İstanbul'un Güngören İlçesi'nde bir lokantada garsonluk yapan, 54 yaşındaki Hatice Tarlacı'nın enerjisi hiç bitmiyor.
Müşterileri, güler yüzle karşılıyor. Onlara servis açıyor.
"Ben çalışmayı çok severim, evde durmak istemem, ne iş olursa olsun yaparım. Bütün gençler, yediden yetmişe herkes beni sever" diyor Tarlacı.
"Gençliğimde boyacılık yaptım, muavinlik yaptım, valelik yaptım bu mesleği yaptım. Kadınlar yapamaz diye bir şey yok!" diyen Tarlacı, birçok işte çalıştığını ifade etti.
Bunların arasında en dikkat çekeni ise valelik.
Yaklaşık 15 sene valelik yapan Tarlacı ile tanışmamız valelik yaptığı döneme denk geldi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle görüştüğümüz Tarlacı, valeliğe başlama sürecini şu sözlerle dile getirdi:
Büyük bir derbi maçı vardı; Fenerbahçe-Galatasaray mı artık bilmiyorum. Ben de evimin kapısında duruyordum. Evimin kapısına birisi geldi arabasını çekti. 'Arabaya sahip çıkabilir misin? Ben maçı izleyip geleceğim' dedi. 'İyi' dedim, 'sahip çıkarım'. Bana beş lira para verdi. O para bana bir güç gibi çok iyi geldi. Güzel iş olur bundan dedim, cazip de geldi. Araba sürmesini biliyordum. Geliştirmek de istedim kendimi.
Daha sonra ilk iş teklifini alan Tarlacı, bir mekanın otoparkının kendisine emanet edildiğini söyledi.
İşine orada devam eden Tarlacı, o günleri biraz kırgın biraz da üzgün anlattı:
Bir mekan var. Oranın şefi Karadenizli o da bizim oralı. ‘Abla sen gel burada çalış' dedi. Ben de 'Çalışayım oğlum' dedim, ama yevmiye falan vermiyorlardı. Sadece bahşiş, orada çok da güzel para kazanıyordum. Daha çok güçlendim daha çok hırslandım.
"Erkeklerin biraz düzelmesi lazım"
Tarlacı, kadın olmanın zorluğunu da yaşamış bu işte. Orada patronun mobbing ve tacizlerine maruz kalmış.
Patronun ahlak dışı hareketleri vardı. Bazı tekliflerde bulunmuştu. O zaman tabi daha da gencim. Ben de kabul etmeyince iftira attı. Ondan sonra beni işimden etti. Beni işimden edince yine hırslandım. Ben bu işi orası olmadan da yaparım dedim.
Girdiği ikinci işyerinde, vale olarak 15 sene çalışan Tarlacı'ya aksilikler burada da peşini bırakmadı.
"Çok olay oldu" dedi ve şöyle devam etti:
Üç sene önce silahla saldırdılar, hapçıları, şarapçıları gönderdiler ikinci çalıştığım yere. 'Bu kadın buradan gidecek' dediler. Öyle karakolluk olduk. Bir sürü dava oldu. Kadın olarak uğraştılar benimle; çünkü benim müşterilerle diyalogum çok iyidi. Çalıştığım yere çok müşteri kazandırdığım için istemediler, haz edemediler.
Hatice Tarlacı, "Kadın toplumda hak ettiği yerde değil" ifade etti. Kadına daha çok saygı duyulması, daha yükseklerde olması gerektiğinin altını çizen Tarlacı, şöyle konuştu:
Bazı insanlar kadını çok hor görüyor. Kadın dimdik ayakta olacak, başı dik olacak, kadın kazanacak, çalışacak, üretecek. Ben, kazandım kimseye muhtaç değilim diyecek. Bazı kadınlar iş istemeye gidiyor. Genç, güzel ve alımlıysa kötü teklif alıyor. Alınca da yerin dibine iniyor. Olmaması lazım! Erkeklerin biraz düzelmesi lazım. Erkeklerimiz düzelirse, kadınlarımız hak ettiği yeri bulur.
© The Independentturkish