Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mühimmat Ayırma ve Ayıklama Tesisini (MAAT) devreye alma törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören alanına gelişinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar tarafından karşılandı. Tören mangasını selamlayan Erdoğan, beraberindekilerle tören alanına geçti.
Tesisin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, TSK'nin envanterinde bulunan mühimmatın çevreye zarar vermeden ayrılması ve ayıklanmasının, kritik bir çalışma olduğunu söyledi. Erdoğan, dünyanın en büyük ve güçlü ordularından birine sahip Türkiye için, mühimmatın kendisi kadar diğer aşamalarının da önemli olduğunu dile getirdi.
Tesisin, 2012'de yaşanan elim bir kazanın ardından faaliyetlerine ara verdiğini hatırlatan Erdoğan, kazada şehit olan 4 kişiye bir kez daha Allah'tan rahmet diledi.
Tesislerin yeniden devreye alınmasıyla önemli bir eksiğin giderildiğini belirten Erdoğan, yılda 3 bin ile 6 bin ton arasında kullanım dışı mühimmatı işleyecek tesisin, sıfır atık ilkesiyle tüm ürünleri geri dönüşüme hazırlayacağını söyledi.
Türkiye'nin şu anda Suriye'de ve Libya'da doğrudan sahada mücadele veren, ayrıca Katar'dan Kosova'ya, Afganistan'dan Somali'ye kadar pek çok yerde askeri misyon görevi yürüten bir ülke olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
Hamdolsun sorumluluk üstlendiğimiz, ayağımızı bastığımız hiçbir yerde mahcup olmadık. Girdiğimiz her mücadeleden alnımızın akıyla çıktık. Hedeflerimize doğru yürürken hiçbir masumun, hiçbir günahsızın zarar görmemesini sağlayarak tüm dünyaya mertlik dersi verdik. Ahlaka ve erdeme uyularak da büyük mücadelelerin verilebileceğini dost, düşman herkese gösterdik.
Savunma sanayisinin katkısına dikkati çekti
Elde edilen başarılarda, askerin yürek ve bilek gücünün yanında savunma sanayisi teknolojilerinde gelinen noktanın da büyük katkısı bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
Savunma sanayisi bütçemiz, 5,5 milyar dolardan yaklaşık 11 katlık bir artışla 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaştı. İhale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında, karşımıza 75 milyar doların üzerinde bir büyüklük çıkıyor. Sektörün cirosu 2002 yılında 1 milyar dolarken bugün 9 milyar dolar düzeyine yükseldi. Daha önce neredeyse yok seviyesinde olan araştırma-geliştirme harcaması 1,5 milyar doları buldu. Bugün dünyanın en büyük savunma şirketleri listesinde 5 firmayla temsil ediliyoruz.
Testler başarıyla tamamlandı
Yerlilik ve milliliğin savunma sanayisinin olmazsa olmazları arasında yer aldığını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
ASELSAN ve ROKETSAN tarafından tamamen milli ve yerli olarak geliştirilen HİSAR-A Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi’ni, çok ama çok önemli görüyorum. Bu sistem, yapılan nihai sistem testlerinde hedefi yüzde 100 başarıyla imha etti. İnşallah bu sistemi, mümkünse hemen Suriye sınırımıza yerleştirerek önemli bir eksiğimizi gidermiş olacağız. Sistemin geliştirilmesi ve menzilinin uzatılması çalışmalarını da hızlandırıyoruz.
İlk yerli ve milli havadan havaya füzemizin üretilmesi amacıyla yürüttüğümüz proje kapsamında geliştirilen Bozdoğan görüş içi ve Gökdoğan görüş ötesi füzelerinin testleri de başarıyla gerçekleşti. Bozdoğan füzemizi inşallah en kısa sürede envantere alacağız. Bu başarı sayesinde uzun menzilli hava savunma sistemimiz Siper'in çalışmalarında da önemli ilerleme kaydettik.
Yüzde 100 yerli tasarım, ilk milli savaş gemisi MİLGEM'in dördüncü korvetinin filoya katıldığını da belirten Erdoğan, "Milli gemisavar füze sistemimiz Atmaca'yı bu gemimize entegre ederek atışını başarıyla gerçekleştirdik. Bu gemileri artık ihraç etmenin de gururunu yaşıyoruz" dedi.
Milli çıkarma gemisinin yıl sonunda Deniz Kuvvetleri’ne neslim edileceğini belirten Erdoğan, “İnşallah inanıyorum ki bu tersanelerimizden biz ideal olanını, şöyle bir uçak gemisini de yapacağız. Türkiye, bu hacimde gemiye sahip sayılı ülkelerden biri olacaktır. Gölcük tersanesinde inşa etmekte olduğumuz 6 denizaltıdan ilki olan Piri Reis'i geçenlerde havuza çektik. Bu alanda da teknoloji ve bilgi birikimimizi artırıyoruz. Tasarımından üretimine her aşamada yerli olacak savaş uçağımızı, inşallah 2023'te hangardan çıkaracağız. Türkiye'yi F35'leri vermemekle tehdit edenlere en güzle cevabı, kendi milli savaş uçağımızla vermiş olacağız” diye konuştu.
Akıncı insansız hava aracını uçmaya başladığını, milli tasarım Gökbey helikopterinin test uçuşları sonrası seri üretime geçeceğini belirten Erdoğan, “Daha fazla mühimmat taşıyan son teknoloji elektronik harp ve silah sistemleriyle donatılmış, dünyada sadece iki örneği bulunan ağır sınıf taarruz helikopteri projesine de başladık" ifadelerini kullandı.
"Yerli savaş uçağımız dahil tüm platform ve sistemlerimizde inşallah kendi motorumuzu kullanacağız" diyen Erdoğan, sayılı ülkenin üzerinde çalıştığı elektromanyetik silahlar ve lazer silah sistemlerine ilişkin çalışmaların sürdüğünü kaydederek, şöyle konuştu:
İlk milli lazer ARMOL'u envanterimize aldık. Kara Soj Projesi düşman hatlarındaki elektronik haberleşme ve radar sistemlerini köreltme anlamında önemli kabiliyetler kazandırdı. Hava Soj Projesi ile de bu alanda dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu bir kabiliyete ulaşacağız.
Çok uzun menzilde su üstü ve hava hedeflerinin tespit ve takibini gerçekleştirecek radar sistemi de yerli ve milli imkanlarla üretildi. Türkiye, artık sınırlı sayıda ülkenin sahip olduğu yüksek teknoloji radar geliştirme ve üretme yeteneğini de yakalamıştır. Burada sayamadığım yüzlerce savunma sanayii projemizle ülkemizi geleceğin tehditlerine hazırlıyoruz.
Erdoğan, son 7-8 yıldır yaşanan her hadisenin, Türkiye'nin güçlü olması ve kalması gerektiğini gösterdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
Bize lazım olan hem siyasi hem ekonomik hem askeri ayakları olan topyekün bir güçtür. Siyasi olarak desteklenmeyen ekonominin ve askeri gücün, ekonomik olarak desteklenmeyen siyasetin ve askeri potansiyelin, askeri olarak tahkim edilmeyen siyasi ve ekonomik varlığın ayakta kalması mümkün değildir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından Geri Dönüşüm çalışmaları kapsamında MKE Ağır Silah ve Çelik Fabrikasına canlı bağlantı yapıldı.
Yanında Milli Savunma Bakanı Akar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ile MKEK Genel Müdürü Yasin Akdere ile canlı bağlantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışmalara ilişkin bilgi aldı.
Törenin sonunda Erdoğan ve beraberindekiler devreye alma butonuna basarak, tesisin açılışını gerçekleştirdi.
2’si çocuk 4 kişi can vermişti
Kırıkkale MKE Mühimmat Fabrikası'nın İmla İşletmesi TNT Atölyesi'nde 3 Temmuz 1997 tarihinde meydana gelen patlamada 2'si çocuk 4 kişi hayatını kaybetmiş, fabrika çevresinde oturan onlarca kişi yaralanmıştı. Patlamada, Kırıkkale'de çok sayıda ev ve iş yerinde büyük hasarlar meydana gelmişti. Patlama ile ilgili soruşturma başlatılmış ve kurum dışı bir etki veya sabotaja dair herhangi bir bulguya rastlanmadığı sonucuna varılmıştı.
Independent Türkçe, AA