ABD, İran'ın nükleer tesislerinde çalışan yabancı şirketleri yaptırım dışı tutan kararı uzattı

Yönetimin muafiyetleri uzatma kararı ABD'de bazı Cumhuriyetçiler arasında hoşnutsuzluğa yol açtı

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun muafiyetleri 90 gün daha uzattığı belirtildi (Reuters)

ABD, İran nükleer tesislerinde sivil amaçlı nükleer programlarda çalışan Rus, Çinli ve Avrupalı şirketlerin ABD yaptırımlarından muaf biçimde çalışma süresini uzattı. Geçen yıl İran’la 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan çekilen ve İran’a yeniden yaptırım uygulayan Trump yönetimi, yaptırımlar açısından bir dizi muafiyet uygulayarak ABD’li olmayan şirketlerin İran Atom Enerjisi Kurumu’yla (AEOI) çalışmasına olanak tanıyor. 

Muafiyetlerin süresi salı günü dolacaktı ancak ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından 90 gün daha uzatıldığı belirtildi. Reuters’ın haberinde ABD’nin bu hamleyi İran’ın nükleer tesislerinde nükleer silah üretilmesini zorlaştırmak amacıyla yaptığı belirtildi. 

Muafiyetlerin yenilenmesi, şirketlerin Arak ağır su reaktöründe ve Fordo yakıt zenginleştirme tesisinde, AEOI’nin denetiminde, nükleer silahların yayılmasını engelleme konusunda çalışmaya devam etmesine olanak tanırken, Reuters’a göre bu aynı zamanda Washington’ın diplomasiye kapı araladığının da sinyali olabilir. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Britanya, Çin, Fransa, Almanya, Rusya ve ABD’nin İran’la 2015’te imzaladığı nükleer anlaşmaya göre, Tahran ekonomisini zayıflatan ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında nükleer programını sınırlamayı kabul etmişti. 

ABD Başkanı Donald Trump tek taraflı olarak Mayıs 2018’de anlaşmadan çekildiğinde, İran’ı müzakereye geri dönmeye zorlamak için tasarlanmış “azami baskı” kampanyasıyla ABD yaptırımlarını yeniden uygulamaya koymuştu.

Trump, İran’ın nükleer füze programını sınırlamanın yanı sıra bölgesel faaliyetlerini de kısıtlamak için daha geniş bir anlaşma istiyor; İran’sa buna karşın ABD’nin önce Kapsamlı Ortak Eylem Planı olarak bilinen 2015 anlaşmasıyla uyumluluğu sürdürmesini talep ediyor. 

Fransa’ysa şu ana kadar başarısız olsa da, tarafların temel unsurlardan henüz vazgeçmediğini öne sürerek her iki tarafı daha geniş bir diyalog zeminine taşımaya çalışıyor: ABD baskının İran’a diz çöktüreceğine inanırken, İran ABD’nin zorlamalarına boyun eğmeyi reddediyor. 

 

 

2015’te imzalanan anlaşmaya göre, Arak reaktörü normal işlem koşullarında bomba sınıfındaki plütonyumu üretmemesi için yeniden tasarlanacaktı ve Fordo tesisi uranyum zenginleştirmesini durduracaktı. 

Çin devletine ait Çin Ulusal Nükleer Şirketi, Arak’ta nükleer silahların yayılmasını engelleme çalışması yapmıştı ve Rusya’nın Rosatom şirketi de Fordo’da çalışmıştı. Rosatom ayrıca İran’ın Buşehr nükleer güç tesisi için uranyum yakıtı da sağlamıştı. 

Çin Ulusal Nükleer Şirketi adına Reuters’a e-posta üzerinden demeç veren bir sözcü, “Pekin’in rehberliğinde İran’ın nükleer sorununa olumlu bir çözüm bulma arayışıyla işbirliğine başladıklarını” belirtti. 

Öte yandan muafiyet kararına dair bazı Cumhuriyetçiler memnuniyetsizliklerini belirtti. Time’ın haberine göre, Cumhuriyetçi Senatörler Ted Cruz ve Lindsey Graham yaptıkları açıklamada, “Bu umut kırıcı ve feci Obama-İran nükleer anlaşmasını kesin olarak parçalamak için bir diğer imkanın kaçırılması anlamına geliyor. Başkan Trump’ın, yönetimine derhal sivil nükleer muafiyetlerin uygulanmasını durdurma emri vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU