Halkbank’ın kredi borcu nedeniyle tüm malvarlığına tedbir koydurduğu İstanbul Şehir Üniversitesi bu ay üniversitede çalışan 758 personeline maaş ödeyemedi.
Üniversitenin malvarlığına erişememesine neden olan dava bugün de devam etti.
Yetki karmaşası
Duruşmaya gelen avukatlar ve üniversite yöneticileri bu davanın “yanlış adreste” görüldüğünü düşünüyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Hem Halkbank Genel Müdürlüğü hem de İstanbul Şehir Üniversitesi, İstanbul’un Anadolu yakasında yer alıyor. Yetkinin Anadolu Adliyesi’nde bulunan asliye ticaret mahkemelerinde olduğunu savunan üniversite avukatları bu duruma itiraz etmişti ama itirazları sonuçsuz kaldı.
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada İstanbul Şehir Üniversitesi, bankaya olan borcundan çok daha fazla bir tutara tedbir koyulduğunu belirterek, diğer banka hesaplarında bulunan mevduatları üzerindeki tedbirin kaldırılmasını istedi.
Duruşmaya İstanbul Şehir Üniversitesi’nin bağlı olduğu Bilim Sanat Vakfı Başkanı Ahmet Okumuş, üniversite rektörü Peyami Çelikcan, üniversite öğretim üyeleri ile Halkbank avukatları katıldı.
Avukatlar: Banka mahkemeden bilgi ve belge gizliyor
Üniversite avukatları, bankanın başvurusunda ipotek belgelerini mahkemeden gizlediğini ve mahkemeyi yanıltarak kanuna aykırı şekilde ihtiyati haciz kararı aldığını savundu.
Avukatlar, banka alacağının 3 katı ipotek alındığını dile getirerek, taşınmazlarla beraber bu ipoteğin, alacağın 6 katı olduğunu ifade etti.
Bankanın raporu: Danıştay kararıyla taşınmazların ipotek vasfı kalmadı
Halkbank'ın, 5 Kasım’da mahkemeye sunduğu ekspertiz raporunda, Şehir Üniversitesi’ne devredilen bir parsel arazinin devrinin Danıştay tarafından iptal edilmesi sonrası ipotekli taşınmazların maddi değerinin kalmadığı ve ipotek olma vasfından çıktığı savunuldu.
Üniversite avukatları bu raporun “haksız iddialara delil oluşturmak için hazırlandığını” öne sürdü.
İddialara göre raporu hazırlayanlar uzmanlık alanları dışında rapor düzenleyerek taşınmazların ekonomik değerinin kalmadığını yazdı.
Üniversite avukatları, Milli Emlak Başkanlığı’nın taşınmazlarla ilgili 2016 yılında Halkbank'a gönderdiği yazıyı dosyaya sundu. Yazıda taşınmazların ipotek tesisine ve cebri icra satışına uygun olduğu belirtiliyordu.
Banka, “satılamaz” dediği taşınmazların satışını istedi
Halk Bankası’nın tedbir istemiyle mahkemeye başvurduktan 10 gün sonra Anadolu 10. İcra Müdürlüğü’nden takip başlattığı ve ekspertiz raporuyla satılamayacağını iddia ettiği 8 taşınmazın satışını talep ettiği ortaya çıktı. Taşınmazların tapu kaydına ise satışa arz şerhi işlendiği belirlendi.
Üniversite avukatları, “Mahkemenizin bugün vereceği karar yüzlerce çalışan ve binlerce öğrenciyi etkileyecektir. Bu nedenle hayati önemdedir” diyerek İstanbul Şehir Üniversitesi’nin, diğer banka hesapları üzerine konulan tedbirin kaldırılmasını talep etti.
Rektör Çelikcan: En temel ihtiyaçlarımızı da karşılayamıyoruz
Rektör Peyami Çelikcan da duruşmada söz alarak, “Haciz kararıyla maaş ödeyememekte ve en temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamaz duruma düşmüş bulunmaktayız. Çalışanların ve öğrencilerin katkısıyla ayakta durmaya çalışıyoruz. Çok büyük bir ızdırap içindeyiz. Eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme projelerini yürütemez duruma geldik. Erasmus ile ülkemize gelen öğrencilerin hibelerini de ödeyemez duruma geldik. Kamu hizmeti gören üniversitenin içine düşürüldüğü durum uluslararası bir krize dönüşmek üzeredir” dedi.
Banka avukatları ise mahkemeden bilgi ve belge saklandığı iddiasının üzücü olduğunu söyledi.
Halk Bankası: Alacağımızı tahsil etme gayretiyle hareket ediyoruz
Bankanın alacaklarını tahsil etme gayretiyle hareket ettiğini öne süren banka avukatları, ipoteklerin maddi değerini yitirdiği iddiasını yineleyerek diğer bankalardaki hesaplara konulan haczin kaldırılması talebine itiraz etti.
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, evrakları incelemek üzere duruşmaya yarına kadar ara verdi.
Şehir Üniversitesi yöneticileri, Halk Bankası yetkilileriyle kredi yapılandırması için yaptıkları toplantıda ortaya koydukları ödeme planının banka tarafından makul karşılandığını fakat bu toplantıdan hemen sonra üniversitenin malvarlığına tedbir konulduğunu söylüyor.
“Asıl hedef Davutoğlu” iddiası
Malvarlığına konulan tedbirin, üniversitenin eski Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun kurucuları arasında olduğu vakfa bağlı olmasıyla ilişkilendiriliyor.
İddialara göre AK Parti’den istifa ederek yeni bir siyasi hareket başlatan Davutoğlu, Şehir Üniversitesi üzerinden hedef alınıyor.
© The Independentturkish