesafede bulunmamalarını istiyoruz. Özellikle sosyal mesafeye çok çok dikkat etmeliyiz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her şehirde bulunan İl Hıfzısıhha Kurulları ile uygulamaların yürütülmesinden sorumlu İl Pandemi Kurulları'nın ihtiyaca göre gerekirse ilave tedbirler de geliştirebildiklerini aktararak, şöyle devam etti:
Hastalığı yayma tehlikesi olan bina, sokak, cadde, köy, mahalle, belde ve hatta ilçe düzeyindeki kimi yerleri tümüyle karantinaya alıyoruz. Evlerinde kalmalarını rica ettiğimiz 65 yaş üstü vatandaşlarımız ile kronik hastalığı olanların ihtiyaçları için Türkiye'nin her yerinde Vefa Sosyal Destek Grupları oluşturduk ki valiliklerimizin kontrolü altındadır. Bu ekipler aracılığıyla şimdiye kadar 65 yaş üstü veya kronik rahatsızlığı olan 1 milyon 320 bin vatandaşımızın temel ihtiyaçlarıyla ilgili taleplerini yerine getirdik. İlk, orta ve yüksek öğrenim öğrencilerimizin eğitimlerini internet ve televizyon yoluyla yürüterek bu dönemi değerlendirmelerini temin ediyoruz. Çalışan ve görevli olanlar dışındaki tüm vatandaşlarımızın evlerinde kalmalarını sağlayarak, insan hareketliliğini asgari düzeye indirmekte kararlıyız. Böylece önce virüsün yayılma hızını durdurmak sonra da geriletmek suretiyle inşallah bu musibetten tamamen kurtulacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, test sayısında günlük 20 bini geçerek hastaları tespit ve virüsün yayılmasını engelleme konusunda önemli bir eşiğin daha aşıldığını ifade ederek, "Hastanelerimizde teşhis ve tedavi konusunda herhangi bir sıkıntımız yoktur. Şu ana kadar hem sağlık hizmetleri hem gıda ve temizlik malzemeleri tedariki hem de kamu güvenliği bakımından hamdolsun kayda değer bir meseleyle karşılaşmadık" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortaya çıkan her gelişmenin karşılarındaki tehdidin büyüklüğünü ve aldıkları tedbirlere uyulmasının ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha gösterdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
Bizi yakından ilgilendirdiği için Avrupa ülkelerinin tamamıyla Amerika'daki gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Kovid-19 hastalarımızın veya onları hastalığı bulaşanların veya onlara bulaştıranların önemli bir kısmının Avrupa ve Amerika'ya seyahat geçmişlerinin olması, bu ülkelerin tedbirleri vaktinde almadığının işaretidir. Şayet işin başında, bizim gösterdiğimiz hassasiyeti bu ülkeler de sergilemiş olsaydı bugün hep birlikte çok daha iyi bir durumda olabilirdik.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her şeye rağmen Türkiye'nin sağlıktan gıda ve temizlik malzemelerine kadar acil ihtiyaç duyulan konularda oldukça iyi bir yerde olduğunu belirterek, "Devlet, en çok da işte böyle günler için vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurumları ve imkanlarıyla 83 milyon vatandaşın istisnasız tamamının yanındadır. Milletimizin her bir ferdine, devletine olan güveni ile sergilediği birlik, beraberlik, dayanışma için şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Türk milletinin İstiklal Harbi döneminde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün imzası ile yayınlanan Tekalif-i Milliye emirleri ile varını yoğunu bağımsızlığı için ortaya koymuş bir millet olduğunu belirten Erdoğan, bu vesileyle 10 başlık ve 55 maddeden oluşan bu emirleri özellikle hatırlatmak istediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
1. Her il ve ilçede Tekalif-i Milliye Komisyonu kurulacaktır.
2. Her ev birer kat çamaşır, birer çift çorap ve çarık hazırlayıp komisyonuna teslim edecektir.
3. Halkın ve tüccarın elinde bulunan dokuma ürünlerinin yüzde 40'ına bedeli sonradan ödenecek şekilde el konacaktır.
4. Gıda maddelerinin yüzde 40'ına bedeli sonradan ödenmek üzere el konacaktır.
5. Memleketteki tüm demirciler, dökümcüler, marangozlar, sanayi imalathaneleri, ordunun ihtiyaçları için çalışacaktır.
6. Halka ait taşıtlar her ay ordu için 100 kilometre taşıma yapacaktır.
7. Bütün sahipsiz mallara el konulacaktır.
8. Halkın elinde bulunan bütün cephane ve silahlar 3 gün içinde orduya teslim edilecektir.
9. Yakıt ve makine yedek parçalarının yüzde 40'ına el konulacaktır.
10. Bütün yük ve binek hayvanlarının yüzde 20'sine el konacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada görüldüğü gibi ülkenin bir tehditle karşılaştığında devlet ve milletin el ele vererek tüm imkanlarını seferber ettiğini söyledi.
Bugün de yaptıkları şeyin, bu olduğunu anlatan Erdoğan, "Devletimiz milleti ile el ele vererek ülkenin tüm imkanlarını, salgın döneminin yol açtığı sıkıntılar ve tehditlerle mücadele için harekete geçirmiştir. Her ne kadar bazı kafalar, bu dayanışma kültürünü kavramakta zorlanıyor olsa da hamdolsun milletimiz gerçekleri görmekte, üzerine düşenleri bihakkın yerine getirmektedir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, bu salgının üstesinden gelecek sadece imkana değil, aynı zamanda morale ve kararlılığa da sahip olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
Karamsarlığa da rehavete de kapılmadan her türlü ihtimali göz önünde bulundurarak tedbirlerimizi adım adım alıyor, hayata geçiriyoruz. Vatandaşlarımızın her birinin temel ihtiyaç malzemelerine ulaşımı konusunda sıkıntıya düşmemesi için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Alınan tedbirler özellikle bu sebeple çalışmaya ara veren işletmelerimizi istihdamı korumaları şartıyla kısa çalışma ödeneğinden, vergi ötelemesine ve krediye kadar her türlü araçla destekliyoruz.
"İstihdamın sürmesi en büyük kriter"
İstihdamın sürmesinin en büyük kriterleri olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Bu şartla üretimine ara veren veya azaltan işletmelerimizdeki çalışanlarımızın ücretlerinin asgari ücreti geçmeyecek şekilde üçte ikisini devlet olarak biz ödüyoruz. Bu ödemeleri de doğrudan çalışanlarımızın hesabına yatırmak suretiyle gerçekleştiriyoruz. Aldığımız tedbirlerle 2 milyondan fazla mükellefin muhtasar, KDV ve prim ödemelerini 6 ay erteledik, gelir vergisi mükellefi 2 milyona yakın vatandaşımız mücbir sebep hali kapsamına alınmıştır. Firmalara ve gerçek kişilere kredi ödemelerinin asgari 3 ay erteleyebilmeleri için finansman desteği sağlıyoruz.
Erdoğan, kamu bankalarının müşterilerine pek çok kolaylık ve destek sağladığını anlatarak, kredi geri ödemelerindeki süreyi de 90 günden 180 güne çıkararak takip sürülerini uzattıklarını söyledi.
İhracatçılara stok finansman desteği vererek üretimleri sürdürmelerini teşvik ettiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
Kredi Garanti Fonu'nun destek rakamını ve kapasitesini arttırdık. Belediyelerin salgınla mücadelesine destek vermek için vergi payı ödemelerinden yapılan kesintileri 3 ay süreyle kaldırarak bu kurumlarımıza 3 milyar liralık kaynak sağladık. Vergi, sigorta ve kredi geri ödemelerinde sağladığımız kolaylıklara bir yenisini daha ekliyoruz. KOSGEB geri ödeme desteklerinden faydalanan 136 bin işletmemize nisan, mayıs, haziran ayları itibarıyla yapacakları banka kredi ödemelerini de erteleme imkanı sağlıyoruz. Bu ertelemeden kaynaklanacak maliyeti KOSGEB üstlenecektir. Emeklilerimizi hem en düşük maaşlarını 1500 liraya çıkartarak hem de ikramiye ödemelerini öne çekerek rahatlattık.
Yevmiyeyle çalışan, günlük kazancıyla hayatını sürdürmek zorunda olan veya hiçbir geliri olmayan vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Valilik ve kaymakamlıklarımıza telefonla başvurarak durumunu anlatmanız veya elektronik devlet üzerinden başvurmanız halinde devletimiz sizlere de her türlü desteği verecektir. 'Biz bize yeteriz Türkiyem' sloganıyla başlattığımız kampanyamızda toplanan kaynak en başta sizler için kullanılacaktır. İhtiyacı olan hiçbir vatandaşımız devletinden yardım istemekten çekinmesin." ifadelerini kullandı.
Kampanyaya milletin gösterdiği teveccühün bu ülkenin temellerinin ne kadar sağlam olduğunu bir kez daha ispatladığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
Şu ana kadar kampanya hesaplarında toplanan meblağ yaklaşık 1 milyar 500 milyon lirayı buldu. Ayrıca 43 milyon lira da SMS olarak toplandı. İlaveten AK Parti Meclis Grubu hesabında da toplanan yaklaşık 5 milyon liralık meblağ da buraya aktarılacaktır. Banka, katılım şirketi veya SMS mesajı vasıtasıyla kampanyaya destek veren her bir vatandaşımıza, her bir kurumumuza teşekkür ediyorum. İş dünyamızı, sanat ve spor camiamızı, hayırseverlerimizi, destek vermek isteyen tüm vatandaşlarımızı sürmekte olan bu kampanyaya destek vermeye davet ediyorum.
"İnfaz düzenlemesi yarın TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanacak"
Salgınla mücadele için alınan her tedbiri hukuk devleti ilkesine uygun şekilde yürüttüklerini ifade eden Erdoğan, idari düzenlemeleri Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ve bakanlıkların genelgeleriyle; yasal düzenlemeleri ise meclisle çalışarak kanun olarak hayata geçirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu çerçevede kabine toplantımızda ayrıntılı bir şekilde değerlendirdiğimiz kapsamlı bir yasa teklifini grubumuz vasıtasıyla yakında Meclisin takdirine sunacağız. Kamuoyunun yakından takip ettiği infaz düzenlemesi inşallah yarın TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanacaktır. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları'nın ikisinin de yapısında değişikliğe gidiyoruz. Gıda, tarım, orman ve hayvancılık ile sağlık ve sosyal politikalar kurulları oluşturuyoruz. Daha önce sağlık ile gıda aynı kurul, sosyal politikalar ise müstakil bir kurulu olarak çalışıyordu."
"Salgının ardından dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak"
"Rabb'imizin 'Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır olabilir.' diyerek tarif ettiği bir süreçten geçtiğimize inanıyorum." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
Yaşadığımız koronavirüs salgınının ardından dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı açıkça görülüyor. Diğer ülkelerin ve insanların sırtından kendilerine sahte bir refah düzeni kuranların devri artık kapanıyor. Ekonominin sadece paradan, borsadan, faizden, spekülatif araçlardan ibaret bulunmadığı, aslolanın yeterli üretim ve adil dağılım olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Devlet ve vatandaşları arasındaki siyasi, ekonomik ve sosyal ilişkilerin yeniden tanımlanacağı bir döneme giriyoruz. Bu yeni dönemde tüm dünyada bizim 17 yıldır dilimizden düşürmediğimiz 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesi.' ilkesi her ülkede yönetim sisteminin merkezine yerleşecektir. Türkiye için bu dönem en az çok partili hayata geçtiğimiz, en az rahmetli (Turgut) Özal'ın reformları, en az AK Parti'nin demokrasi ve ekonomi atılımları kadar önemlidir. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan sanayiye, tarımdan enerjiye kadar her alanda inşa edeceğimiz güçlü altyapının semeresini alacağımız bir devrin eşiğindeyiz. Önümüzdeki bu yeni süreçte siyasi ve ekonomik olarak çok daha güçlü bir konuma ulaşma imkanına sahibiz. Bunun için halihazırda yaşadığımız dönemi en kısa sürede ve en az hasarla geride bırakmamız gerekiyor.
"Asıl büyük mücadelemiz salgın sonrasında başlayacaktır."
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa bölgesinde salgının artık zirve aşamasına geldiğini, yakında hissedilebilir bir gerilemenin başlayacağını ümit ettiğini söyledi.
"Tek başına bizim bu salgını bitirmemiz yetmiyor." diyen Erdoğan güçlü, insani ve ekonomik bağlarının olduğu bu coğrafyanın tamamında bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti.
Erdoğan, "Şu ana kadar aldığımız tedbirler ve gerekirse alacağımız ilave önlemler, bütün bunlar sayesinde Avrupa ve dünya ile paralel şekilde inşallah bu salgının üstesinden geleceğiz. Asıl büyük mücadelemiz salgın sonrasında başlayacaktır. Üretimi mutlaka sürdürme vurgusu yapmamızın sebebi budur. Çalışabilen her fabrikamız üretmeye devam edecektir" dedi.
Çiftçilerin ekilmemiş tek karış toprak bırakmayacağını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
Hizmet sektörümüz hem içerideki hem dışarıdaki bağlantılarını canlı tutacaktır. Kurulan yeni dünyada en güçlü şekilde yerimizi almak için hep birlikte daha çok çalışacağız. Sadece salgın döneminin kayıplarını telafi etmekle kalmayacak, inşallah çok daha büyük bir hamleyi hep beraber gerçekleştireceğiz. Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasının önündeki engeller adeta kendiliğinden kalkıyor. Üretimimizi, istihdamımızı, ihracatımızı, sanayimizi, ticaretimizi, altyapımızı hedeflerimize uygun şekilde daha da güçlendirmek için hızlı bir şekilde başlatacağız. Bu süreçte ülkemizdeki her bir vatandaşımızın emeğine, birikimine, kabiliyetine, cesaretine, çalışkanlığına, bilhassa da gençlerin enerjisine ve heyecanına ihtiyacımız olacak. İşçisinden işverenine, esnaf sanatkarından çiftçisine kadar mal ve hizmet üretiminde yer alan tüm kesimler bu yeni döneme şimdiden hazırlanmalıdır. Salgının önüne geçmek için evde kalarak geçirdiğimiz günlerde depoladığımız enerjiyi inşallah yeni dönemde daha çok çalışarak, daha çok üreterek değerlendireceğiz.
Erdoğan, Türkiye'nin istiklali ve istikbali için bugüne kadar nice zorlukların üstünden milletle beraber geldiklerini belirtti.
Allah'ın yardımıyla bu sıkıntılı günleri geride bırakarak, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını yine milletle beraber tamamlayacaklarını dile getiren Erdoğan, "Sözlerime son vermeden önce koronavirüs salgınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Sağlık çalışanlarımız, güvenlik görevlilerimiz, gıda ve temizlik sektörlerinde vazife yapanlar başta olmak üzere bu süreçte insanlarımıza destek olmak için canla başla hizmet veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Rabb'im, yar ve yardımcımız olsun. Sizleri bir kez daha sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla" şeklinde konuştu.
Independent Türkçe