İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) İstanbul Şube Başkanı Ali Öner, "O dönemin brifingli yargısının çeşitli işkence ve tehditler sonucunda aldığı ifadeler, ne yazık ki bu insanları hala içeride tutturuyor. Biz yeniden yargılama istiyoruz." dedi.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan MAZLUMDER üyeleri, basın açıklaması yaptı.
“28 Şubat halâ devam ediyor”
MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Öner, burada yaptığı açıklamada, her ayın 28'inde basın açıklaması yaptıklarını hatırlattı, 28 Şubat sürecindeki yargı kararları nedeniyle cezaevinde bulunan yaklaşık 350 kişi için yeniden yargılama istedi.
"Ne yazık ki 28 Şubat postmodern darbesini gerçekleştirenler, 'Bu eylem bin yıl sürecek' dediler. Daha sonraki iktidarlar her ne kadar 28 Şubat'ın bittiğini söylüyorlarsa da, şu anda içerideki mahpuslar ve birçok mağduriyet göz önüne alındığında, bize 28 Şubat'ın halâ tüm ağırlığıyla devam ettiğini göstermektedir. O dönemin brifingli yargısının çeşitli işkence ve tehditler sonucunda aldığı ifadeler, ne yazık ki bu insanları hala içeride tutturuyor. Biz yeniden yargılama istiyoruz."
Grup adına basın açıklamasını okuyan MAZLUMDER İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Avukat İbrahim Asım Bilir de, "Teşebbüsün ötesine geçip gerçekleşmiş bir darbe olarak gündemimize oturan 28 Şubat darbesi halâ insan öğütürken, 20-25 yıllık mahpusların aileleri cezaevi yollarında süründürülürken, çocuklar babasız büyümek, anneler çocuklarına hasret bir ömür sürdürmek zorunda kalırken yeni bir yıla girdik" dedi.
"28 Şubat mahkumları hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmalı"
Bilir o dönem mahkumiyet kararlarına temel olan ifadelerin işkence altında imzalatıldığını öne sürdü.
"Medyanın önüne atılan 28 Şubat mahpuslarına, özgürlük talebiyle bir kez daha karşınızdayız. Defalarca vurguladığımız üzere kendilerini tutuklayanlar, tutuklu hale geldiği halde af talebinde bulunmayan, vakur ve onurlu bir duruşla haklarını arayan 28 Şubat mahpuslarının hak taleplerine kulak vermek ve bu talebin gereğini yerine getirmek başta yargı, iktidar ve TBMM olmak üzere herkesin üzerine düşen önemli bir görevdir. 28 Şubat mahpuslarının hiçbir bahane ya da erteleme olmaksızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz."