Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) hastalığın yayılmasıyla ilgili uluslararası kamu sağlığı acil durumu ilan etmesinden sadece 12 saat sonra, cuma günü Birleşik Krallık'ta iki hastanın yeni koronavirüsü (2019-nCoV) taşıdığı doğrulandı.
Virüs Çin'de şimdiye kadar yaklaşık 12 bin vakaya ve 259 ölüme neden olurken aralarında Avustralya, Kanada, Fransa, Finlandiya, Almanya, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri'nin de bulunduğu 20'den fazla ülkeye yayıldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
BK'da sağlıktan sorumlu yetkililer, henüz herhangi bir tedavisi ya da aşısı bilinmeyen hastalık için tehlike seviyesini düşükten ortaya yükseltti.
Peki, insandan insana geçebilen ve hava yoluyla yayılan bu hastalığa yakalanmaktan endişelenen halk nasıl davranmalı? Ağız maskesi takmak gibi tehlikeyi azaltmak için alabileceğiniz pratik önlemler bulunuyor mu?
Cerrahi maskeler, hastanelerde ilk kez 1700'lerin sonunda kullanılmaya başlandı ancak halk tarafından kullanımı 1919'da yaşanan İspanyol gribi salgınıyla birlikte başladı.
Hastane koğuşları ya da ameliyathane gibi klinik uygulamalarda kullanım için tasarlanan bu maskelerin başlıca işlevi, gözle görülür püskürtüleri ve sıvı sıçramalarını engellemek.
Reuters'in haberine göre bugün Çin'de cerrahi ağız maskesi için toplam talep günde 200 milyon maskeye ulaştı. Sosyal medyadaki görseller çok sayıda kişinin bu maskeleri kamusal alanlarda ve havalimanı ya da tren istasyonu gibi büyük kalabalıkların bulunduğu ulaşım merkezlerinde taktığını gösteriyor.
BK'da daha az görünse de insanlar benzer şekilde ağız maskesi satın alıyor, mesela işlek caddelerde mağazaları bulunan eczane zinciri Boots, altılı paketlerde "emniyetli ve sağlıklı" cerrahi ağız maskelerini satıyor. İnternet mağazası Amazon'da ise "anti-virüs grip" maskesi ismiyle listelenen bir ürün tükenmiş gözüküyor.
Ağız maskeleri korunmanıza yardım eder mi?
The Independent'a konuşan, İngiltere Halk Sağlığı Merkezi'nde(PHE) yeni ortaya çıkan enfeksiyonlar ve zoonotik hastalıklardan (insanlar ve hayvanlar arasında yayılan hastalıklara verilen isim) sorumlu birimin başında bulunan Dr. Jake Dunning, vatandaşların ağız maskesi takmasının "geniş ölçekli faydası bulunduğuna dair çok az kanıt" bulunduğunu ifade etti.
Dr. Dunning, maskelerin neden etkili olmadığının bir dizi nedeni bulunduğunu açıklıyor.
Ağız maskeleri etkili olmaları için doğru şekilde takılmalı, sıklıkla değiştirilmeli, uygun şekilde çıkarılmalı, güvenli şekilde atılmalı ve iyi genel hijyen davranışlarla birlikte kullanılmalı.
Takılan ince ağız maskelerinin büyük kısmı, havadaki bulaşıcı parçacıkları filtrelemek için solunum filtresi bulundurmuyor.
Eğer maske uygun şekilde takılmazsa ve gevşek duruyorsa, bu da bakterilerin (ya da virüslerin) kolayca burun ya da ağza ulaşabileceği anlamına geliyor. Uzmanlar aynı zamanda koronavirüsünün vücuda göz yoluyla da girebileceği konusunda uyarıyor.
Kullanıcılar başlangıçta bu kuralların tümünü yerine getirseler bile araştırmalar, kullanıcıların uzun süre boyunca maske takması halinde gittikçe dikkatsizleştiklerini ve bunları yerine getirmeyi azalttıklarını gösteriyor.
2008'de hakemli tıp dergisi International Journal of Infectious Diseases'de yayımlanan bir çalışma doğru maske kullanımı şartlarına "uygunluğun" yüzde 50'nin altında kaldığını, yani araştırmaya katılan kişilerin yarısının kendilerine tarif edilen biçimde takmadığını gösteriyor.
Ağız maskeleriyle ilgili yapılan diğer araştırmalar neler gösteriyor?
Diğer sağlık kuruluşları da İngiltere Halk Sağlığı (PHE), Galler Halk Sağlığı (PHW) ve ABD Ulusal Aşılama ve Solunum Hastalıkları Merkezi'nin (NCIRD) bildirdiklerini tekrarlıyor ve vatandaşların ağız maskesi takmasının gerekliliğine dair yetersiz düzeyde kanıt bulunduğunu doğruluyor.
The Independent'a konuşan, Londra Üniversitesi Hijyen ve Tropikal Tıp Fakültesi'nden uluslararası kamu sağlığı profesörü Jimmy Whitworth şunları ifade etti: "Çok etkili olduklarına dair az miktarda kanıt bulunuyor. Eğer bir virüs taşıyor ve bulaştırmak istemiyorsanız, herhangi bir şey kapmaktan korunmaya göre çok daha faydalılar."
Asya'da yine yaygın biçimde maske takılan SARS salgınının ardından 2014'te gerçekleştirilen bir araştırma maskelerin etkliliğine dair sonuçların yetersiz olduğunu göstermişti. Bu raporda şu cümle yer alıyordu: "Solunum koruması üzerine çalışmaları inceleyen sistematik değerlendirmede sonuçların tutarsız olduğu görüldü."
Kendinizi korumak için ağız maskesi takmak yerine ne yapmalısınız?
Dr. Dunning, bulaşıcı hastalıklara yakalanmaktan endişelenen kişilerin alabileceği daha etkili önlemler bulunduğunu ve bunların arasında "iyi düzeyde kişisel, solunumsal ve el hijyenin" yer aldığını söylüyor.
DSÖ; ellerin alkol bazlı el dezenfektanlarıyla ya da sıcak su ve sabunla sıklıkla yıkanmasını, hapşırırken veya öksürürken ağız ve burnun dirsekle ya da bir mendille kapatılmasını, ateşi olan veya öksüren kişilerle yakın temastan kaçınılmasını öneriyor.
DSÖ aynı zamanda ateşi çıkan, öksüren ve solunum zorluğu yaşayan kişilerin tıbbi yardım için başvurmasını ve seyahat geçmişini sağlık görevlileriyle paylaşmasını söylüyor. Aynı zamanda hastalıktan etkilenen bölgelerde canlı hayvanlarla ve canlı hayvan pazarlarında hayvanlarla teması olan yüzeylerle doğrudan ve önlem almadan temasa geçmemeli.
Ayrıca çiğ veya az pişmiş hayvan ürünlerini yemekten kaçınılmalı ve çiğ et, süt veya sakatatla uğraşırken yiyeceklerin pişmemiş olanlarla temasını engellemek için özen gösterilmeli.
Boots şiketi adına konuşan bir sözcü şunu ekledi: "Antiviral el sabunları ve jeller de korunmak için etkili olabilir."
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/life-style
Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız
© The Independent