Eski Suudi Arabistan İstihbarat Başkanı, Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve Washington Büyükelçisi ünlü Suudi siyasetçi Prens Bender bin Sultan, ülke liderleriyle yapılan toplantıların kulislerinde yaşananları ve bölgedeki dikenli dosyalara ilişkin düşüncelerini Independent Arapça'ya anlattı.
Prens Bender bin Sultan, Independent Arapça Genel Yayın Yönetmeni Advan el-Ahmeri ile gerçekleştirdiği 14 saatten uzun süren görüşmede, Arap bölgesine dair fikirlerini ve Washington’da çeyrek asır boyunca Suudi Arabistan Büyükelçisi olarak yaptığı göreve ilişkin düşüncelerini anlattı. Gündeme ve bölge siyasetine dair önemli açıklamalar yapan Bender bin Sultan’ın aktardıkları ilerleyen günlerde Independent Arapça'da bölümler halinde yayımlanacak.
Bir ABD Başkanı’nın bana yalan söyleyeceğini görecek kadar yaşamayı ummuyordum
Prens Bender, Suudi Arabistan'ın batısındaki Cidde'de gerçekleştirilen görüşmede, eski ABD Başkanı Barack Obama’nın gevşek politikaları nedeniyle Rusya ve İran’ın Suriye’ye müdahale etmeye cesaretlendiklerini söyledi. Merhum Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz ile Obama arasında gerçekleşen bir konuşmanın ayrıntılarına ilişkin açıklamalarda bulunan Prens Bender, Kral Abdullah’ın Obama’ya, “Bir ABD Başkanı’nın bana yalan söyleyeceğini görecek kadar yaşamayı ummuyordum” dediğini aktardı.
Obama'nın açık bir şekilde dile getirdiği ünlü kırmızı çizgilere atıfta bulunan Bender, bunlar arasında Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığı sivillere yönelik aşırılıklarını durduracağı vaadinin de yer aldığını belirtti.
Obama yönetiminin son günlerinde ABD ile Suudi Arabistan arasındaki gerginliğin nedenine de değinen Prens Bender, bunun sebebinin Obama’nın söz verdiği şeyin aksini yapması olduğunu belirterek, “İran'ın bölgedeki rolünü engellemekten bahsediyordu, fakat bununla birlikte gizlice İran’la müzakerelerde bulunuyordu. Bu durum Suudilerin, Obama yönetimine olan güvenini yitirmesine sebep oldu” dedi.
Katar’daki Türk varlığının güvenliği sağlamaya yönelik
Prens Bender bin Sultan, Katar'ın eski Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Hamad Bin Casim’i “yarı gerçek uzman” olarak nitelendirdi ve onun hakkında “Sözlerinde gerçeklerin yarısını aktarmakta tecrübeliydi” ifadesini kullandı. Buna delil olarak eski Katar Emiri Hamad bin Halife, Hamad bin Casim ve Libya'nın öldürülen lideri Muammer Kaddafi arasında gerçekleşen görüşmeye ilişkin sızan kayıtlara atıfta bulunan Prens Bender, Hamad bin Casim’in ilgili kayıtta Suudi Arabistan'ı hedef alma planlarından bahsettiğini söyledi.
Hamad bin Casim’in kendini haklı çıkarmak için ilgili kayıtlar hakkında “gerçeğin yarısından haber veriyor” dediğini dile getiren Prens Bender, bütün gerçeğin bir komplodan ibaret olduğunu ve bunun Kaddafi'yi cezbetmeye yönelik bir girişim olduğu gerekçesinin onları haklı çıkarmadığını belirtti.
Katar dosyasına ilişkin sözlerini sürdüren Prens Bender, Doha’da bir ABD üssünün varlığının rejimi korumak anlamına gelmediği ve bunun Katar’ın değil, ABD’nin kullanımı için bir üs olduğu değerlendirmesinde bulunarak, Katar’ın politikalarında şizofreni belirtileri gösterdiğini ifade etti. Prens Bender, Doha'nın daha önce güvenliği sağlamak için Yemen, Sudan ve Suudi Arabistan'dan yardım istediğini belirterek, Katar’daki Türk varlığının güvenliği sağlamaya yönelik olduğunu ifade etti.
IŞİD'in ortaya çıkmasında rol almadım
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, Suudi Arabistan'la arasındaki gergin ilişkiler ve bir fotoğrafının rejim medyası tarafından abartılarak Suriye'deki herhangi bir olayla ilişkilendirilmesi hakkında açıklamalarda bulunan Prens Bender, “Beşar’ı bir şey olmadan önce de tanıyordum. Bir şey olduğunu düşünmeye başlamasından sonra da” dedi. IŞİD örgütünün ortaya çıkmasında rol aldığına ilişkin iddiaları reddeden Prens Bender, bu bağlamda aleyhindeki suçlamaların ayrıntılarını açıkladı.
Beşar Esad hakkında "çocuk" benzetmesinde bulunan Prens Bender, "Beşar'ın babası, etrafı erkeklerle çevrilmiş bir kişiydi. Hafız Esad, oğlu Beşar'ın aksine kararlı bir kişiliğe sahipti. Oysa ki Beşar'ın bir düğüm haline gelmiş 'Basil Hafız Esad' kompleksi vardı” dedi.
Prens Bender, mezun olduktan sonra İngiltere’ye giden ve Londra'da oftalmoloji ihtisasını tamamlayan Beşar Esad'ın İngiliz hükümetinde nasıl arabuluculuk yaptığını anlattı. Esad'ın sivilleri bombalamaya başladığı Suriye devriminden sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinin ayrıntılarını anlatan eski Suudi İstihbarat Şefi, Putin'in kendisine, "Esad'ın başını büyüten Suudilerdir. Çünkü onlar, Esad iktidara geldiği zaman, Fransa eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ve Beyaz Saray yetkilileri ile görüşmesini sağladılar” dediğini aktardı. Ayrıca, Putin'in kendisine toplantı sırasında Beşar’ı birçok kez Moskova’yı ziyaret etmeye davet ettiğini söylediğini ama Beşar’ın buna olumlu cevap vermediğini kaydetti.
Riyad Humeyni'ye karşı Saddam'ı destekledi
Suudi Arabistan’ın eski ABD Büyükelçisi Prens Bender bin Sultan, İran Şahı’nı akıllı bir düşman olarak nitelendirdi ve İran'ın mevcut rejimine ve Humeyni'nin gelmesinden bu yana patlak veren sorunlara atıfta bulunarak İran Şahı hakkında “Aramızda dostluk bulunmamasına rağmen cahil bir arkadaştan daha iyiydi” ifadesini kullandı.
Şah'ın Bahreyn'i İran'a dahil etme arzusu da dahil olmak üzere Şah ve Kral Faysal arasındaki pozisyonları dile getiren Prens Bender, onu bu kararından vazgeçmesi için ikna eden Suudi çabalarının detaylarını ortaya koydu. “Cahil kimse, düşmanın ta kendisidir. Nitekim Humeyni, Saddam Hüseyin rejimi altında ev hapsinde tutulduğu sırada Şah aleyhinde kışkırtıcı videolar yayınlıyordu. Şah, Humeyni’yi Irak’tan çıkarmadığı takdirde Saddam’ı Şattülarap’ı işgal etmekle tehdit etti” açıklamasında bulunan Prens Bender, Saddam’ın Şah’ı bunu yapmamaya ikna etmeye çalıştığını ve Humeyni’nin kışkırtıcı videolar yayınlamasını önleyeceğini söylediğini belirtti.
Humeyni'nin iktidara gelmesi ve ülkede Velayeti Fakih sistemini inşa etmesine de değinen Prens Bender, Suudi Arabistan’ın Humeyni’nin iktidara gelmesinden sonra bir müddet beklediğini ve Humeyni’nin Irak’ı ve Körfez ülkelerini istila etmekle tehdit edene kadar bir pozisyon almadığını söyledi.
Suudi Arabistan'ın eski istihbarat şefi, Riyad'ın bu konuda kötü seçimlerden birini yaptığını ve Saddam Hüseyin’i İran’a karşı olan savaşında desteklediğini dile getirerek, Suudi Arabistan’ın Cenevre'de ve merhum Veliaht Prens ve Savunma Bakanı Prens Sultan bin Abdulaziz’in sarayında, Bağdat ile Tahran arasındaki müzakerelerde gizlice arabuluculuk yaptığını söyledi.
Suudi Arabistan’ın eski büyükelçisi, halihazırda İran Meclis Başkanı olan Ali Laricani ile görüşmek üzere Tahran'a yaptığı ziyaret sırasında tesadüfen İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile bir araya geldiğini açıklayarak, “Daha önce duyduğumuz fakat görmediğimiz Süleymani ile tesadüfen tanıştık” dedi.
Arafat çözüm önerilerini red ederek Filistinlilere karşı suç işledi
Filistin meselesine ilişkin açıklamalarda da bulunan Suudi istihbaratının eski başkanı Bender bin Sultan, eski Filistin lideri Yaser Arafat’ın eski ABD Başkanı Bill Clinton tarafından sunulan çözüm önerilerini ve barış girişimini reddederek Filistin davasına ve Filistinlilere karşı suç işlediğini söyledi.
Prens Bender bin Sultan, eski Suudi Kral Abdullah bin Abdulaziz ile eski ABD Başkanı George W. Bush arasında Teksas'taki bir çiftlikte Filistin eksenli bir görüşmede yaşanan anlaşmazlığı anlattı. Ayrıca Jimmy Carter'dan George W. Bush'a kadar bir dizi ABD başkanıyla arasında geçen bazı hikâyeleri de anlatan Prens Bender, Ortadoğu'daki politikaları nedeniyle Başkan Barack Obama ile görüşmediği için pişman olmadığını söyledi.