Fenerbahçe Kulübü Kongre Üyesi olarak 25. yılını doldurması nedeniyle Faruk Ilgaz tesislerinde düzenlenen toplantıya katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeminde Barış Pınarı Harekatı ve Rusya ile yapılan Soçi Mutabakatı da vardı.
Bütün temizliği biz yapacağız
Türkiye sınırında tarihi önemde gelişmeler yaşandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
Suriye'den ülkemize yönelen PKK, YPG ve DEAŞ saldırılarını önlemek için bir güvenli bölge tesisi için çalışıyoruz. Hamdolsun, bu hedefimize büyük ölçüde ulaştık. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarımızla Suriye sınırlarımızın batı tarafında 4 bin kilometrekarelik bir alanı güvenli hale getirmiştik. Barış Pınarı Harekatı ile de orta kısımda ilave 4 bin 220 kilometrekarelik bir alanı daha kontrol altına alarak güvenli bölge haline getirdik.
Rusya ile yaptığımız antlaşma ile de yaklaşık 340 kilometrelik genişlikte ve 30 kilometre derinliğinde bir alanı teröristlerden arındırıyoruz. Bu 30 kilometrenin sınırlarımıza bitişik 10 kilometrekarelik kısmında Rusya ile ortak devriye yaparak, bize verilen sözlerin yerine getirilip getirilmediğini yerinde takip ve teyit edeceğiz. Süre bir hafta, 150 saat. 150 saat sonunda eğer burası teröristlerden temizlenmezse ondan sonra bu işi biz ele alacak ve bütün temizliği biz yapacağız.
Temizledik dediler ama ne yazık ki temizleyemediler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD YPG ilişkilerini ise şu sözlerle değerlendi:
Bakıyorsunuz koskoca devletlerin başkanları bunların terörist başlarıyla masada oturup konuşuyorlar. Bize de bunlardan arabulucu olmalarını istiyorlar. Biz bu teröristlerin başında veya farklı yerde, asla bunlarla masaya oturmayız ve bunların arabulucu olmasını da kabul etmeyiz. Peki ne yaparız? Sen Amerikasın. Seninle gel masaya oturalım, bunu seninle konuşalım.
Nitekim yardımcısı Pence'i ve Dışişleri Bakanı'nı bir heyet olarak bize gönderdiler, oturduk, konuştuk, anlaştık. Dedik ki 120 saatte temizlediniz temizlediniz, temizlemediğiniz takdirde ondan sonra bu alanları bize bırakacaksınız, biz bu işi yürüteceğiz. Ve temizlediklerine dair bize yazılı metin gönderdiler ama ne yazık ki temizleyemediler. Şu anda da diğer bölgelerde Rusya ile aynı şeyi yürütüyoruz. 150 saat. Bitti bitti, bitmediği takdirde oralarda da yine bölgeyi biz kontrolümüze alıp temizliği biz yapacağız.
Kötü komşu bizi mal sahibi yaptı
Türkiye'nin her ne sebeple olursa olsun bölgede tek bir damla masum kanı dahi dökülsün istemediğini söyleyen Erdoğan, bıçak kemiğe dayandığında ise güç kullanmaktan çekinmediklerini belirtti. Erdoğan, harekat sırasında ambargo açıklamaları yapan ABD ve Avrupa devletlerine de tepki gösterdi:
'Bundan sonra size silah vermeyeceğiz." deniliyor. Verme. Zaten kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Nasıl oldu? İnsansız hava aracı istiyorduk. Bize 'Bugün git yarın gel.', ondan sonra 'Kongre izin vermedi.' E ne oldu? Şimdi biz insansız hava araçlarını kendimiz üretiyoruz. Silahlı insansız hava aracı, aynı şekilde... Vermediler. E ne oldu? Şimdi biz üretiyoruz ve ihraç ediyoruz. Geldiğimizde yüzde 20'sini karşılıyorduk biz savunma sanayimizde, şimdi yüzde 70'ini karşılıyoruz. Buraya ulaştık.
Sayın Obama döneminde Antalya'daki G20 toplantımızda ben kendilerinden akıllı bomba istedim. 'Tabii veririz.' Aylar geçti, vermediler. Akıllı bombayı şimdi biz üretiyoruz. İçeride ve dışarıda bütün çalışmalarımızın altında bu kadar rahat hareket edebiliyorsak, bunun sebebi nedir? Artık imkanlarımız çoğaldı. Maliyetler mukayese edilemeyecek derecede çok daha düşük.
Uluslararası toplum bizi bununla tehdit ediyor. Fransa'sı bunu yapıyor, Amerika'sı bunu yapıyor, diğerleri bunu yapıyor. Biz de kendilerine açık ve net söylüyoruz: Ne yaparsanız yapın, siz bunları yaptıkça biz çok daha güçleneceğiz. Bu milleti sindiremezsiniz.
Destek vermeseler de yapacağız
Avrupa Birliği'nin 2015'te, 3+3 milyar eoru destek sözünü tutmadığını belirten Erdoğan, güvenli bölgeyle ilgili plan ve projeleri BM'de sunduğunu aktardı:
Bakıyorlar 'Çok güzel.' Güzelse o zaman bize, size de katkıda bulunun, destek verin, burayı beraberce yapalım. İnanın yoklar. Hep yalan, doğru konuşmuyorlar, dürüst konuşmuyorlar. Konuşsalar da konuşmasalar da biz gerekirse, Tel Abyad ile Rasulayn arasında icabında bir güvenli bölgeyle beraber mültecilerin yaşayabileceği konutları, sosyal donatı alanlarını, altyapı ve üstyapısıyla yapacağız, dünyaya da bunu ispat ederek göstereceğiz, 'İşte Türk milleti budur, görün.' diyeceğiz.
Terör örgütü 30 kilometrelik hattın içinden veya dışından saldırılarını sürdürürse, nereye kadar kaçarlarsa oraya kadar kovalayıp gereğini yapacağız. Aynı şekilde ülkemizdeki 3 milyon 650 bin Suriyelinin ilk etapta 1 ile 2 milyon arasındaki kısmının geri dönüşü için geliştirdiğimiz projelere destek verilmezse, sınırlarımızı açmaktan başka çaremiz kalmaz. Açarız sınırları, yürüsünler Avrupa'ya.
Her iki konuda da kimseye şantaj yapmıyoruz. Sadece içinde bulunduğumuz durumu söylüyor, çözüm yolunu ortaya koyuyor ve meşru destek talebimizi ifade ediyoruz.
Erdoğan’dan EYT’lileri üzecek yanıt
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'ne gelişi sırasında bir kafenin önünde durarak, vatandaşlarla sohbet etti. Vatandaşların EYT ile ilgili sorusuna "Ne yapalım? 40 yaşında emekli mi olalım? 40 yaşında, 50 yaşında emekli mi olur? Sağlığı bozuk olanlar zaten primlerini ödemişse emekli olur" yanıtını verdi.
Independent Türkçe, AA