Isparta'da üniversite öğrencisi Güleda Cankel'i bıçaklayarak öldüren eski erkek arkadaşı Zafer Pehlivan ilk kez hakim karşısına çıktı.
Duruşma öncesi bazı kadın dernekleri "Kadına şiddete son, Güleda için adalet" pankartı açtı.
Grup adına basın açıklaması yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Ayşen Ece Kavas, Güleda Cankel'in özgürce yaşamak, okumak, kendi hayatına kendisi karar vermek istediği için eski erkek arkadaşı tarafından öldürüldüğünü savundu.
Davanın Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmasına tutuklu sanık Zafer Pehlivan, Güleda’nın babası Mustafa Cankel, Isparta, Aydın, Antalya, Muğla barolarının temsilcileri, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, kadın hakları derneği üyeleri ve taraf avukatları katıldı. Güleda’yı hala sevdiğini söyleyen sanık Zafer Pehlivan, şöyle konuştu:
Onun için her şeyi yaptım. Beş sene önce de ayrıldık, yine bir araya geldik. Eylül ayına kadar aramız iyiydi. Üniversite için Isparta'ya geldik. Hatta ona telefon aldım. Sınavlarının başlayacağı hafta, bunaldığını söyledi. Bir iki gün konuşmadık. Sınava İstanbul'a gidecekti. Oraya gittiğinde, aramalarıma cevap vermedi. İşten 18 gün izin aldım, bu sırada sosyal medyadan bir paylaşımını gördüm. Kiraladığım motosikletle otogara gelip, beklemeye başladım.
Cankel'in telefonlarına cevap vermediğini, ona ulaşmak için çok uğraştığını belirten Pehlivan, bir süre sonra Isparta'da buluştuğu Cankel ile dışarıdayken bir anda elini bıraktığını, koşmaya başladığını öne sürdü.
Polis merkezinden sonra da dövmüş
Cankel'in girdiği iş yerinde telefonla birini aradığını söyleyen Pehlivan, cinayeti nasıl işlediğini anlattı:
Arkadaşı Osman'ı aradığını fark edince telefonu kırdım. Orada biraz darp ettiğim Güleda'yı ambulans götürdü. Polis ekipleri de beni otogara götürdü. Para çekmek için polislerin yanından ayrıldıktan sonra hastaneye gittim. Güleda hastanede sarı alanda bekliyordu. Yanına gittim ve biraz konuştuk. Sonra polis bizi polis merkezine götürdü. İfadeyi verip, ayrıldık. Aparta gittik ve Güleda ile kahvaltı hazırlayacaktık. Güleda babasını aramak istedi.
Güleda'nın annesini aradım. Tam bu sırada Osman aradı, sosyal medyadan yapılan bir paylaşımla benimle kavga ettiğini gördüğünü söyledi. Onun üzerine Osman ile telefonla kavga etmeye başladık, telefonu kapattım. Sonra Güleda, 'Ben seni bankamatik olarak kullandım' dedi. Sinirlenip, elimle ağzını kapatmaya başladım. Kabloyla boğazını sıktım, baktım nefes alıyor. Bu sırada evden çıkmak istedim. O da 'Mutfaktan aldığı bıçağı kalbine dayayarak, 'Sen gidersen kendimi öldürürüm' dedi. Kendisine zarar vermemesi için engel olmaya çalışırken bıçak kalbine saplandı. Ben de evden çıktım ve annemi ve dayımı aradım.
Pehlivan, 1,5 ay önce ayrıldığı Güleda'nın vücudunda kavgadan dolayı yaraların oluştuğunu belirtti.
Mektupta öldürme kastı var
Mahkeme başkanı, Pehlivan'ın Cankel'e yazdığı mektuptaki, "Şimdi gidiyorum ama tek başıma değil. Kelebeğimi ve adı gibi gül kadınımı da alacağım. Ama tek başıma değil, yanımda kelebeğim var. Ben giderken gülümü ve kelebeğimi de yanımda götürüyorum.' cümlelerinden öldürme kastı anlamının çıktığını ifade etti.
Bunun üzerin Pehlivan, olaydan iki gün önce yazdığı mektubu Cankel'e göndereceğini ama sonra vazgeçtiğini belirterek, "Evet burada bir öldürme kararı çıkıyor ama ben onu öldürmek isteseydim onu hastaneye götürmezdim. İntihar etmeyi düşünüyordum. 'Gülümü, kelebeğimi yanımda götürüyorum' sözlerini okursa bana geri döner diye düşündüm" dedi.
‘İnsanın kızının tabutunu taşıması çok zor’
Güleda Cankel'in babası müşteki Mustafa Cankel, sanıktan şikayetçi olduğunu, en ağır cezayı almasını istediğini söyledi.
Üzücü olay sonunda ailesinin yıkıldığını vurgulayan Cankel, "Bir baba ve annenin yaşayacağı en büyük acıyı yaşadık. İnsanın kızının tabutunu taşıması çok zor" diye konuştu.
Kapıya tespih astığı için eve gitmek istemedi
Duruşmada tanık olarak dinlenen Osman Sasa ise sınıf arkadaşı Güleda Cankel ile ortak proje ödevi çalışmaları dolayısıyla samimi olduklarını, evleri yakın olduğu için sürekli görüştüklerini dile getirdi.
Cankel'in Denizli'den döndükten sonra kendisini telefonla aradığını anlatan Sasa ise şunları söyledi:
Güleda, Zafer'in kapıya tespih astığını, eve gitmek istemediğini söyledi. Bunun üzerine bana geldi, beraber yiyecek bir şey almak için dışarıya çıktık ve o sırada Zafer'i gördüm, Zafer bana tepki gösterince Güleda ile yanımdan uzaklaştılar. Daha sonra Zafer kapıma geldi ve Güleda'dan uzak kalmam için beni tehdit etti. Sonra evime gittim, gece bana mesaj atmaya devam etti.
Güleda tehdit edildiğini söylüyordu
Cankel'i tanıyan komşularının kendisine genç kızın sokakta darp edildiği haberini verdiğini belirten Sasa, bunun üzerine sınıf arkadaşını aradığını kaydetti.
Telefonu sanığın açtığını vurgulayan Sasa, "Telefonda Zafer ile tartışmaya başladık. Sabah Zafer'i aradım, nerede olduğunu sordum. Muğla'da olduğunu söyledi. Güleda'nın evine gittiğimde kapının önünde polisleri gördüm. Güleda'nın öldüğünü öğrendim. Güleda zaten sürekli Zafer'in kendisini tehdit ettiğini söylüyordu" dedi.
Duruşmada, Güleda Cankel'in eşyaları ve öldürüldüğü bıçağın üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği belirtildi.
Savcıya ‘canavarca his’ itirazı
Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, maktulü tehdit etme, mektup yazma, dövme, boğma ve bıçaklama gibi gerekçelerle planladığı olayı canavarca hisle gerçekleştirmeyen sanığın hiçbir pişmanlık göstermemesi gerekçesiyle "Kasten öldürme" ve "Tasarlayarak öldürme" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Müşteki avukatları, savcının mütalaasında olayın canavarca hisle gerçekleşmediği kısmına katılmadıklarını, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
Son sözleri sorulan Pehlivan, "Ben olayı tasarlayarak yapsaydım hastaneye yanına gitmezdim ve teslim olmazdım. Olayın bir anlık olduk. O an ki psikolojiyle öldürdüm" dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığa ek savunma hakkı vererek, duruşmayı erteledi.
Apartta öldürüldü
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü birinci sınıf öğrencisi Güleda Cankel,19 Kasım'da kaldığı apart dairede, eski erkek arkadaşı Zafer Pehlivan tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü.
Independent Türkçe, AA