Britanyalı bilim insanları, eğer tüm ülkeler koronavirüse karşı katı önlemler yürürlüğe koyar ve çok hızlı uygularsa, teorik olarak dünya çapında 40 milyona yakın yaşamın kurtarılabileceğini hesapladı.
Araştırmacılar, Kovid-19'un etkilerinin kontrol altına alınmasında başarısız olmanın devasa can kayıplarına yol açacağını ancak erken davranmanın ölü sayısını yüzde 95'e kadar azaltabileceğini ortaya koydu.
Araştırma, şüphelenilen vakaları tecrit etmenin ve teste tabi tutmanın yanı sıra geniş sosyal mesafe önlemlerinin erkenden alınmasının ciddi etkisi olabileceği sonucuna ulaştı.
Imperial College London'dan (ICL) araştırmacılar, üç farklı senaryoyu karşılaştırmak için pandeminin 202 ülkedeki sağlık etkilerini inceledi: Herhangi bir müdahale olmadığı durumdaki ya da hastalığın bastırıldığı ya da kontrol altına alındığı sosyal mesafe tedbirlerinin uygulandığı iki durumdaki varsayımsal ölüm oranları.
Rapor, bu üç senaryonun tümünde koronavirüsten korunmak için yüksek maliyetli adımlar atılmazsa tüm ülkelerin sağlık sisteminin tıkanacak noktaya geleceği konusunda uyardı.
Araştırma ekibi, eğer hükümetler küresel ölçekte virüsle mücadele etmek için bir şey yapmazsa, pandeminin bu yıl neredeyse kesin biçimde yaklaşık 7 milyar kişinin enfeksiyon kapmasına ve 40 milyon kişinin ölümüne neden olacağı sonucuna vardı.
Ancak mümkün olan en kısa sürede sıkı tedbirlerin alınmasıyla bu ölümlerin yüzde 95'i engellenebilir. Her 100 bin kişilik nüfus için haftada ortalama 0,2 ölüm hesaplamasına dayanarak 38,7 milyon kişinin hayatı kurtarılabilir.
Araştırma katı önlemlerin ertelenmesi durumunda 30,7 milyon kişinin hayatının kurtulacağını ortaya koydu.
Bilim insanları, "Hastalığın bulaşmasını durduracak stratejilerin uygulamaya konmasındaki gecikmeler daha kötü sonuçlara ve daha az kişinin hayatının kurtarılmasına yol açacak" diye açıkladı.
Yolun yarısında gerçekleştirilen, yaşlıların korunduğu ancak genel nüfustaki sosyal temasın yüzde 40 oranında azaltılarak bulaşmanın tamamen kesilmediği önlemleri içeren senaryoda ölenlerin sayısı sadece yarıya iniyor.
Raporda, "Her ülkenin gelecek haftalarda nasıl müdahale edeceği, ulusal salgınların gidişatını etkilemekte kritik önemde olacak" ifadelerine yer verildi.
Raporda düşük gelirli ülkeler, muhtemelen daha varlıklı ülkelere göre daha ağır bir yükle karşılaşacak. Yoksul ülkelerde yoğun bakıma ihtiyaç duyan hasta sayısı mevcut yatak sayısının 25 katına ulaşırken yüksek gelirli ülkelerde talebin arzı 7 kat aştığı belirtildi.
Raporun yazarlarından Dr. Patrick Walker şunları dile getirdi:
Dünyanın gelecek hafta ve aylarda daha önce benzeri görülmemiş şiddetli bir acil kamu sağlığı durumuyla karşılaşacağını tahmin ediyoruz. Bulgularımız, tüm ülkelerin yayılmayı önlemek için yoğun ve maliyetli önlemler almak ya da hızla dolup taşan sağlık sistemlerini riske atmak arasında yapılacak tercihle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Öte yandan sonuçlarımız hızlı, belirleyici ve müşterek bir hareketin gelecek yılda milyonlarca kişinin hayatını kurtaracağının altını çiziyor.
Raporun bir diğer yazarı Charlie Whittaker ise şöyle konuştu:
Bu çalışma eğer felaket önlenecekse süratli ve etkili durdurma önlemlerinin uygulanması gerektiğini vurguluyor. Fakat aynı zamanda bu stratejiler, özellikle bu tür yoğun yaklaşımların daha geniş toplumsal ve ekonomik etkisinin olabileceği kaynakların az olduğu yerlerde ciddi biçimde değerlendirilmesi gerekiyor.
Resmi veriler, şu ana kadar dünya genelinde 28 binden fazla kişinin öldüğünü gösteriyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news
Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız
© The Independent